Ülkemizde telekomünikasyon alanında serbestleşme ile ilgili ilk adım 1994 yılında çıkarılan 4000 sayılı kanun ile atılmıştır. Daha sonra çıkarılan bir dizi kanun ile serbestleşme sağlanmaya çalışılmış, bu konuda yetki önce Ulaştırma Bakanlığı’na verilmiş, daha sonra 2000 yılında çıkarılan 4502 sayılı kanun ile Telekomünikasyon Kurumu kurulmuştur.
2002 yılından itibaren telekomünikasyon alanında katma değerli servisler için çeşitli lisanslar verilmeye başlanmış ve özel telekomünikasyon işletmecileri ülkemizde faaliyet göstermeye başlamışlardır.
2004 yılının başında ise Türk Telekom’a ait olan “Telefon Hizmetleri” ve “Altyapı Kurma ve İşletme” konularındaki tekel hakları sona ermiştir. Uzak Mesafe Telefon Hizmetleri konusunda lisanslar 17 Mayıs 2004 tarihinden itibaren verilmeye başlanmış, altyapı konusundaki lisanslar ise henüz verilmemiştir.
Uzak Mesafe Telefon Hizmeti konusunda yaşanan birçok engelleme nedeni ile bu alanda lisans almış olan 44 adet işletmecinin istendiği gibi faaliyet gösteremez durumda olmaları ve altyapı lisansları verilmemiş olduğu için kağıt üzerinde sona ermiş görünen tekel, fiili olarak günümüze kadar devam etmiştir.
Bu engelleme politikası, Türk Telekom’un özelleştirilecek olması nedeni ile bugüne kadar bilinçli olarak sürdürülmüştür.
Ancak bu gün artık bir yol ayırımındayız . Ya serbestleşmeyi gerçekleştireceğiz, ya da fiili tekel olan Türk Telekom’u yabancı özel tekel haline getireceğiz.
Fazla zaman kalmadı
Ülkemizin ve vatandaşlarımızın çıkarlarının korunmasının tek yolunun serbest rekabet ortamının sağlanmasından geçtiği hepimiz tarafından bilinmektedir. Devlet tekeli veya özel tekelin gelişme getirmediği ve yüksek ücretlerle kalitesiz servis anlamına geldiği bilinen bir gerçektir.
Türk Telekom’un özelleştirilmesi süreci işliyor. Fazla zamanımız kalmadı. Hisselerin devredilmesi işlemi birkaç ay içerisinde tamamlanacak. Ancak biz biliyoruz ki, serbestleşmenin gerçekleştirilmesi için tüm hazırlıklar tamam. Bir aylık sürede serbestleşme ve gerçek rekabet ortamı sağlanabilir. Bunun için aşağıdaki belli başlı adımların atılması yeterli olacaktır.
– Ulaştırma Bakanlığı tarafından bekletilen Kablo TV lisansları derhal verilmelidir.
– Hazırlıkları tamamlanmış olan altyapı kurma ve işletme lisansları derhal verilmelidir.
– Ulaştırma Bakanlığı tarafından bekletilen sabit kablosuz erişim lisansları derhal verilmelidir.
– Türk Telekom ve GSM işletmecilerinin haksız uygulamaları nedeni ile devam eden arabağlantı sorunları derhal çözüme kavuşturulmalıdır.
– İşletmecilerin Telekomünikasyon Kurumu ile birlikte çalışarak tesbit ettikleri 15 ayrı başlıkta toplanan sorunlara en kısa sürede çözüm getirilmelidir.
Önümüzde Avrupa Birliği üyelik müzakereleri süreci var. Yukarıdaki adımların atılması ile, Avrupa Birliği Komisyonu’nun sürekli olarak dile getirdiği “Mevzuatınızı uygun hale getiriyorsunuz ama uygulamanız yeterli değil” söylemini de değiştirebiliriz.
Serbest telekomünikasyon işletmecilerinin derneği TELKODER, şimdiye kadar sürdürdüğü etkili çalışmalarını bundan sonra da ülkemizin, vatandaşlarımızın ve üyelerimizin menfatleri gerçekleşinceye kadar sürdürmeye kararlıdır. Ridvan.ugurlu@telkoder.org.tr.tr
05
Eyl