Ters Köşede Kalma! / Uğur Gürses

Telekom’un şehiriçi görüşme tarifesinde yaptığı zam sonrasında, zam-enflasyon tartışması gündeme girmişti. Bir tarafta Merkez Bankası, diğer tarafta özel yönetimde olan Telekom yöneticileri vardı. Eleştiriler yoğunlaşınca, Türk Telekom Genel Müdürü Paul Doany 7 Mart tarihinde, şirketin yeni tarifelerinin enflasyonu etkileyeceği yönündeki değerlendirmelere, “Enflasyon hesabı yapılırken kullanıcıların genel iletişim sepetine bakmak gerekiyor. Dolayısıyla biz şu anda onların yaptığı hesaplamanın doğru bir hesaplama metoduyla yapıldığını düşünmüyoruz” yanıtını ver mişti. Odaktaki itiraz, haberleşme hizmetleri için izlenen enflasyon hesabı metodolojisine idi. TÜİK tarafından hesaplanan haberleşme endeksi içinde şunlar yer alıyordu; mektup ve koli gönderim ücretleri, telefon ekipmanı, yedek parça ve onarım ücretleri, kentiçi telefon görüşmesi, telefon kart ücreti, cep telefonu ve internet ücretleri. Telekom yöneticileri metoda itirazı çok detaylandırılmasa da, TÜİK’in sepetinde şehirlerarası ve uluslararası telefon görüşme ücretleri yer almıyordu.
TÜFE içinde yer alan bir alt endeks olan ‘haberleşme’ endeksinde ocak ayı artışı yüzde 1.71 olurken, şubat ayında onbinde 9 düşüş, mart ayında ise binde 5 düşüş gerçekleşti. Oysa özellikle mart ayında fiyat artışlarının endekslere yansıması bekleniyordu. En çok artanlar ve en çok düşenler listesinden anlıyoruz ki, şehiriçi görüşme ücretleri yüzde 25 kadar artarken, şehirlerarası ve uluslararası telefon görüşme ücretleri yüzde 50’nin üzerinde düşmüş. Bu yüzden de haberleşme endeksinde toplamda yükseliş yerine düşüş gerçekleşmiş.
Merkez Bankası bu duruma ne diyordu? “TÜFE içinde haberleşme grubu; ağırlıklı olarak telefon ve telefaks hizmetleri ile telefon ve telefaks ekipmanından oluşmaktadır. Mart ayında telefon hizmetleri alt kalem (şehir içi görüşme, şehirlerarası görüşme vb.) fiyatlarındaki çeşitli artış ve azalışlar birbirini telafi etmiş ve telefon hizmetlerindeki fiyat gelişmelerinin TÜFE’ye net yansıması sınırlı olmuştur. Bunun yanında telefon ve telefaks ekipman alt grubu fiyatları, özellikle cep telefonu fiyatlarındaki yüksek oranlı fiyat azalışlarının etkisiyle yüksek oranda gerilemiştir. Bu gelişmeler sonucunda haberleşme grubu fiyatları mart ayında yüzde 0,50 oranında azalmıştır. ”
Şimdi ise biz size söyleyelim ne olduğunu.
TÜİK’in geçtiğimiz gün açıkladığı mart ayı fiyat endekslerinde ‘sessiz sedasız’ yerlerini alan üç yeni fiyat göstergesi vardı. Şehirlerarası görüşme ücreti, uluslararası telefon görüşme ücretleri ve cep telefonundan sabit hatları arama ücreti. TÜİK’in tanımlaması ile bu üç ‘madde fiyatı’ endekslere ilave edilmişti. Ancak duyurulmamıştı. Telekom’un metodolojiye itirazı kabul görmüş, ancak kamuoyuna bilgilendirme yapılmamıştı. Öyle görünüyor ki, Merkez Bankası’na da! TÜİK endeksi değiştirmiş, Merkez Bankası’nın haberi yok! “Merkez Bankası haberleşme fiyatları konusunda neden ‘ters köşede’ kaldı?” sorusunun yanıtı da burada ! Ancak, görünen o ki, asıl ‘ters köşede kalma’ durumu başka. Endeks içine ilave edilen yeni maddeler, TÜİK tarafından enflasyon verileri ile aynı anda ilan edilen madde fiyatları listelerine girerek aleni hale geldiği halde, Merkez Bankası’nın enflasyon sonrası açıkladığı ‘Fiyat Gelişmeleri’ notunda bu ilavelerin yapıldığı, bir metodoloji ve hesaplama değişikliğine gidildiği hâlâ fark edilmemiş! Merkez Bankası, “Ben ters köşede kalmadım, metodoloji değişti, sepetin içine yeni madde fiyatları girdi. Bunlardaki düşüşler genel endekste de düşüş getirdi” diyebilirdi, farkında olabilseydi..!