Telekomcular Tam Serbestlik İstedi

TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, küresel mali krizin olumsuz etkilerinin en aza indirilebilmesi için en iyi çarenin serbestleşme olduğu görüşünde.

MELİH BAYRAM DEDE

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Başkanı Yusuf Ata Arıak, küresel mali krizin olumsuz etkilerinin en aza indirilebilmesi için en iyi çarenin serbestleşme olduğunu söyledi. Elektronik Haberleşme Kanunu’nun (EHK) yetkilendirme ile ilgili bölümünün 10 Mayıs 2009 tarihinde yürürlüğe gireceğini hatırlatan Arıak, 10 Mayıs itibariyle dileyen tüm işletmecilerin Kurum’a bildirimde bulunarak hemen hizmet vermeye başlayabileceklerini, kıt kaynak kullanılmadığı takdirde de ek bir izin veya ruhsat gibi geçmiş dönem yetkilerine ihtiyaç olmayacağını belirtti.

YATIRIMIN ÖNÜNDEKİ ENGEL KALKIYOR

Yeni EHK ile birçok konuda Avrupa Birliği düzenlemelerine uyum sağlandığını belirten Arıak, kanunun tam olarak uygulanması halinde rekabetin artacağına, yeni hizmetlerin ortaya çıkacağına ve sektöre yatırım yapmak isteyenlerin önündeki engellerin kaldırılacağına dikkat çekti.

Arıak ayrıca, diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de ‘fiberde ara bağlantı sorumluluğu’ yani fiber altyapısı olan işletmecilerin bu altyapıyı diğer işletmecilere de kullandırması, ‘Yeni Nesil Şebekelerin (NGN) kurulması’ ve ‘Yeni Nesil Erişimin (NGA) düzenlenmesi’ gibi önemli yapısal konularda da hızla yol alınması gerektiğini belirtti.

ŞEHİRİÇİNDE REKABET BAŞLIYOR

“Elektronik Haberleşme Kanunu’ndaki 6 aylık sürenin dolmasıyla birlikte, yani Mayıs ayından itibaren yeni işletmeciler de şehiriçi görüşme hizmeti verebilecekler,” diyen Yusuf Ata Arıak, bu sayede sabit telefon hizmetleri pazarının yüzde 73’ünü oluşturan şehiriçi telefon hizmetlerinde rekabetin nihayet başlayacağını ve fiyatların düşeceğini sözlerine ekledi.

ABONE TAHSİS NUMARASI ŞART

TELKODER Başkanı ayrıca, bu alandaki düzenlemelerle yeni işletmecilerin Türk Telekom’un vermiş olduğu tüm servisleri vermesinin sağlaması gerektiğinin de altını çizdi. Arıak, 2008’in Kasım ayında başlayan Mobil Numara Taşınabilirliği’nin rekabete olan olumlu etkisini herkesin gördüğünü, bu nedenle de 9 Mayıs 2009 tarihinde başlayacak olan Sabit Numara Taşınabilirliği uygulamasının gerçekleştirilebilmesi için işletmecilere bir an önce abone numarası tahsis edilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti.

YALIN İNTERNET BAŞLANGIÇ

Rekabet Kurulu’nun ADSL bağlantısı için sabit telefon hattı zorunluluğunu ortadan kaldıran kararını memnuniyetle karşıladıklarını, bu kararla tüketici hakları ve genişbant internet hizmeti alanındaki rekabetin geliştirilmesi yönünde önemli bir adım atıldığını belirten Yusuf Ata Arıak, Yalın ADSL uygulamasının sadece bir başlangıç olduğunu söyledi. “İnternet Servis Sağlayıcılar (ISS) arasındaki abonelik geçişinin iyileştirilmesi, transmisyon maliyetlerinin düşürülmesi ve Yerel Ağın Paylaşıma Açılması (YAPA) konusundaki kısıtların giderilmesi de genişbant internet erişimi alanındaki diğer öncelikleri oluşturuyor,” diyen Arıak, Yalın ADSL uygulamasının başlatılması için de Türk Telekom’un üç ay içinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) başvuruda bulunması gerektiğini söyledi. Arıak ayrıca, Yalın ADSL tarifelerinin mevcut tüm tarife paketleri için geçerli olması ve hiç bir şekilde Standart Hat sabit ücreti ile ADSL hizmet paketi ücreti toplamını geçmemesi gerektiğini de önemle belirtti.

TÜRKSAT’A İMTİYAZ REKABETİ ORTADAN KALDIRDI

Yeni kanunda eksik kalan en önemli konulardan birinin uydu haberleşmesinin Avrupa Birliği (AB) normlarına uygun olarak serbestleştirilmemesi olduğunu söyleyen Yusuf Ata Arıak, Türksat A.Ş.’ye verilen imtiyazın bu alanı fiilen özel teşebbüse kapattığını ve rekabeti ortadan kaldırdığını belirtti.

“Ülkemizde tek yönlü de olsa ciddi bir uydu yer istasyonu üretimi var. Çift yönlü yer istasyonu üretimi de kısa bir süre içinde başlayabilir,” diyen Arıak, yeni kanun ile bir yandan AR-GE’nin desteklenmesi öngörülürken diğer yandan AR-GE’yi yok edecek TÜRKSAT gibi tekelci yapıların kurulduğuna, bunun da önemli bir çelişki olduğuna dikkat çekti.

Milli Eğitim Bakanlığı ve Türksat’ın ithal cihazlar almak yerine yerli AR-GE faaliyetleri ve üretim için bir proje başlatmasının daha yerinde olacağına da değinen Arıak, “Önemli olan teknolojiye sahip olmaktır. Eğer uydu haberleşmesinin stratejik önemi varsa o zaman ülkemizde de uydu, yer istasyonu ve kontrol yazılımları teknolojilerinin gelişmesine izin verilmesi gerekiyor. Bu da ancak söz konusu cihazların serbest bir şekilde kullanılması ve verilecek hizmetlerin geliştirilmesi sayesinde mümkün olacaktır. Bir başka deyişle tekelleşme değil serbestleşme gerekiyor,” dedi.

KABLO ŞEBEKESİ ÖZELLEŞMELİ

Yusuf Ata Arıak’ın verdiği bilgilere göre kablo şebekesi, 20’den fazla şehirde yaklaşık 2,5 milyon haneye ulaşıyor. 2,5 milyon hanenin 1,2 milyonu TV hizmeti alırken, sadece 60 bin civarı ilave olarak Kablo İnternet hizmeti alabiliyor. Oysa kablo şebekesi, yaygın internet ve ses hizmeti de verebilecek imkânlara sahip bulunuyor. Arıak, kablo şebekesindeki hukuki sorunların giderilmesiyle 2 yıl içinde ulaşılan hane sayısının 6 milyona çıkarılabileceğini, Kablo TV abone sayısının 4 milyon haneye erişebileceğini ve Kablo İnternet kullanıcı sayısının 3 milyonu bulabileceğini söyledi. Bu durum, kamuda vergi kaybının azaltılması, hizmet kalitesinin artması ve maliyetlerin düşmesi ile sonuçlanacak. Arıak, hükümeti, hukuki sorunları bir kenara bırakarak kablo şebekesini hızla özelleştirmeye çağırdı.

WIMAX VE MVNO’DA REKABET BAŞLAMALI

Genişbant internetin yaygınlaşması için WiMAX teknolojisinin kullanımının önemli olduğunu ve bu alandaki frekans tahsislerinin artık yapılması gerektiğini söyleyen Arıak, frekans tahsislerinde dikkat edilmesi gereken noktalar bulunduğuna işaret etti. Yusuf Ata Arıak, “WiMAX şebekesinin de Kablo TV şebekesinde olduğu gibi kullanılamaz hale getirilmemesi için kurulum ve işletme işlemlerinin söz konusu şebeke üzerinden hizmet verme işlemlerinden ayrı tutularak Altyapı/Hizmet Ayrımı’nın sağlanması gerekiyor,” dedi. Arıak ayrıca, cep telefonu alanında rekabeti arttıracak Sanal Mobil Operatörlüğü (MVNO) uygulamasındaki ‘Çifte Hazine Payı’ sorunun artık çözülmesi gerektiğini de söyledi.

ÖTV TAMAMEN KALKMALI

Konuşmasında internet hizmetlerinden alınan Özel İletişim Vergisi’nin (ÖİV) yüzde 15’ten yüzde 5’e indirilmesinde emeği geçen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a teşekkür eden Arıak, söz konusu kararın haberleşme ve internet vergilerinin en yüksek olduğu ülkelerin başında gelen Türkiye’nin bu olumsuz durumunu bir nebze olsun hafifleteceğine inandıklarını söyledi. Yusuf Ata Arıak, “ÖİV’de daha fazla oranlarda indirime gitmenin mümkün olduğunu ve bu indirimin sektörün gelişimi açısından gereklilik arz ettiğini düşünüyoruz. 1999 yılında geçici olarak getirilen ve daha sonra kalıcı hale getirilen ÖİV’nin, bu ekonomik ortamda tamamen kaldırılması gerektiğine inanıyoruz,” dedi.