Telkoder, Danıştay’da “Türk Telekom’un yeni fiyat tarifesinin durdurulması” talebiyle açtığı davaya yönelik bazı açıklamalar yaptı.
Telkoder bugün, Danıştay’ın geçen hafta karara bağladığı ve Tüketiciler Birliği tarafından 2004 yılında açılmış olan o günlerdeki Türk Telekom fiyat tarifesi değişikliği hakkındaki davanın sonucu hakkında açıklama yaptı.
Telkoder anılan dava ile kendilerinin açtığı ve şehiriçi telefon ücretlerinden zam, şehirlerarası ve milletlerarası fiyatlarda indirim getiren yeni tarife konusundaki dava arasında bir ilişki olmadığını bildirdi. Telkoder’in açıklaması şu şekilde;
Türk Telekom’un Mart 2007’de büyük indirim şeklinde lanse ederek yaptığı zamlar, tüketiciyi mağdur ederken, rekabet koşullarına aykırı olarak yaptığı uzun mesafe telefon görüşmelerindeki fiyat ayarlamaları da sektördeki diğer şirketleri zora sokmuştu.
Danıştay, 30 Mayıs günü, 2004’te açılan bir başka davayı karara bağladı ve Türk Telekom’un yeni tarife paketleri oluşturabileceğine hükmetti. Türk Telekom’un yeni tarifesinin iptali için Danıştay’a yaptığımız başvurunun bu karar ile bir ilgisi bulunmadığını önemle hatırlatırız.
Başvurumuzun karara bağlanmasına az bir zaman kaldığını düşündüğümüz bu günlerde aklınıza takılan her türlü soruda sizlere yanıt vermek için hazır olduğumuzu bildirmek isteriz.
Bildiğiniz gibi Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği’nin (Telkoder), iptal edilmesi için yoğun çaba gösterdiği zamlar, serbestleşme sürecinde sektöre giren şirketleri kapanma noktasına getirmişti.
Türk Telekom, tekel konumunda olduğu şehir içi görüşme ücretlerinde artışa giderken, telekom sektöründe faaliyet gösteren diğer özel şirketlerin de dahil olduğu uzak mesafe telefon görüşmesi alanındaki hizmetlerinde ciddi fiyat indirimi yapmıştı.
İndirimler nedeniyle müşterilerini kaybeden şirketler, zamların geri alınması için sivil toplum kuruluşları ve Telkoder çatısı altında seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
İçinde yaşadığımız durumun Türkiye için ne kadar önemli olduğunu daha net anlatabilmek için http://www.marjinal.com.tr/download/Telkoder300507.zip linkinde bazı bilgileri dikkatinize sunuyoruz.
Linkte bulunan bilgilerden çarpıcı başlıklar:
Avrupa Birliği üyeleri ve aday ülkeler ile OECD üyelerini kapsayan, telekomünikasyon sektörüne yönelik güncel araştırmalardan derlenen bilgiler:
IMD isimli kuruluşun 10 Mayıs 2007 tarihli raporunda Türkiye, uluslararası rekabet sıralamasında 5 basamak gerileyerek 48. sıraya inmiştir. Değerlendirmede, telekom ve bilişim sektörlerinin ciddi payı bulunmaktadır.
AB’nin hazırlattığı ‘Avrupa Elektronik Haberleşme Regülasyonları ve Pazarları’ isimli ve 29 Mart 2007 tarihinde yayınlanan raporda, AB’de alternatif işletmecilerin sabit telefon alanında pazar payları şu şekilde çıkmıştır:
Şehir içi telefon hizmetlerinde: %28,2
Şehirlerarası telefon hizmetlerinde: %33
Sabitten GSM’e doğru arama hizmetinde: %37,8
Milletlerarası telefon hizmetinde: % 43,3
Genişbant konusunda ise alternatif işletmecilerin AB’de %52 pazar payına sahip oldukları belirtilmektedir.
OECD’nin 12 Nisan 2007 tarihli genişbant istatistiklerine göre Türkiye 30 ülke arasında 29. sırada yer almaktadır. Genişbant erişim teknolojilerine göre Türkiye’de DSL %3,8, kablo, fiber ve diğer tüm erişim yüzdeleri 0 olarak gösterilmiştir. Nüfusun sadece %3,8’i genişbant kullanıcısıdır. Bu konuda OECD ortalaması %16,9’dur.
AB’nin resmi regülasyon kuruluşu olan ERG ‘European Regulatory Group’un 17 Şubat 2007 tarihli çalışmasına göre, Ocak 2006 tarihinde AB ve aday ülkelerinde nüfusa göre genişbanta sahip olma ortalaması %31, bu ülkelerde alternatif işletmecilerin genişbant konusundaki pazar payları %49 olarak gösterilmektedir. Bu raporda Türkiye’de genişbanta sahip olma ortalaması %9, alternatif işletmecilerin pazar payı ise %1’dir.