Telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren firma ve sivil toplum örgütü temsilcileri, TK’nın Uzak Mesafe Telefon Hizmetleri (UMTH) işletmeciliği yönetmeliğini yayınlayarak önemli bir adım attığını ancak yolun başında olunduğunu belirtiyorlar. UMTH işletmeciliği uygulanmaya başlamasıyla, son kullanıcının çok çeşitli, kaliteli ve bugünkünden ucuz hizmet alması bekleniyor.
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Genel Sekreteri Rıdvan Uğurlu, Telekomünikasyon Kurulu (TK) tarafından çıkarılan ve geçtiğimiz gün Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik ile ilgili olarak, “çok önemli bir gelişme” dedi. Uğurlu, beklenen yönetmeliğin çıktığını ve TK’nın, sektörün ihtiyaçları ve gelişme hızına uygun uygulamaları süratle yerine getirmesi gerektiği değerlendirmesinde bulunuyor.
SATKO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çelebiler, TK’nın ilk yapması gerekenin, serbest işletmecileri temsil eden sivil toplum kuruluşlarını Türk Telekom ile bir araya getirerek ara bağlantı için gerekli genel koşulları tanımlaması olduğunu söylüyor. Ürk Telekom ile ara bağlantı konusunda anlaşma yapılması gerektiğini vurgulayan Çelebiler, “lisansların verilmesinde herhangi bir yatırım şartı olmamalı” diyor.
TK’nın UMTH Yönetmeliği ile A, B ve C tipi telekom hizmetleri işletmeciliği lisanslarını vermesi bekleniyor. Böylece kaliteli ve ucuz telefon hizmeti alınması ve sektörün genişlemesi hedefleniyor, bekleniyor. Elbette birkaç pürüz olduğu/olacağını düşünerek sektör temsilcilerini aradığımızda işin boyutunun biraz farklı olduğunu gördük. TELKODER Genel Sekreteri Uğurlu’nun, birkaç tespiti yolun başında olunduğuna ancak Telekomünikasyon Kurumu’nun bu sorunları kısa sürede çözebilecek olduğuna, artık Yasa, Asgari bedel veya Yönetmelik gibi TK dışından beklenen başka bir unsur kalmadığına işaret ediyor.
Uğurlu’nun, TK’nın UMTH yönetmeliği ile ilgili yaptığı değerlendirmesi maddeler halinde şöyle oldu;
Asgari bedelde değişiklik olmamasını bekliyoruz. Bilindiği gibi TK, UMTH lisansları ile ilgili olarak asgari lisans bedellerini açıkladı. Bu bedeller Resmi Gazete’de de yayımlandı. Ancak Maliye Bakanlığı’nın, TK’ya ilettiği “asgari bedeller düşük, bunu yenileyin” görüşünün dayanağı bulunmadığı için, bu görüşün dikkate alınmamasını bekliyoruz..
Ruhsat bedellerinden başka işletmecilerden numara kullanım ücreti vs. gibi ilave ücret istenmemesini bekliyoruz.
Ruhsat almak için firmalara yatırım şartı getirilmemesi gerekir, serbest piyasa zaten kendi işleyişi içerisinde bu tür şartları öngörecektir..
İşletmecilerin isteğine uygun olarak A, B ve C tipi lisanslar en kısa sürede verilmelidir. İşletmecilerin bu lisanslar ile faaliyet gösterebilmesi için TK’nın Türk Telekom’a“alt yapını en kısa sürede uygun hale getir” gibi bir baskı oluşturması gerekir.
TK’nın UMTH ile ilgili bir uygulama takvimi açıklaması yerinde olacaktır. Yatırımcı en doğal hakkı olarak, hangi aşamada neyin tamamlanması gerektiğini bilmek istiyor, planlamasını buna göre yapacak. Bu çok önemli bir konu.
Türk Telekom ile UMTH İşletmecisi arasındaki ara bağlantı konusu en kısa sürede açıklığa kavuşturulmalıdır. Ara bağlantı anlaşması, GSM firmaları ile Türk Telekom arasında yapılan ara bağlantı anlaşmasından farklı olmak zorundadır.
ÇELEBİLER: “LİSANSLAR NİSAN SONUNA KADAR VERİLMELİ”
SATKO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çelebiler, TK’nın lisansları bekletmesi için hiçbir nedeni olmadığını, Nisan ayı sonuna kadar verilmesini beklediklerini söyledi. Çelebiler, TK’nın yol haritası ne olmalı sorusuna şöyle yanıt verdi:
“İlk yapılması gereken iş Telekomünikasyon Kurumunun serbest işletmecileri temsil eden sivil toplum kuruluşlarını Türk Telekom ile bir araya getirerek ara bağlantı için gerekli genel koşulları tanımlaması ve TT ye bu koşullar altında ara bağlantı anlaşmaları yaptırmasıdır”.
Çelebiler, asgari ruhsat bedelinin piyasaya girişi kısıtlayacak nitelikte olduğunu belirterek, lisans bedelleri ve işletmecilere “yatırım yapma” şartı konularında şöyle dedi:
“Avrupa Birliğine girmek için bu kadar emek harcayan bir ülkenin kurumlarının AB deki uygulamaları bilmeleri ve kendilerinin de aynı şekilde çalışmaları gerekir. Ruhsat bedelleri AB uygulamalarına göre piyasaya girişi kısıtlayacak kadar yüksektir ve serbest piyasa ilkeleriyle uyumlu değildir.
Ülkemizin ilerlemesi verimliliğin yükselmesi ve yerli teknolojinin gelişmesi ile olacaktır. Yüksek fiyatlarla yurt dışından ihtiyacımız olmayan teçhizatı ithal etmek için lüzumsuz yere para harcamakla ancak millet olarak fakir kalmaya mahkum oluruz. Bize gereken en düşük yatırımla en kaliteli hizmeti vermektir.
Bahsettiğiniz yatırım şartı sonucu verimsiz yatırımlar yapılırsa, yakın geçmişte olduğu gibi, o heba edilen paralar vergi mükelleflerinin cebinden çıkacaktır. Ruhsatlarla ilgili herhangi bir yatırım şartı olmamalıdır”.
TK’nın lisansları vermesi halinde ara bağlantı konusunda bir sözleşme yapması gerektiği konusunda görüşlerini açıklayan Çelebiler, “Türk Telekomu biran önce yeni işletmecilerle ara bağlantı anlaşmaları yapmaya mecbur edilmelidir” diyor. Yeni işletmecilerin araştırma geliştirme faaliyetlerinde ulunmasını önemle vurgulayan Çelebiler’in konuyla ilgili görüşleri şöyle:
“Yeni işletmeciler verimli çalışmak zorunda olduklarından kendi yazılımlarını geliştirmekte, en ekonomik olacak sistemleri kurabilmek için araştırma yapmaktadırlar. Türk Telekom’un araştırma yapıp yapmadığı eğer yapıyorsa bunun sonuçlarının ne olduğunu ben bilmiyorum. İleri ülkelere baktığımızda eskiden tekel olan telekomünikasyon işletmecilerinin ciddi çalışan laboratuarları, hatta üniversiteleri olduğunu ve buralarda bulunan, geliştirilen teknolojilerin ülkelerine büyük avantajlar getirdiklerini görüyoruz. Türk Telekom bu tip işlerle pek ilgili görünmediğinden en azından bırakalım da yeni işletmeciler rekabet yapabilmek için araştırma geliştirme yapsınlar.
ABD de AT&T nin sahibi olduğu Bell Laboratuarları, bir çok buluşların yanında, transistoru icat etmiş, görüntülü telefonu geliştirmiş, ilk haberleşme uydusunu tasarlayıp imal etmiş, modern telekomünikasyonun dayanağı olan Enformasyon Teorisini icat etmiştir.
Bütün bu katkılarına rağmen ABD, AT&T nin tekelini kaldırıp, şirketi parçalara bölmekten çekinmemiştir. Bunun sonucu olarak ta bir çok yeni buluş yeni işletmecilerden gelmiştir. Fransız Telekom’un üniversitesi olan ENST de iki profesör ‘Türbo Kod’ ları icat ederek frekans bantlarının verimliliğini arttırmış, anten gücünü düşürerek bu bantların birden fazla kullanıcıya hizmet edebilmesini sağlayacak yöntemleri geliştirmişlerdir. Bu durum Fransız Telekom’un tekelinin kaldırılmasına mani olmamıştır. Yeni iletmeciler ve onlara cihaz satan şirketler yeni buluşlar yapmaktadırlar.
Eğer teknolojide ilerlemek istiyorsak biz de böyle bir şeyler yapmalıyız. Cepten bol para harcayarak bir yerlere gelemeyiz. Bu gün okuduğum yurt dışında yayınlanan teknik bildirilerin önemli bir kısmında yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın isimlerini görüyorum. Bunların arasında konuştuklarım Türkiye’de çalışmak istiyorlar. Bu arkadaşlara biz, yeni işletmeciler, iş imkanı yaratacağız. Bu günkü çalışma tarzıyla, Türk Telekom değil.”
TELEKOMÜNİKASYON KURUMU NE DİYOR?
Telekomünikasyon Kurumu’ndan alınan bilgiye göre, bu ayın sonuna kadar A, B ve C lisanslarının hepsi verilecek. TK, UMTH yol haritasının belirlendiğini belirtiyor. Lisansların verilmesi ile birlikte “sabit-sabit” ara bağlantı yönetmeliklerinin hazır olacağını, bu konudaki çalışmaların sürdürüldüğü kaydediliyor.
TK, eksik Kurul üyelerinin tamamlanması ile birlikte çalışmalarını hızlandıracak Asgari bedeller ile ilgili olarak TK’nın çalışmasının Bakanlar Kurulu tarafından kabul edildiği, Kurul gündemine gelmesiyle birlikte “alınacak bedellerin” netleşeceği kaydediliyor.
“Türk Telekom’un alt yapısının uygun olmadığı” görüşüne katılmadıklarını belirten TK yetkilileri, Türk Telekom’un uzun süredir alt yapı yenilemesini yaptığını söylüyor. TK’dan alınan bilgi şöyle:
“Türk Telekom’un, alt yapısının müsait olmadığı düşünülmüyor. Bu teknik ve önemli bir konu. Türk Telekom, serbestleşmeye bağlı olarak alt yapısını yeniliyor. Uzun zamandır çalışmalarını sürdürüyor. Üstelik atıl kapasitesini bu şekilde dolduracak”.