Telekomünikasyon sektöründe serbestleşmenin tartışıldığı “özel tekel istemiyoruz” başlıklı kampanyaya ilişkin panelde; serbestleşmenin çok uzak olduğu, hükümetlerin serbestleşmeyi istemediği, Türk Telekom’un satılması ile özel tekel meydana geleceği ve bunun tehlikeleri üzerinde duruldu.
Ankara ODTU Vişnelik tesislerinde gerçekleştirilen panele sektör yetkilileri ilgi gösterirken, Telekomünikasyon Kurumu’ndan katılımcı olmadı.
Türk Telekom özelleştirmesi ve serbestleşmenin önündeki engellere ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı panele, Doç. Dr. Erol Sayın başkanlık yaptı. Panele konuşmacı olarak TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, Netone Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çelebiler, Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Ulusaler, AKP Ankara Milletvekili Reha Denemeç ve CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu katıldılar.
Arıak: “Hükümetler serbestleşme istemiyor”…
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, telekom sektörünün dünyada en büyük sektörlerden olduğunu belirterek, yaklaşık 1.5 trilyon dolar büyüklüğü olduğunu ifade etti. Bu büyüklüğün sadece işletmecilik tarafının yaklaşık 1.2 trilyon dolar seviyesinde olduğunu, ancak Türkiye’de bu rakamın 10-12 milyar dolar seviyesinde olduğunu kaydetti. Bu büyüklüğün büyük kısmının Türk Telekom ve GSM sektöründeki işletmeciler tarafından gerçekleştirildiğini belirten Arıak, 2004 yılından bu yana faaliyette bulunan UMTH işletmecilerinin payının yüzde 1’lerde olduğuna dikkat çekti.
Serbestleşmenin, herhangi bir iktisadi faaliyet alanında tekel düzeninden çıkış anlamına geldiğini hatırlatan Arıak, böyle bir ortamda yerli ve yabancı yatırımcıların faaliyet gösterebileceğini, rekabetin oluşabileceğini söyledi.
Arıak, 1995 yılına kadar telekomünikasyon işletmeciliğinin tekel olduğunu, bu yıllardan sonra GSM firmalarının faaliyete başladığını hatırlatarak, bugün hala Türk Telekom’un kablo, fiber ve sabit hat gibi bir çok konuda hala tekel olduğunu belirtti.
Arıak sözlerine şöyle devam etti:
“Serbestleştirmeye kesin kararlıyız diyen hükümetler döneminde faaliyet gösteren serbest telekom şirketlerinin sektör içindeki payı yüzde 1-1.5 seviyesindedir. Son 10 yıl içinde GSM gibi markalar dışında serbestleşme sürecinde markalar çıkması gerekiyordu, ancak böyle bir marka oluşturulamadı. Geçtiğimiz günlerde 4.1 milyar dolar ciro yapan Skype, 70 kişi ile başladığı faaliyetine, birkaç milyon dolarlık sermayesiyle başlamıştır.
Genişbant açısından bir değerlendirme yaparsak, Türk Telekom, 256 Kbps hız ile 1 milyon aboneye ulaşmış durumda bulunuyor. Ancak dünyada artık genişbant teknolojisi 8 Mbps ile ifade ediliyor. Hatta geniş banttan söz edebilmek için 20 Mbps olması gerektiği konuşuluyor.”
Dünyada serbestleşmeyi yapmak için hükümetin bir özerk kuruluş oluşturması ve buna müdahale etmemesi gerekmektedir. Türkiye’de Telekomünikasyon Kurumu vardır ancak tam özerk bir yapıda değildir. Türk Telekom’un elinde bir alt yapı var ve buna alternatif bir altyapı olması gerekiyor. Ancak böyle olursa rekabet olur. Bu da yok. Yasalarda ruhsat verilmesi uzun zamandır beklenmesine rağmen kablo TV lisansları engellenmiştir.”
AB’de konuyla ilgili şu örneği veriyorlar: ‘bir hükümet serbestleşmeyi istiyor mu istemiyor mu buna ilişkin bir turnusol kağıdı vardır. Eğer hükümet serbestleşmeyi istiyorsa ara bağlantı fiyatları ucuzdur. İstemiyorsa pahalıdır.’ Türkiye’de serbestleşme başladığı zaman ara bağlantı AB ortalamasına göre 5 kat daha pahalıydı. Bugün 3.5 kat pahalı durumdadır.
Ulusaler: “Türk Telekom değerinin altında satıldı”
EMO Başkanı Kemal Ulusaler vatandaşlara özelleştirme yapılırsa rekabet ortamının yaratılacağı, bunun sonucunda ucuzluk sağlanacağı, şeffaflık sağlanacağı ve verimlilik olacağının öğretildiğini, ancak bunların gerçek olmadığını, halkın gözünü boyamak amacıyla yapılan söylemler olduğunu söyledi.
Bugün bu söylemin yerini, ‘kamu zarar ediyor, verimsiz ve satarak borçları ödeyeceğiz’ söyleminin aldığını belirten Ulusaler, en kötü yasal tekellerin devletin sahip olduğu tekel işletmeler olduğun kaydetti.
Ulusaler, Türkiye’de özelleştirilen kuruluşlar içerisinde işten atılma oranının yüzde 68, sendikasızlaştırma oranının ise yüzde 72 olduğunu belirterek, Avrupa’da sadece enerji piyasasında yaşanan özelleştirmeden dolayı 250 bin kişinin işinden olduğunu kaydetti.
Ulusaler, Türk Telekom’un değerinin çok altında satıldığını belirterek, “EMO olarak Türk Telekom özelleştirmesinin iptali için Rekabet Kurulu’na ve Özelleştirme İdaresi’ne dava açtık” dedi.
Çelebiler: “Serbestleşme sayesinde ülkemiz ilerleyecektir”
Telekomünikasyon KOBİ firmaları olduklarını belirten Mehmet Çelebiler, üniversiteyi bitirdikten sonra mesleğini yapmak istediğini, ancak kendisiyle işe başlayan yabancı firmaların milyarlarca dolar ettiğini, ancak kendi firmasının hala kar etmeye çalıştığını söyledi. Çelebiler, Türkiye’de telekomünikasyon alanında serbestleşmenin olmadığı için üniversiten mezun olan bir çok mühendisin değer yaratamadığını, yabancı firmaların satış mühendisi olduğunu vurguladı.
Bugün ABD’de, Avrupa’da çok değerli şirketlerde çalışan Türk mühendislerin olduğunu belirten Çelebiler, “bir insanın kendi ülkesinde tekel yüzünden iş yapamaması acı değil mi. Bu alan serbest olursa imalatçımız üreticimiz de iş yapacaklardır. Bunun sayesinde de ülkemiz ilerleyecektir” dedi.
Denemeç: “Türk Telekom özelleştirmesi çok önemli”
AKP Ankara Milletvekili Reha Denemeç, KİT’lerin satışından elde edilecek gelirden çok verimliliğin önemli olduğunu kaydetti.
Denemeç, 2004 yılının Ocak ayından itibaren serbestleşme sürecinin başladığını, ancak burada en önemli olayın Türk Telekom’un satışı olduğunu vurguladı. Denemeç, “Türk Telekom devletin elinde kaldığı sürece serbestleşmenin tam anlamıyla gerçekleşmesi mümkün görünmüyor” dedi.
Denemeç, Türk Telekom’un satışın gerçekleşmesi ile birlikte, TK ve Rekabet Kurumu’nun üzerine düşen görevler olacağını kaydederek, bundan sonra devlet tekelinden özel tekel olmayacağını kaydetti. “Ancak kuralları düzgün kurar ve devlet olması gereken yerde hakem görev yapar ise bundan herkesin fayda sağlayacağını” söyleyen Denemeç, mevcut alt yapının düzenlemesi yapıldığında sorunun kalmayacağını vurguladı.
Coşkunoğlu: “Cep telefonu sektöründe özelleştirme yok ama rekabet var”
CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, telekom sektörünün bütün sektörleri kalkındırmak için bir manivela görevi gördüğünü söyledi. Coşkunoğlu, serbestleşme ve özelleştirmenin birbirinden net ayrılarak tartışılmadığını belirtti. Netone Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çelebiler’in Tele.com.tr Dergisi’ne yaptığı açıklamada söylediği, “sektörde herkesin kabul ettiği bir serbestleşme tanımı yok” ifadesinden örnek veren Coşkunoğlu, bu cümlenin dikkatini çektiğini ifade etti.
Özelleştirmenin tutku haline geldiğine dikkat çeken Coşkunoğlu, bugün özelleştirmenin karşısında olmanın dinozorluk olarak değerlendirildiğini söyledi. Cep telefonunda kıyasıya rekabet olduğunu ifade eden Coşkunoğlu, bu sektörde özelleştirme olmadığına dikkat çekti.
Dünya Bankası uzmanları tarafından bütün ülkelerdeki telekom özelleştirmelerinin incelendiğini belirten Coşkunoğlu, önce serbestleşmenin daha sonra özelleştirmenin verimli olacağı sonucunun çıktığını vurguladı.