Telkoder : “Danıştay kararından sonra RK başvurumuzu yeniden değerlendirmiş, Derneğimizi Kuruma davet ederek bilgi, belge ve açıklamalarımızı talep etmiş, verdiğimiz bilgileri ciddi bularak TT hakkında soruşturma başlatmıştır. Soruşturma RK’nın en önemli yaptırım aracıdır. Geçen yıl tüm sektörlerde sadece 21 soruşturma açılmıştır.”
Telekomünikasyon sektörünün özelleştirilmesi ve serbestleştirilmesi ile başlayan süreçteki önemli tartışmalardan birisi de, doğal olarak “rekabet” konusu oldu.
Tüm dünyada “Rekabet” konusunun doğal sahibi, “Rekabet Kurumu”dur. BTK ise burada telekomünikasyon pazarını oluşturan bir düzenleyicidir. Rekabet anlamında bakıldığında, pazar oluşana kadar ortaya çıkan rekabet konuları, BTK’nın sorumluluğunda, oluştuktan sonra ise artık Rekabet Kurumu tarafına geçen konulardır.
Ancak gördüğümüz kadarıyla, yıllardır BTK ile Rekabet Kurumu arasında bu konuda sorun çıkabiliyor. Örneğin; 2010 yılında Rekabet Kurumu’nun “yalın ADSL” konusunda açıkladığı karar, tüketiciler ve alternatif telekom firmaları tarafından olumlu karşılanırken, Rekabet Kurumu ertesi günü, daha önce görülmemiş bir şekilde özür diledi ve BTK yalın ADSL konusunda düzeltme yayınladı[1]. Anlayacağınız en hassas sektörlerden birisi olan telekomünikasyonda rekabet konusu bir hayli maceralı.
Serbest Telekom Şirketlerinin Derneği Telkoder’in Başkanı Yusuf Ata Arıak, son günlerde bu konudaki gelişmeleri özetleyen bir açıklama yolladı. Açıklamayı aynen yayınlıyoruz :
Rekabet Kurumu internet sitesinde yayınlanan aşağıdaki duyuru ile Türk Telekom hakkında bir soruşturma başlatıldı.
“Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin nihai kullanıcıya yönelik perakende tarifelerini, uzak mesafe telefon hizmeti işletmecilerine yönelik toptan tarifelerinin altında belirlemek suretiyle hâkim durumunu kötüye kullandığı iddiasını içeren ve Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği tarafından yapılan şikâyet başvurusunu, 11.09.2008 tarih ve 08-52/792-321 sayılı Kurul kararının Danıştay 13. Dairesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle Rekabet Kurulu yeniden değerlendirdi.
Yapılan önaraştırma sonucunda dosyada yer alan bilgi ve belgeleri 03.01.2013 tarihli toplantısında müzakere eden Kurul, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 41. maddesi uyarınca Türk Telekomünikasyon A.Ş. hakkında soruşturma açılmasına karar verdi.
Bilindiği üzere 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi hâkim durumun kötüye kullanılmasını yasaklamakta olup soruşturma Kanun’un bu yönde ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla başlatıldı.”
TELKODER olarak 2008 yılında TT’nin toptan ve perakende tarifeleri yolu ile UMTH işletmecilerine Fiyat Sıkıştırması (Marj Sıkıştırması) uygulayarak rekabet ihlali yaptığı gerekçesi ile Rekabet Kurumuna yaptığımız başvuru hakkında toptan ve perakende tarifelerin BTK tarafından onaylandığı gerekçesiyle RK konunun esasına girmeden başvurumuzu reddetmişti.
RK’nın bu kararının ortadan kaldırılması amacı ile Danıştay’da açtığımız dava lehimize sonuçlanmış ve RK’nın söz konusu kararı Danıştay tarafından bozulmuştur. Danıştay kararında
“Rekabet Kurulu’nun, düzenleyici otorite kararları uyarınca hareket etmiş olduğu saptanmış olsa dahi anti-rekabetçi davranışlar sergileyen teşebbüslerin davranışlarını tespit ve yaptırım uygulama yetkisine sahip olduğu ve bu teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun uygulamasından bağışık tutulmasının, sektörde gerçekleştirilebilecek rekabet ihlallerinin yaptırımsız kalması sonucunu doğurabileceğinden, şikayete konu olan iddialarına ilişkin davranışların varlığı ve bu davranışların hakim durumu kötüye kullanılması niteliğinde olduğunun saptanması veya bu duruma yönelik somut delillere ulaşılması halinde, konu hakkında soruşturma zamanaşımı süresi içerisinde, Rekabet Kurulu’nca soruşturma açılması ve ihlalin kesin olarak tespiti halinde yaptırım uygulanmasının önünde bir engel bulunmamaktadır”
denilerek RK’nın şimdiye kadar uyguladığı, tarifelerin BTK tarafından onaylanması halinde karar almama yaklaşımını kesin olarak değiştiren çok önemli bir hukuki içtihadın ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Danıştay kararından sonra RK başvurumuzu yeniden değerlendirmiş, Derneğimizi Kuruma davet ederek bilgi, belge ve açıklamalarımızı talep etmiş, verdiğimiz bilgileri ciddi bularak TT hakkında soruşturma başlatmıştır[2]. Soruşturma RK’nın en önemli yaptırım aracıdır. Geçen yıl tüm sektörlerde sadece 21 soruşturma açılmıştır[3].
Telkoder olarak amacımız hakim konumda bulunan işletmeciler hakkında yaptırım uygulanmasından daha çok Dernek Tüzüğünde yer aldığı gibi “Türkiye’de telekomünikasyon hizmetleri sektöründe tam rekabet ve liberal bir anlayışın hâkim kılınmasına doğrudan katkıda bulunmak”tır.
Söz konusu soruşturmanın konusu aradan geçen zaman nedeniyle güncelliğini biraz kaybetmiş olsa dahi, var olan ve ileride ortaya çıkabilecek olan fiyata dayalı rekabet ihlallerinin (Fiyat sıkıştırması, Yıkıcı fiyatlandırma vs.) önlenmesi için RK’nın görevli olmasını göstermesi açısından önemlidir.