AB’de Yüzde 20 İken Türkiye’de Yüzde 60 Düzeyinde Olan Telefon Vergisi, Düşürülmeli mi?

Telkoder Genel Sekreteri Rıdvan Uğurlu
Özel iletişim vergisi başka hiçbir ülkede yok

Telekom üzerindeki vergilerin yüksek olduğu konusunda sadece sektör temsilcileri değil, bürokratlar da hemfikir. KDV dışında özel iletişim vergisi adı altında toplanan yüzde 25’lik vergi Türkiye’den başka hiçbir ülkede yok. Bunun dışında lisans ücretleri ve her yıl alınan katkı payları da çok yüksek. Bu gerçeğin herkes farkında ama devlet vergi toplamaktan vazgeçemiyor. Cari açık dengesi çok önemli bir konu ancak telefon vergilerinin yüksek olması hem ekonomiye hem de sektöre büyük zarar veriyor. Sonuçta vergilerin yükü, tüketiciye de ücret olarak yansıyor. Tüm bu olumsuzluklara karşın vergi indirimi konusunda ümidimizi koruyoruz. Bu hafta sektör temsilcileri olarak, telekomünikasyon kurumu ile biraraya geleceğiz. Yüksek katkı paylarının neden olduğu olumsuzlukları dile getireceğiz. Bizler, özel iletişim vergisi, lisans ücretleri ve katkı paylarının kaldırılmasını istiyoruz. Nihai kararı elbette Maliye Bakanlığı verecek. Bu nedenle toplantıdan vergi indirimi konusunda bir karar çıkmasını beklemiyoruz. Ama en azından sorunu etraflıca ortaya koymamıza yardım edecek ve çözüm için gerekli adımların atılmasını hızlandıracak.

Marmara Üniversitesi Maliye Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Altuğ
AB gelir üzerinden vergi aldığı için iletişim vergisi de düşük

Avrupa Birliği’ndeki vergilerle Türkiye’deki vergilerle mukayese edemeyiz. Çünkü AB’de gelir üzerinden alınan vergi yüzde 65, dolaylı vergi ise yüzde 35. 17 Aralık’tan sonra AB, dolaylı vergi oranlarının düşürülmesi gerektiğini söylemişti. Dolaylı vergiler adil vergiler değil. Halktan çaktırmadan alınıyor. AB gelir üzerinden vergi aldığı için iletişim vergisi de düşük. Türkiye’de uygulanan iletişimdeki vergi oranları ile AB’yi mukayese etmek sistematik olarak yanlış. Vergilerin gelir üzerinden alınacak şekilde düzenlemesi gerekiyor. Gelir vergisi sistemine geçmek için üç ana nokta var. 6 Mart 1995 tarihli Paris Sözleşmesi’nde kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine alacağımızı söyledik. Kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almanın yolu herkesi gelir vergisi mükellefi yapmakla mümkün olur. Bu siyasi irade ile çelişiyor. Çünkü herkesi gelir vergisi mükellefi yapmak bazı kesimlerin işine gelmiyor. Sonra herkesin her çeşit masrafını vergi matrağına indirmek gerekiyor. Tüketici ile satıcı arasında çıkar birliğine dayalı bir vergi sistemi var bunu kırmalıyız.