Capital Dergisi Bilişim Eki – Telekomünikasyon Sektörü Değerlendirmesi
Sözcü: TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) olarak bu sene 21. yılımızı geride bıraktık. Bu 21 yıl içerisinde Türkiye’de Telekomünikasyon sektörünün gelişmesi ve layık olduğu konuma gelmesi için hep doğruları söyleyerek atılması gereken adımları attık, atmaya da devam edeceğiz. Telekomünikasyon sektörünün önemi günlük hayat akışından iş süreçlerine, eğitimden e-ticarete, üretimden sağlığa kadar hayatın hemen hemen her alanında artıyor. TELKODER olarak, BTK Çeyrek raporlarının yayınlanmasının ardından her üç ayda bir sektör ve kamuoyuyla paylaştığımız son Elektronik Haberleşme Sektörü Takip raporumuza[1] göre, Elektronik haberleşme sektörü gelirleri 2003 yılında 14,98 Milyar TL iken 2021 yılı sonu itibariyle 92,37 Milyar TL olarak tespit edilmiştir.
Büyüme üzerindeki enflasyon etkisinin ortadan kaldırılması amacı ile TÜİK verileri kullanılarak ve 2003 yılı temel alınarak hesaplanan enflasyondan arındırılmış gelirlere göre ise 2003 yılında yaklaşık 15 Milyar TL olan sektör gelirleri 2021 yılı sonunda 13,45 Milyar TL’ye gerilemiştir. Elektronik haberleşme sektör gelirleri, 2022 ikinci çeyrekte 29,23 Milyar TL iken 2022 üçüncü çeyrekte 35,13 Milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Enflasyondan arındırılmış gelirler ise 2022 ikinci çeyrekte 2,98 Milyar TL, 2022 üçüncü çeyrekte 3,35 Milyar TL olarak belirlenmiştir.
Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü, 2002 yılında fiili olarak rekabete açılmıştır. 2022 üçüncü çeyrek itibariyle sektör oyuncularının gelirlere göre Pazar payları incelendiğinde, en büyük üç işletmeci ve iştirakleri dışında kalan alternatif işletmecilerin Pazar payı %10,13 olarak belirlenmiştir. Bu oran AB ile kıyaslandığında çok düşük kalmaktadır.
Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hâsılası (GSYİH) içinde Elektronik Haberleşme Gelirlerinin (EHG) payı her geçen yıl mütemadiyen azalmaktadır. Türk Telekom’un özelleştirildiği 2005 yılında GSYİH-EHG oranı (EHG/GSYİHx100) %2,5 iken 2021 yılında bu oran %1,3’e kadar düşmüştür. Sektörümüze hâkim olan yönetim anlayışı mevcut haliyle devam ederse bu rakam 2023 yılı için çok daha düşük olacaktır. Yapılan çalışmalar[2]; Telekomünikasyon abone sayısındaki %10’luk bir artışın bazı ülkelerde GSYİH’da %3’lük bir artışa yol açtığını göstermektedir. Pazarın sahip olduğu potansiyeli ve oynadığı kritik rolü göz önünde bulundurduğumuzda, Türkiye’nin elektronik haberleşme gelirlerinin küçülmesi Türkiye’nin GSYİH’nın küçülmesi anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız yıl için hedefimiz sektörün büyümesi, GSYİH-EHG oranının arttırılması için çalışmaktır.
Ülkemizin ekonomisinin büyümesi isteniyorsa, sadece elektronik haberleşme sektörümüzü ilgilendiren değil aynı zamanda bütün sektörler için temel ihtiyaç olan fiber altyapıya yönelik çalışmaların hızlandırılması da gerekiyor. COVID-19 salgınının etkin olduğu dönemde elektronik haberleşme altyapısı güçlü olmayan ülkeler hem sosyal hem de ekonomik açıdan büyük zorluklar çekmişlerdi. Böylelikle fiber altyapının ekonomi için ne kadar büyük bir önem taşıdığı tecrübe edilmiştir. Bu nedenlerle, Fiber altyapı hızlı ve yaygın olarak tüm Türkiye’de tesis edilmeli, altyapı bir üstünlük aracı olmaktan çıkmalı, esas rekabet sunulan hizmetlerde olmalıdır.
2023 yılında sektörün ihtiyaç duyduğu adımların atılmaması halinde, sektör gelirlerinde enflasyon oranının üzerinde bir artış olması beklenmemektedir. Ancak sektörümüzün yapısı oldukça dinamik ve potansiyeli çok yüksektir. Sektördeki tüm oyuncuların işbirliği, siyasi kararlılık, ilgili kurumların destekleriyle aşağıda yer alan adımların atılması halinde sektörde gözle görülür ölçüde bir büyümenin sağlanabileceğine ve bu gelişmenin ülke ekonomisine de kaldıraç olacağına inanıyoruz.
- Sektörde rekabet geliştirilmeli, alternatif işletmecilerin güçlenmesi için uygun ortam oluşturulmalıdır.
- Fiber altyapının ülke çapında hızla yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.
- Veri Merkezlerine verilecek desteklerin Türkiye genelinde ve hiçbir beyaz alanı sınırlandırması olmadan verilmeli ve bütün işletmecilerin bağlandığı birden fazla İnternet Değişim Noktası kurulmalıdır.
- Kamu hizmet alımlarında, Uydu Haberleşme Hizmetlerine bir engel getirilmemeli, uygun görülen hizmetlerin ihalelerine yerli ve millî özel şirketlerin de girmesine imkân tanınmalıdır.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimleri yaklaşıyor. Türkiye’nin bu yeni döneminde karar verici koltuğunda oturacakların elektronik haberleşme sektörünün gelişimi için gerçek ve etkin bir stratejik politika yürütmesi gerektiğini düşünüyoruz. Güçlü bir Türkiye istiyorsak, genişbant özelinde fiber internet altyapısını bir an önce büyütmemiz ve güçlendirmemiz gerekiyor. Artık ekonomiler dijital dünyada rekabet ediyor ve iş dünyası da vatandaşlar da güçlü internet altyapıları üzerinden hayata bağlanıyorlar.
[1] https://telkoder.org.tr/raporlarimiz/
[2] Matalqah, M.M. and Warad, T.M. The Impact of Telecom Infrastructure on the Economic Growth. International Journal of Economics and Financial Issues, 2017, 7(3), 423-428.