Telkoder’den yapılan açıklamada “Sabit Numara Taşınabilirliği 10 Eylül’de başlayacak, ancak şehiriçinde gerçek rekabet için çözülmesi gereken sorunlara dikkat!” denildi.
Telkoder bugün bir açıklama yaparak, 10 eylülde başlayacak olan sabit numara taşınabilirliği konusundaki sorunlara dikkat çekti. Telkoder’den yapılan açıklama şu şekilde :
Yeni Elektronik Haberleşme Kanunu (EHK) gereğince, şimdiye kadar rekabete kapalı tutulan ve pazarın yüzde 73’ünü oluşturan şehiriçi telefon hizmetleri, başka bir deyişle 4,5 milyar TL’lik bölüm de 10 Mayıs 2009 tarihinden itibaren yasal olarak rekabete açılmış oldu. Bu rekabeti destekleyecek Numara Taşınabilirliği uygulamasıyla ilgili olarak bir önceki yönetmelikte 9 Mayıs 2009 olarak belirlenen tarih, 2 Temmuz 2009’da çıkan yeni yönetmelikle birlikte 10 Eylül 2009 tarihine ertelendi. Bu hizmetin başlayabilmesi için yeni işletmecilerin abonelerine numara verebiliyor olması ve bazı testleri tamamlaması gerekiyor.
Yönetmeliğe göre 10 Eylül’den itibaren tüketici abonesi olmak istediği alıcı işletmeciye yazılı olarak, müşteri hizmetlerini arayarak, internet aracılığı veya diğer yollar ile başvurarak numara taşıma talebinde bulunabilecek. Abonenin bu talebi sırasında taşınmasını istediği numarayı, kimlik bilgilerini, verici işletmeci bilgisini, irtibat bilgilerini ve tercih ettiği taşıma zamanını bildirmesi ve işletmeci ile taşıma işleminin gerçekleşmesinden itibaren geçerli olacak şekilde abonelik sözleşmesi yapması gerekiyor. Bundan sonra bu talebin verici işletmeciye gönderilmek üzere numara taşınabilirliği sistemine ulaştırılması ve gerekli işlemlerin yapılması alıcı işletme tarafından gerçekleştirilecektir. Alıcı işletme numara taşımayı gerçekleştirdiği anda tüketicinin eski işletmecisi ile olan sözleşmesi feshedilmiş ve yeni işletmecisiyle olan sözleşmesi yürürlüğe girmiş olacaktır.
2008’in Kasım ayında başlayan Mobil Numara Taşınabilirliği’nin rekabete olan olumlu etkisi herkes tarafından açık bir şekilde görüldü. 9 Mayıs 2009 tarihinde başlatılan ve son yönetmelikle 10 Eylül’den itibaren geçerli olacak Sabit Numara Taşınabilirliği uygulamasının da aynı şekilde sektöre büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz. Bunun yanı sıra sabit hatlarda numara taşıma hakkı, Telkoder olarak üzerinde durduğumuz vatandaşların sabit telekom hizmetlerindeki temel haklarından olan “Numara Taşıma Hakkına” kavuşmalarını sağlayacaktır. Bu hakka göre herhangi bir sabit telefon abonesi, numarasını değiştirmeden bir başka işletmeciye taşıyabilmelidir. Yayınlanan yönetmelikle elde edilen numara taşıma serbestliği en başta bu vatandaşlık hakkının elde edilmesine olanak tanıyacaktır.
Bununla birlikte şehiriçi telefon görüşmelerinin rekabete açılmasıyla birlikte de sabit telefon alanındaki hizmet çeşitliliği ve yenilikler artacak, fiyat/kalite oranı ise fiyat farklılaşmasına yol açacaktır. En önemlisi de vatandaşlar daha fazla seçme şansına sahip olacaklardır. Bu sayede tüketiciler, numara değişiminin getireceği sıkıntılarla karşılaşmadan rekabet ortamında, kendilerine en uygun koşulları sunan işletmeciyi seçme serbestliğine sahip olacaktır. Bu noktada TELKODER olarak söz konusu düzenlemeyi gerek sektör gerekse tüketiciler açısından çok önemli ve olumlu olarak nitelendiriyoruz.
Şehiriçi telefon görüşmeleri tam rekabete açılmalı
Ancak şehiriçi telefon görüşmelerinin rekabete açılmasının önünde duran engellere de dikkat çekmek istiyoruz. Bu alan 10 Mayıs tarihinde yasal olarak rekabete açılmış görünse de, vatandaşların şehiriçi telefon hizmetlerinde işletmeci seçme haklarının tarifelerle sınırlandırılmış olması, yeni işletmecilerin abone numaralarının farklı alan kodu üzerinden verilmesi gibi kararlar bu rekabeti kısıtlıyor.
2 Temmuz’da yayınlanan STH işletmecilerine abone numarası tahsis edilmesine ilişkin BTK Kurul kararına göre STH işletmecilerine yeni açılacak il alan kodları üzerinden abone numarası tahsis edilmesi öngörülüyor. Bu durumda mevcut alan kodu üzerinde bulunan Türk Telekom aboneleri şehiriçi görüşmelerinde birbirlerini alan kodu çevirmeden arayabiliyorken, bir Türk Telekom abonesi şehiriçi görüşme yapmak için bir özel işletmecinin abonesini araması durumunda alan kodunu da çevirmek zorunda kalıyor. Bu uygulamayı açık bir ayırımcılık ve rekabet ihlali olarak değerlendiriyoruz.
Rekabetin önündeki diğer bir engel ise tarife kısıtlaması olarak ortaya çıkıyor. Türkiye’de yaklaşık 17,5 milyon olan sabit telefon abonelerinin yarısı HesaplıHatt ve YazlıkHatt abonesi; ancak, bu abonelere yeni işletmecilerin hizmet vermeleri yasaklanmış durumda. Bu yasaklamanın hiçbir gerekçesi olmadığı gibi, daha ucuz görüşme yapma ihtiyacı içinde olan bu abone kesimi uzunca bir süredir mağdur durumda; çünkü onlar alternatif işletmecilerden hizmet alamıyorlar. Buna ek olarak şimdi de StandartHatt abonelerinin alternatif işletmeciler üzerinden şehiriçi görüşme yapmaları 1 Ocak 2010 tarihine kadar yasaklandı. Hesaplıhatt ve Standarthatt abonelerinin toplamının, toplam sabit abonelerin %96’sını oluşturduğu dikkate alındığında şehiriçi görüşmelerinin aslında rekabete açılmamış olduğu açıkça anlaşılabilir.
Bunların yanı sıra 10XY çevirilerek şehiriçi görüşme yapılmasının 3 ay sonra uygulanmaya başlayacak olması, yeni işletmecilerin Türk Telekom ile protokol yenilemelerindeki güçlükler, yerel arabağlantı ücretlerinin yüksek olması, arabağlantı nokta sayılarının çok az olması, cep telefonu işletmecilerinin ve Türk Telekom’un şehiriçi görüşme perakende tarifelerini çok düşürmüş olmaları gibi konular şehiriçi telefon görüşmelerinin gerçek anlamda rekabete açılmasını geciktiriyor ve önlüyor.
Sağlıklı rekabet için
Diğer yandan, sabit numara taşınabilirliğinin tam ve kolaylıkla uygulanabilmesi için yeni işletmecilerin sabit telefon hatlarını kullanabilmelerine imkan tanıyacak “Toptan Hat Kiralanması”, “Yalın ADSL” konularında düzenleme yapılması ve “Yerel Ağın Paylaşıma Açılması” uygulamalarının da kolaylaştırılması gerekiyor.
Sektör genelinde sağlıklı bir rekabet ortamının oluşabilmesi için sektördeki tüm oyuncuların üzerinde anlaşmaya varması gereken bir takım noktalar da bulunuyor. Bu noktalar şöyle:
Yeni sabit hat işletmecileri, Türk Telekom’la yasal olarak aynı haklara sahip olmalıdır ve bu eşitliğin bütün ilişkilerde göz önünde tutulması gerekir.
Türk Telekom ve cep telefonu işletmecileri, yeni işletmecileri daha güvenilir ve eşit olarak görmeli ve bu eşitliğe uygun hareket etmelidir.
BTK’nın yeni sabit hat işletmeciliğinin önünün açılmasını sağlaması ve yeni sabit hat işletmecilerini bu alanda rekabet oluşana kadar koruması beklenmektedir.
Türkiye’de düşme eğilimi gösteren sabit telefon trafiğinin yeniden yükselişe geçmesi için sabit hat pazarının rekabete açılması ve rekabete aykırı davranışların önlenmesi gerekir.
Bu konuların çok acil olarak çözülmesi ve tüm vatandaşlarımızın sabit telefon hizmetlerinde rekabetten yararlanabilmelerinin sağlanması gerekiyor.
TELKODER (Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği)