Danıştay, aynı şehirde/bölgede farklı alan kodu verilmesi anlamına gelen ve tüketicilerde hem yeni bir alan kodu öğrenme zorluğu hem de şehirlerarası arama algısı yaratan alternatif işletmecilere +1 alan kodu kararının eşitlik ilkesine uymadığına karar verdi ve ilgili BTK kararının yürütmesini durdurdu.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun 24 Haziran 2009 tarihinde aldığı karara göre alternatif işletmeciler için 81 ilde mevcut alan koduna +1 eklenerek yeni bir alan kodu açılması ve alternatif işletmecilerin kendi abonelerine verecekleri telefon numaralarının bu alan kodundan olması söz konusu olacaktı. Bu kararın abonelerde şehirlerarası arama algısı yaratması ve tüketicilerin yeni bir alan kodu öğrenmek ve çevirmek zorunda kalmasının rekabet açısından önemli bir engel oluşturacağı görüşü doğrultusunda TELKODER tarafından kararın iptali için açılan davada Danıştay 13. Dairesi TELKODER’in başvurusunu haklı bularak BTK kararının yürütmesini durdurdu.
Danıştay 13. Dairesi konuyla ilgili kararını “eşit şartlardaki işletmecilere ayırım gözetilmeksizin eşit davranılmasının zorunlu olması, ulusal numaralandırma planı ve plana uygun olarak numara tahsis işlemlerinin de bu kapsamda bulunması” ilkesine dayanarak verdiğini bildirdi. Danıştay kararında, görüşmelerin tüketiciler tarafından bilinen ve halen kullanılan alan kodları üzerinden gerçekleşmesinin eşitliği ve rekabeti sağlamak açısından önemli olduğu da vurgulandı. Danıştay 13. Dairesi kararında, böyle bir uygulamanın eşit şartlardaki işletmecilere ayrım yapılması ve kaynakların verimli kullanılması ilkelerine aykırılık doğuracağı sonucuna ulaşılacağını ifade etti.
Bu karara göre artık STH sunacak işletmecilere Türk Telekom tarafından kullanılan alan kodlarının altında boş bulunan 7 haneli numaralar tahsis edilecek.
Böylece BTK’nın alternatif işletmecilere farklı alan kodlarının verilmesi kararının eşitlik ve rekabet açısından sakınca yaratacağı gerekçesiyle kararın iptali yönünde dava açan TELKODER’in görüşlerinin haklılığı da kanıtlanmış oldu. TELKODER söz konusu kararla ilgili olarak aynı il içinde başka bir alternatif işletmeciden hizmet almanın 7 yerine 10 haneli numara çevrilmesini gerektireceği için tüketicilerde kafa karışıklığı yaratacağını ve öğrenmek için zaman gerektireceğini, şehirlerarası tarifeden arama yapılacağı algısı oluşturacağını önemle vurgulamış ve bunun da alternatif işletmecilere olabilecek talebin düşmesine yol açabileceği yani rekabet açısından bir engel oluşturacağı yönünde görüşlerini bildirmişti. Ayrıca bu tür uygulamanın mevcut alan kodları arasında kullanılmamış çok sayıda numara olması nedeniyle verimsiz bir uygulama olacağının da altını çizmişti.
TELKODER, Danıştay’ın son dönemdeki kararlarından sonra, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun şimdiye kadar aldığı kararlarını gözden geçirmesi ve bundan sonra alacağı kararlarda serbest rekabet ortamının sağlanmasını mutlaka gözetmesi gerektiğini de önemli vurguluyor.