5. Telekomünikasyon Zirvesi’nde, sektörün sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Değerlendirmelerde sektörde tam rekabetin oluşmamasının olumsuz etkileri vurgulanırken Türkiye’nin diğer ülkelerden geri kalmasını önleyecek adımların en kısa zamanda atılması gerektiği görüşü ön plana çıktı.
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) tarafından düzenlenen ve sektörde artık bir gelenek haline gelen Telekomünikasyon Zirvelerinin beşincisi 15 – 16 Nisan tarihlerinde Sapanca’da yapıldı.
Sektörün mevcut durumunun, geleceğinin, sorunlarının ve çözüm önerilerinin tartışıldığı toplantıların ardından konuşan TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, Sapanca Toplantıları’nın sektörün tüm paydaşlarının temsil edildiği bir platform olarak önemini vurguladı.
Telekomünikasyon Zirvelerinin sektörde rekabetin desteklenmesini, büyümeyi hızlandırmayı, sektör içi dayanışmayı sağlamayı ve çözüm üretmeyi amaçladığına değinen Yusuf Ata Arıak toplantının diyalog ve uzlaşmayı merkezine alan niteliğini vurguladı. Zirvelerin başladığı günden bugüne vaat edilenlerle gerçekleştirilen hedefleri özetleyen Arıak daha sonra sektörün genel sorunlarına ayrıntılı bir şekilde değindi.
Sabitte gelirler artmıyor, mobilde ise artış beklenenin altında
Konuşmasında sektörün büyüklüğünü değerlendiren Yusuf Ata Arıak, son 3-4 yıl dikkate alındığında sabit alanda gelirlerin artmadığına ve mobil gelirlerde de ufak bir miktar artış olduğuna dikkat çekti. Türk Telekom, mobil operatörler, sabit ses ve internet işletmecilerinin toplam gelirinin 2010 yılında 22,7 milyar TL’de kaldığını belirten Arıak, bu şartlar altında 2023 yılı için konulan 160 milyar dolarlık toplam gelir hedefine ulaşmanın zor olduğunu ifade etti. Arıak AB ortalamalarına göre sabit gelirlerin toplam gelirler içerisindeki payının %48 olduğunun altını çizdi ve Türkiye’de sabit alanda rekabetin gelişmemesi sebebiyle bu oranın %33’de kaldığını söyledi.
Sabit haberleşmenin payı geriliyor
Sabit telefon abone sayısının düzenli olarak azaldığını söyleyen Arıak sabit telefon trafiğinin dikkat çekici bir biçimde gerilediğine dikkat çekti. Bunun yanı sıra ADSL abone sayısının artmadığını vurgulayan Arıak, sabit haberleşme için acilen çözümler üretilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Rekabetin olmaması nedeniyle yeni firmalar ortaya çıkmıyor
Sektörün en önemli sorunu olarak gördüğü rekabetin etkileri üzerinde önemle duran Yusuf Ata Arıak sabit internet hizmetleri pazarında yeni nesil işletmecilerin pazar paylarının %10 civarında olduğunu AB ortalamasının ise %40-%50 seviyesinde olduğunu vurguladı ve oranların AB’ye kıyasla kabul edilemeyecek derecede düşük olduğuna dikkat çekti. Sabit internet hizmetlerinde rekabetin artırılması ve yeni firmaların rekabete katılması gerektiğini söyleyen Arıak “Rekabet için gereken altyapı mevcut ancak verimsiz kullanılıyor. Acil çözüm gerekli” ifadelerini kullandı.
“Daha hızlı ilerlemeliyiz”
Türkiye’nin “Bilgi Toplumu” olma yarışında son birkaç yılda diğer ülkelerin gerisine düşmeye başladığını ve bunun tersine çevrilebilmesi için İletişim ve Bilişim alanında mevcut devlet politika ve uygulamalarının mutlaka gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesi gerektiğini ifade eden Arıak, sektörün eksikliklerini çarpıcı rakamlarla ortaya koydu. Telekomünikasyon sektörünün 2008 yılından önceki döneminde önemli gelişmeler kaydedildiğini söyleyen Arıak 2008’den sonra bu eğilimin gerilemeye başladığının altını çizdi. Bu süreçte Türkiye’nin Bilgi Toplumuna Hazır Olma Endeksi’nde 127 ülke arasında 55. sıradan 69. sıraya gerilediğini, BM Elektronik Devlet Gelişimi Endeksi’ne göre 183 ülke arasında 69. sırada, ECTA Düzenleyici Kuruluş Karnesi’nde ise 22 AB ülkesi arasında 19. sırada yer aldığını belirten Arıak “2023 hedeflerine ulaşmak istiyorsak daha hızlı ilerlemeliyiz” dedi.
Sektörde büyüme için rekabetin önünün açılması gerekiyor
Arıak önümüzdeki dönemde atılması gereken adımlara da değindi. Arıak altyapı-hizmet ayrımının ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Fiber altyapı kurulumunun desteklenmesi, mevcut altyapıların paylaşılması ve tüm bu önlemlerin arkasında kararlı bir siyasi iradenin gösterilmesi durumunda sektörde rekabetin artacağını ve dolayısıyla da büyüme hedeflerine ulaşılabileceğini ifade etti.
“Bölgenin teknoloji merkezi olacağız”
Türkiye’nin her yanının fiber hatlarla donatılmasının yanı sıra çevresindeki ülkelere de fiber hatlarla bağlanılmasının gündemde olduğu şu günlerde, birlikte yapılması gereken bu yatırımların kıyasıya rekabet içinde olan firmalar arasında bile konuşulduğunu belirten Arıak, bu yatırımların yapılması halinde Türkiye’nin bölgenin teknoloji merkezi olabileceğini söyledi.
“Zirvemiz sayesinde mevcut sabit altyapının isteyen tüm işletmecilere ücreti karşılığında kullandırılması konusu BTK ve Ulaştırma Bakanlığı’nın gündemine girdi. %5 kapasite ile kullanılmakta olan bu altyapının diğer işletmecilere kullandırılmamasının hiç kimseye fayda sağlamadığı ve bunun sektörün küçülmesi demek olduğu anlaşıldı.”
şeklinde açıklama yapan Arıak şöyle devam etti :
“Önümüzdeki dönemde BTK ve tüm işletmecilerin katılacağı Çalışma Gurupları kuracağız ve telekomünikasyon sektörünü ilgilendiren stratejik konuları ele alacağız.”
“Bilgi teknolojileri 2023 hedefleri arasında”
Sektör temsilcileri ile yaptığı birebir görüşmelerin ardından açıklama yapan Ulaştırma Eski Bakanı ve AK Parti Erzincan Milletvekili Binali Yıldırım, AK Parti’nin programında bilgi teknolojileri ile ilgili hem yakın dönem hem de Cumhuriyetin 100. yılının kutlanacağı 2023 için hedeflerin bulunduğunu belirtti. 5. kez düzenlenen Telekomünikasyon Zirvesi’nde bütün kamu ve özel sektör temsilcilerinin bir araya gelmesinin önemine değinen Yıldırım şunları söyledi:
“İlgi ve menfaatleri birbiri ile paralel olmayan ancak sektörün sağlıklı gelişmesi için aynı hassasiyeti duyan, aynı endişeleri taşıyan kesimleri bir araya getiren çok faydalı bir toplantı. Küçük ve büyük işletmeler birbirlerine itirazlarını, taleplerini, sorunlarını ve bakış açılarını burada dile getiriyor. Düzenleyici kurum BTK da bunları not ediyor. Yapılması gerekenler konusunda herkes fikir ediniyor. Bu bakımdan sektörün tam rekabet şartlarında sağlıklı gelişimi ve vatandaşlarımızın gittikçe artan elektronik haberleşme alanındaki ihtiyaçlarının en iyi şekilde sağlanması açısından çok güzel bir toplantı olduğunu düşünüyorum. Bu toplantıların formatının biraz daha değiştirilerek devam etmesini temenni ediyorum.”
Yıldırım toplantıda mobil pazar ile ilgili kapasitenin gelecek yıllara yönelik ihtiyacı, hizmet kalitesinin artırılması, kapsama alanı ile ilgili ortak çalışma yapılması konularının da konuşulduğunu dile getirdi.
“Geçişte tıkanıklık yaşandığı taktirde Bypass gerekecek”
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Tayfun Acarer konuşmasında Telekomünikasyon sektörünün Türkiye’ye katkısını vurguladı. Acarer şöyle devam etti:
“Sabit ve mobil internetin etkisi ile sabit telekomünikasyon altyapısında çok kısa bir süre sonra ciddi darboğazlar yaşanacak. Genişbant internetin yaygınlaşması ile birlikte altyapıdaki ihtiyaç giderek artıyor. Üçüncü nesil başlayalı 2,5 sene oldu ve internet trafiğinde bugüne kadar 20 kattan fazla artış oldu. Şu anda kapasite bunu karşılıyor ancak olaya mikro değil daha makro bakmalıyız. Şu anda büyük operatörler ve Yeni Nesil İşletmeciler, yurtdışı bağlantıları için hızla yatırım yapıyor. Türkiye’den hem kuzey hem de güneye doğru yeni uluslararası fiber yollar oluşuyor. Ortak noktası Türkiye olan bu bağlantılarda herhangi bir tıkanıklık yaşandığı takdirde Türkiye devre dışı bırakılarak başka ülkeler üzerinden gidilecek. Yeni karayolu, demiryolu yapılırken fiber hatların da yapılması önemli. Fiberin hanelere ulaşması için yerel otoritelerin olaya geniş açıdan bakması lazım. Sadece bir bakanlığın değil, tüm karar vericilerin aynı duyarlılığı göstermesi lazım. Fiberin tüm hanelere ulaştırılması için belediyeler ve diğer tüm idareler altyapıyı kuran işletmecilere kolaylık sağlamalıdır. Sonuçta kazanan o yörenin insanları ve o yörenin ekonomisi olacaktır. Mobil operatörleri ve sabit operatörleri etkileyecek başka bir tehdit unsuru da var. Arama motorlarından Google, Yahoo ve Apple’ın çok iddialı sistemleri var. Evlere 1000 megabit internetten bahsediyorlar. Gerekli önlemleri almadığımız takdirde denetleyemediğimiz ve de ülkeye hiçbir katkısı olmayacak, vergiyi sıfırlayacak, bir gelişme olacaktır. Bu durum hem sabit ve hem de mobil operatörler için büyük bir risk oluşturuyor. Bu konuda yeni ve ulusal bir strateji belirlemek için bir çalışma grubu oluşturulacak.”