Türk Telekom’a 7 Yıl Sonra Şok Soruşturma

Türk Telekom hakkında fiber optik kablolardaki hakim durumunu kötüye kullanıyor iddiası 7 yıl aradan sonra soruşturulacak. 2006 yılında Rekabet Kurulu’nun yerinde bulmadığı şikayete, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ‘daha detaylı soruşturulmalıdır’ hükme verdi. Bunun üzerine Rekabet Kurulu, 7 yıl önce soruşturmaya gerek bulmadığı dosyayı yeniden açtı.

DANTE İHALESİ
Eser Telekom, Rekabet Kurulu’na Türk Telekom’un hakim durumunu kötüye kullanarak, rekabeti engellediği iddiası ile 2006 yılında başvurdu. Başvurusunda, AB fonları tarafından desteklenen DANTE isimli kuruluşun ihalesine katılmak üzere, denizaltı ve karasal fiber optik kablolar üzerinden 622 Mbps ve 1.2 Gbps hızlarında kiralık devreler için Türk Telekom’dan fiyat talep ettiğini, ancak bu talebine tüm uyarılara rağmen ihalenin sonuçlanacağı süreçte yanıt geldiğini vurguladı.

YUNAN UYRUKLU OTE’YE DÜŞÜK FİYAT
Buna karşın Türk Telekom’un aynı ihaleye giren Yunanistan uyruklu OTE Telekomünikasyona aynı hizmeti daha önceden ve Eser Telekom’a verilenden çok düşük fiyattan sağladığı iddiasında bulundu. Eser Telekom’un şikayeti 2006 yılında Rekabet Kurulu dosyasında şöyle özetlendi:

“Türk Telekom’un, Eser Telekom’un tarife bilgilerine yönelik talebini uzunca bir süre karşılamayarak Eser Telekom’u oyalamak suretiyle DANTE projesi kapsamında yapılan GN2 ihalesinde rekabetçi bir yapının oluşmasını engellediği,

– Yine Türk Telekom’un aynı ihale için aynı hizmeti sağlama çabasındaki Eser Telekom ve OTE arasında, Eser Telekom aleyhine ayrımcılık yaptığı ve kendisine telekomünikasyon sektöründe değişik alanlarda sahip olduğu dört lisansla rakip olan Eser Telekom’u, denizaltı ve karasal fiber optik kablolardaki hâkim durumunu ve telekomünikasyon sektöründeki finansal gücünü kullanarak pazar dışına çıkarmayı amaçladığı ifade edilmiştir.”

SORUŞTURMAYA GEREK YOK
Rekabet Kurulu, Eser Telekom’un bu başvurusu üzerine yaptığı ön incelemeden sonra 2006 yılında soruşturmaya gerek olmadığı kararına vardı.
Kararda, “Dosya konusu şikayetin daha çok taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanması nedenleriyle, hakkında ön araştırma yürütülen Türk Telekomünikasyon A.S. hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına OYÇOKLUGU ile karar verilmiştir” denildi.

BAŞKAN, SERT İFADELERLE İTİRAZ ETTİ
Ancak bu karara Rekabet Kurulu Başkanı Nurettin Kaldırımcı ile Kurul üyesi Sıraç Aslan karşı çıktı. Kaldırımcı, karşı oy yazısında, “Düzenlenen rapora, toplanan delillere ve ilgili Kuruma yönelik geçmişteki soruşturmalara itibar edilirse, Türk Telekomünikasyon A.S.’nin, bu dosya çerçevesinde, pazardaki hakim durumunu kötüye kullandığı; teknik veya ticâri gerekçe veya uyuşmazlık iddia ve savunması ile sorumluluktan kaçınıp kolay yolu seçtiği, dolayısıyla, hakim durumdaki bir teşebbüsün göstermesi gereken hassasiyetten uzak olduğu izahtan vârestedir. Soruşturma açılması gerektiği düşüncesiyle, aksi yöndeki Kurul Kararı’na katılamıyorum”

DOSYA DANIŞTAY’A GİTTİ
Eser Telekom, Rekabet Kurulu’nun bu kararı üzerine Danıştay’a itirazda bulundu. Ancak Danıştay 13.Dairesi de Rekabet Kurulu kararında hukuka aykırı bir durum olmadığı gerekçesiyle davayı reddetti. Eser Telekom bu karara da itiraz edince, konu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na gitti.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 13. Daire’nin kararını bozdu ve daha detaylı incelenmesi için soruşturma açılması gerektiğine hükmetti. “Bu sebeple dava konusu Kurul kararında ve açılan davayı reddeden temyize konu Daire kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır” dedi.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bu kararı üzerine Rekabet Kurulu, Türk Telekom’u 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı hareket edip etmediğini soruşturma kararı aldı.

4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi, teşebbüsler arasındaki rekabeti sınırlayıcı anlaşmaları ve uyumlu eylemleri; 6. maddesi, hâkim durumun kötüye kullanılmasını yasaklıyor. Soruşturma; Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin, deniz altı ve karasal fiber optik kablolardaki hakim durumunu, şikayetçinin kiralık devre tarifelerine ilişkin bilgi talebini karşılamamak ve ayrımcılık yapmak suretiyle kötüye kullanıp kullanmadığının tespiti amacıyla başlatıldı.

Türk Telekom hisselerinin yüzde 55’i Oger Telekom’a, yüzde 30’u Hazine’ye ait. Yüzde 15’i de halka açık.