Yusuf Ata Arıak :Son 2-3 Yılda Türkiye’nin Telekomünikasyonda Rekabet Gücü Geriledi

Telkoder Başkanı Yusuf Ata Arıak : “Bunlar nedir? Türkiye’nin hem kendi içinde her tarafa çok daha yaygın fiberlerle bağlanması gerekiyor eğer ev başına 100 MB’lerden bahsedeceksek. Altyapının buna hazırlanması gerekir. Mobil haberleşme geliştikçe, yine bunun taşınması için fiber hatların büyütülmesi gerektiğini gördük. Buna karşılık, bugünkü şartlarda gelirlerin ve karlılığın düşmeye başladığını ve yatırımların azaldığını gördük.”

Sapanca’da haftasonunda gerçekleştirilen “5.Telekom Zirvesi” ilginç görüşmelere yol açtı. Sektörün bir bütün olarak sorunlarını tartıştığı ve bir araya geldiği bu toplantı sonrasında konuşan Telkoder Başkanı Yusuf Ata Arıak, ülkemizin telekom gelirlerinin 30 milyar $ değil, 22,4 milyar TL olduğunu belirterek, bu rakamın pek çok gerçeği de ortaya koyduğunu söyledi. Arıak şöyle devam etti :

Herkez bir rakam söylüyor. BTK’nın her 3 ayda bir yayınlamış olduğu sektör raporları var. Bu raporlardaki her firma kaç paralık satış yapmış, sonra bunların toplamı ne olmuş gözüküyor zaten. Bu toplantıda hangi rakamlara itibar etmemiz gerektiğini anladık. Hangi rakamların doğru olduğunu, bu rakamların nasıl dağıldığını anladık. Neyi konuştuğumuzu daha iyi anladık.

Yıllar içinde büyümemizin durduğunu, telekom sektöründeki büyümenin çok küçük olduğunu, sabit tarafta tamamen durduğunu. Sonuçta sorunumuzu teşhis etmekte bu rakamların çok iyi yardımı oldu.

Ayrıca Türkiye, Dünya ile mukayese edildiğinde nasıl oluyor diye baktık. Onlarda da telekomünikasyon gelirlerinin artmadığı son 2-3 yılda Türkiyenin rekabet gücünün gerilediğini tespit ettik.

Yeni yatırımcıların gelip işletmecilik yapması sağlanamıyorsa, elde edilen büyümenin sürdürülemeyeceğini olayla sabit, gerçek hayatın içinden görmüş olduk. Daha önce söylediklerimiz teorik algılanıyordu ama şimdi herkes idrak ediyor. Ben idrak sözünü özenle söylüyorum. Bir şey söylüyorsunuz insanlar anladım diyor ama idrak etmek başka bir şey. Gerçekten şimdi herkes kemiğinde, iliğinde görüyor.

Burada üstümüze düşen işler olduğunu anlıyoruz. Bu toplantıların faydasını zaten biliyorduk ama olgunlaşmaya da başladığını değişik örneklerle gördük. Burada hemen hemen bütün büyük işletmeciler ve Telkoder tarafından, sektörümüzle ve ülkemizin çevreyle ilişkisine daha kuşbakışı bakışlara ihtiyaç olduğunu da beraberce tespit ettik. Günlük sorunların dışında.

Bunlar nedir? Türkiye’nin hem kendi içinde her tarafa çok daha yaygın fiberlerle bağlanması gerekiyor eğer ev başına 100 MB’lerden bahsedeceksek. Altyapının buna hazırlanması gerekir. Mobil haberleşme geliştikçe, yine bunun taşınması için fiber hatların büyütülmesi gerektiğini gördük. Buna karşılık, bugünkü şartlarda gelirlerin ve karlılığın düşmeye başladığını ve yatırımların azaldığını gördük.

Bunun nasıl çözüleceği konusunda gruplar kuracağız. Bir arkadaşımız bunu söylüyordu. Çok genel değil de biraz daha somuta indirmek gerek diyordu. O konuda gelişme olacak.

İlginç olan taraf da, birbiriyle yarışan, birbiriyle kıyasıya mücadele eden firmaların da aynı bu konuları dile getirip, “evet beraber çalışma yapmalıyız” demeleri. ”Nasıl yapacağız da Türkiye’nin her tarafını fiberle donatacağız, nasıl yapacağız da Türkiye’yi bütün çevresine de fiberle bağlanmış olarak, bölgenin telekomünikasyon merkezi haline getirceğiz, nasıl olup da dışarıya kaçırdığımız içerikleri tekrar geri alacağız, hatta çevremizden de ilave içerikleri Türkiye’ye toplayacağız” detayları ciddi olarak konuşuldu.

Demek ki burada bir araya gelmiş olan insanlar sadece kendi firmaların günlük sorunlarını değil, bir bütün olarak sektörün, bölgesel olarak da nasıl şekil alacağını konuşmaya başladılar. Bununla ilgili olarak, çalışma grupları kurulmasını konuştular.

Bakan Bey de ayrılırken, formatını biraz değiştirerek devam etmeliyiz dedi. Genel konularda daha fazla mutabakat olduğuna göre, detay konulara eğilmek gerektiği görülüyor.

Bu toplantıda, çok sıkıntısı olan sektörümüzün sorunlarına, bugünden yarına hemen çözüm gelmedi ama ben düşünce olarak bir tepeyi aştığımızı düşünüyorum. Büyük düşünen, Türkiye’nin içini de, Türkiye’nin dünyadaki durumunu da daha geliştirmeye çalışan bir ortak anlayışa daha yaklaştığımızı düşünüyorum.

Toplantıyı düzenlemiş olmamızdan çok mutluyum. Dışarıda bıraktığımız kimse olmadı. Başka bir sektörde böyle bir şey sağlanamıyor bildiğim kadarıyla. Çok büyük bir faydadır diye düşünüyorum.