AB Türkiye İlerleme Raporunda “Telekomünikasyon”…

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Yönetim Kurulu, AB Türkiye İlerleme Raporundaki telekomünikasyon konusuna ilişkin olarak, ikincil mevzuatın AB’nin elektronik haberleşme mevzuatıyla uyum ve serbestleşmenin sağlanmasındaki önemin altının çizildiğini bildirdi.

Kuruldan yapılan yazılı açıklamada, rapordaki bilgilere ve kurulun konuya ilişkin görüşlerine yer verildi.

Raporda, Türkiye’de serbestleşmenin durumuna ilişkin şu saptamalar yer aldı:

“Genişbant internet ve sabit telefon hizmetleri piyasasında alternatif işletmecilerin payı hala düşük”, “sabit telefon hizmetleri ve genişbant internet piyasalarının rekabete açılması konusunda sorunlar bulunuyor”, “şehiriçi telefon hizmetlerinin yetkilendirilmesi yapılmış, ancak numaralandırma planı ve ara bağlantı ücretleri konusunda problemler çözülmemiş”, “stratejik öneme sahip olan ’sabit telefon’ ve ’internet’ piyasalarındaki rekabeti sağlamak için bu piyasalardaki ara bağlantı koşullarının geliştirilmesi kritik öneme sahip.”

Raporda, “BTK ve Rekabet Kurumu arasındaki görev dağılımının netleştirilmesi gerektiği”, “maliyet temelli ücretlendirme ve hesap ayrımı ilkeleri mobil piyasada hakim konumda bulunan işletmeciye tam olarak uygulanmadığı”, “sektördeki yüksek vergiler, yüksek kurum masraflarına katkı payı ve ilgisiz idari ücretler sektörde önemli sorun olmaya devam ettiği” konularına işaret edildi.

Elektronik Haberleşme Kanununun özellikle evrensel hizmet yükümlülüğü, mevcut imtiyaz sözleşmelerine uygulanmayan yetkilendirme hükümlerinin kapsamı konusunda, AB müktesebatıyla tam olarak uyumlu olduğunun söylenemediğine değinilen raporda, Kanunda, Etkin Piyasa Gücü (EPG) sistemi ve piyasa analiz yöntemlerinin, sağlam yasal dayanakları bulunmadığı belirtildi. Raporun “Sonuç” bölümünde bulunan tespit ve öneriler, şöyle sıralandı:

“Elektronik haberleşme sektöründe Türkiye’nin AB müktesebatına uyum konusunda önemli adımlar attığı söylenebilir, ancak ikincil mevzuatın çıkarılması ve uygulanması, kanunun piyasaları fiili olarak etkileyebilmesini sağlamak açısından çok büyük önem arz etmektedir.

Özellikle sabit telefon hizmetleri ve internet/genişbant piyasalarındaki rekabetçi koşullar konusunda gelişme yaşanmamıştır ve bu durum düzenleyici yükümlülüklerin etkin bir şekilde uygulanmasına ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Bu, bağımsız düzenleyici kurumların en temel görevidir.”

“20’YE YAKIN YÖNETMELİK VE TEBLİĞ YENİ KANUNA UYGUN HALE GETİRİLMEDİ”
İlerleme raporunda, ikincil mevzuatın AB’nin elektronik haberleşme mevzuatıyla uyumunun ve serbestleşmenin sağlanması konusundaki öneminin altının çizildiğine işaret edilen açıklamada, “EHK’nın yürürlüğe girmesinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Bu kanuna uygun olarak çıkarılması gereken ikincil mevzuatta (yönetmelikler ve tebliğler) büyük gecikmeler göze çarpıyor” denildi.

Bugüne kadar aralarında “erişim ve ara bağlantı”, “yetkilendirme”, “numaralandırma”, “numara taşınabilirliği”, “ticari sır”, “etkin piyasa gücü”, “spektrum yönetimi” yönetmeliklerinin de bulunduğu 10 civarında ikincil mevzuatın yeni kanuna uygun hale getirildiği hatırlatıldı. “Tarife”, “geçiş hakkı”, “tüketici hakları”, “hizmet kalitesi” gibi düzenlemeleri içeren 20’ye yakın yönetmelik ve tebliğin hala yeni kanuna uygun hale getirilmediği belirtildi.

Yeni kanuna göre çıkarılması gereken ve serbestleşmenin sağlanması için önem taşıyan “Yalın ADSL”, “toptan hat kiralama”, “yıkıcı fiyatlandırmanın ve fiyat sıkıştırmasının önlenmesi” gibi yönetmeliklerin çıkarılmayı beklediği ifade edildi.

Açıklamada, şöyle denildi:

“Vatandaşlarımızın sabırsızlıkla bekledikleri ’sabit telefon’ ve ’internet’ alanlarında tam rekabetin sağlanması, şehiriçi görüşmelerin rekabete açılması ve ’sabit numara taşınabilirliği’ gibi konularda ilerleme sağlanabilmesi için çalışmaların bir an önce tamamlanması gerektiğini, TELKODER Yönetim Kurulu olarak, öncelikle yurttaşlarımıza ve tüketicilere, sonra Sayın Ulaştırma Bakanına, Sayın Sanayi Bakanına, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve Rekabet Kurumu yetkililerine, bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.”