Serbest Telekom İşletmecileri Derneği Telkoder bugün bir açıklama yayınlayarak, özelleştirilme duyurularında yapılan bir hataya dikkat çekti. Özelleştirilmenin ileri safhalarında hukuki açıdan soruna neden olabileceği bildirilen bu konuyla ilgili Telkoder duyurusunu sunuyoruz.
Türk Telekom’un özelleştirilme süreci başladı. Bakan Yıldırım’ın açıklamasına göre 20.000 $ ödeyerek bilgi dosyası alan (şimdilik) 11 firma 15 temmuza kadar süren dönemde Türk Telekom hakkında daha detaylı bilgi edinme şansına sahip olacak.
Ancak, telekom sektörünün dikkatini çeken bir husus bugün Telkoder tarafından açıklama yapılması ile gündeme geldi. Açıklamaya göre, Türk Telekom’un özelleştirmeye davet ilanında bazı kalemlerin farklı sunulmuş olması, hem özelletirmeye katılan firmaları yanıltıcı, hem de daha sonraki süreçte hukuki açıdan sorunlara yolaçabilir deniyor. Bu duyuruyu dikkatlerinize sunuyoruz.
TÜPRAŞ Özelleştirmesinde yaşanmakta olan Yargı süreci benzeri bir hukuki gelişmenin ve bunun yaratacağı olumsuz dalgalanmaların, Türk Telekom A.Ş.nin özelleştirmesinde de yaşanmaması ve bu özelleştirmenin başarı ile sonuçlandırılarak Türk Telekom A.Ş.nin serbest piyasa koşullarına tabi bir şirket haline gelmesi en büyük dileğimizdir.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığının “Türk Telekom Özelleştirmesine ilişkin Bilgilendirme Sürecine Davet” ilanında, “Türk Telekom, Türkiye’de sabit hat, mobil iletişim, veri ve kablo TV hizmetlerini vermekte olan entegre bir telekomünikasyon işletmecisidir” ibaresi yer almaktadır. Bu tanım içerisinde yer alan Kablo TV şebekelerinin durumu ile ilgili aşağıdaki konuya dikkatinizi çekmek isteriz.
Kablo TV şebekelerinin yatırımları 1997 yılından bu yana Türk Telekom A.Ş. ile gelir paylaşımı sözleşmesi imzalamış 6 özel şirket tarafından yapılmakta, şebekenin işletme, bakım ve müşteri desteği yine bu şirketler tarafından yerine getirilmektedir. Türk Telekom ile bu şirketlerin imzalamış oldukları gelir paylaşımı sözleşmeleri devam etmekte olduğundan, bu şirketlerin kurmuş oldukları şebekelerin mülkiyeti yine bu şirketlere ait bulunmaktadır.
Bu durum dikkate alındığında hukuki olarak mülkiyet sorunu çözülmemiş bir varlığın özelleştirilmeye çalışıldığı ve bu durumun Türk Telekom A.Ş.’ye alıcı olmayı düşünen yatırımcıları tedirgin edeceği aşikardır. Kaldı ki, gelir paylaşımı sözleşmesi sahibi bu şirketlerin bir kısmının yönetimi ve mülkiyeti Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ na ( TMSF ) ait bulunmaktadır. Bu durum ise Kablo TV şebekelerinin mülkiyetinin, TTAŞ dışındaki bazı şirket ve özel şahıslarla birlikte başka bir kamu kuruluşuna da ait olması demektir.
Hükümetimizin ve Milletimizin büyük önem verdiği bu özelleştirmenin, yukarıda sözü edilen sakıncalar ortadan kaldırılmadan yapılması halinde yaşanabilecek bir hukuki süreç sonunda, yapılmış olan özelleştirmenin iptaline kadar varacak sonuçlar doğurabileceğini kamuoyunun dikkatlerine sunarız. Türk Telekom’un özelleştirmesinin sorunsuz yapılması, Telekomünikasyon Kurumu’nun bir an önce “Kablo Platform Hizmeti” konusunda 2. Tip Ruhsatları işletmecilere vermesi ile sağlanabilecektir. Çünkü mevcut gelir ortağı firmalara 2.Tip Telekomünikasyon Ruhsat verilmesiyle, bu firmaların Türk Telekom ile imzaladıkları sözleşmeler tüm hükümleri ile sona erecek ve Türk Telekom’un özelleştirilmesinin önünde bu açıdan hukuki bir sorun kalmayacaktır.
Bu önemli özelleştirmeyi, artık pürüzsüz gerçekleştirelim. Vatandaşlarımız, rekabetten eksiksiz faydalanabilsinler.
Saygılarımızla,
TELKODER
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği
Yönetim Kurulu