Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi Devrimi’ni ıskaladığı için Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkıldığını söyledi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi Devrimi’ni ıskaladığı için Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkıldığını belirterek, “Bilişimde aynı hatayı yapmamalıyız. Bilişim çağının önemli bir oyuncusu olmak mecburiyetindeyiz” dedi.
Congresium Ankara’da düzenlenen Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği’nin (TELKODER) 10. kuruluş yıl dönümü ve 7. Olağan Genel Kurulu’nun açılışında konuşan Bakan Yıldırım, kendisinin de iki gün önce bakanlık görevinde 10. yılını tamamladığını belirterek, görev süresi ile TELKODER’in aynı yaşta olduklarını söyledi.
Bakanlık görevine yeni geldiğinde, “sektör çok bilmiş” dediğini anımsatan Yıldırım, “Bunu alaya aldılar. Bakan çok uzak bunlara diye, Beypazarı’nın köyünden bir vatandaşı getirip dinletseniz, hiçbir şey anlamaz. Yarısı İngilizce yarısı kısaltma. Toplumun ortalamasının algılayamadığı bir şeyden bahsediyorsanız işinizi iyi yaptığını söyleyemezsiniz. Memleketin her tarafında yaşayan insanlar, sizin neden bahsettiğinizi, bahsettiğiniz şeylerin insanların hayrına olup olmadığını anlayabilmesi lazım. Görev sürem boyunca bunu çok önemsedim” diye konuştu.
Bilişimin, sektör olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, yaşam tarzı haline dönüştüğünü vurgulayan Yıldırım, “Bilgi ve iletişim sektöründe ne yaparsak yapalım eğer zihinsel dönüşümü sağlayamazsak çok az yol alırız. Kuşaklar arasında uçurum olduğunu, bilgi iletişim sektörünün geleceğinin ne kadar parlak olduğunu, ülkenin 100. yıl hedeflerini sadece bu sektöre yatırım yaparak bile kolaylıkla elde edileceğini söylediğimde, ‘hayal gücü çok geniş’ diye algılandı. Bu dönüşümün bizim kuşakta yeterince sağlanamadığını söylemem lazım. Bu sektör gençlerin sektörü, bilişim gençlerle gelecek, gelecek bilişimle gelecek” ifadelerini kullandı.
Bugün bilişim ürünleri ve bilişim alt yapısı kullanılarak ülkelerin verimliliklerini ve üretim miktarlarını arttırdıklarına dikkati çeken Yıldırım, bilişimin bazı ülkeler için kalkınmanın lokomotifi haline geldiğini kaydetti.
Sanayi devrimini ıskalandığı için Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkıldığını anlatan Yıldırım, “Bilişimde aynı hatayı yapmamalıyız. Bilişim çağının önemli bir oyuncusu olmak mecburiyetindeyiz. Bunun için her şeyimiz var, alt yapımız var, coğrafyamız çok stratejik ama her şeyden önemli genç ve dinamik bir nüfusumuz var. İnsan en büyük kaynaktır. İnsan kaynağımızın, bu sektör için altın değerinde olduğunu görmeliyiz. Buna göre işleri planlamalıyız” diye konuştu.
-“2,3 milyar kişi internetten faydalanıyor”-
Bilişim sektörünün gelişimini anlatan Yıldırım, bugün 7 milyarı aşan dünya nüfusunun 6 milyarının birbiriyle haberleştiğini, ama sadece 2,3 milyar kişinin internetten faydalandığını belirten Yıldırım, gidilmesi gereken daha çok yol olduğunu bildirdi.
Geçiş hakları konusunda çok kapsamlı çalışma yaptıklarını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
“Geçiş haklarına burnunu sokan çok var. Herkes ‘buradan geçiyorsan ver bir akçe, geçmiyorsan ver iki akçe’ anlayışıyla bakıyor, hata buradadır. Biz, vergi memuru anlayışıyla bu işlere bakmaya çalışırsak bu alanda yol alamayız. Diyelim ki fiber atacaksınız, baz istasyonu kuracaksınız hemen önünüze bir sürü adam çıkıyor ‘abi bizi görecek misin-‘ belediye ayrı para ister, mahalle muhtarı ayrı para ister, değnekçi ayrı para ister. Bu paraları verelim ondan sonra işleri yapmaya mecali kalmıyor adamın. Büyükşehir Belediye Kanun’da bu konuda belediyeler azimli davrandı ve işin içinde olma konusunda düzenleme geldi. Müdahalelerimizle onu normalleştirdik, eğer müdahale etmeseydik iletişim sizin de bizim de elimizden gidiyordu.”
Geçiş hakları yönetmeliğini hazırlandıklarını, yakın bir zamanda yayımlanacağını belirten Yıldırım, “Yönetmelik önüme geldi bir baktım, Maliye yine yapacağını yapmış. Geçişlerle ilgili ciddi tarifeler koymuş. Bununla ilgili tekrar düzeltme yapmak için girişim başlattık, durdurduk nihayetinde. Küçük hesapların içinde olursak çok büyük fırsatlar kaçırırız” görüşünü dile getirdi.
Kamunun kaynakta önündekini kaçırmak istemediğini, önce alıp sonra gelirse yine alacağını anlatan Yıldırım, “Biz bu ezberleri çok bozduk. Havacıkta bozduk. Dedik ki herkes bu işleri yapacak. 2 milyarın altındaydı sektörün cirosu, 17 milyar doları buldu. Oradan daha çok para kazandı Maliye. İki tane vergi kaleminden toplam 21 liradan, vazgeçti kat kat para kazandı. Ama biz bunu ispat edinceye, anlatıncaya kadar az uğraşmadık. Geçiş haklarını, sadece sektörde hizmet verenlerin ihtiyacının görülmesi olarak görmüyorum, Türkiye’nin geleceği olarak” diye konuştu.
1 yılda Türkiye’de veri akışının 4 kat arttığını, ancak bunun bugün için geçerli olduğunu ifade eden Yıldırım, “Deliler gibi alt yapıya yatırım yapmamız lazım. Gece gündüz, kim yaparsa yapsın, hiç önemli değil, yeter ki yapsın. Çünkü artık her şeyimiz bu hatlarla” dedi.
-“Yollarda hız felaket, bilişimde bereket”-
Bilişimde konulan hedeflerin hayal olmadığını anlatan Yıldırım, “Yollarda hız felaket, bilişim de berekettir. Her şey hız üzerine kurulacak onun için alt yapı lazım” diye konuştu.
Bakan Yıldırım, bilişim sektöründekileri, torunlarına benzeterek, 1,5 yaşındaki torununun 2 aylık torununu sever gibi yaptığını yüzünü okşadığını ancak fırsatını bulunca onu ağlattığını söyledi. Yıldırım, bu anlayışın işletmelerde de olduğunu, araya girdiklerinde her şeye tamam dendiğini, biraz uygulandığını ancak fırsat bulunca işletmecilerin yollarına devam ettiklerini söyledi.
-“Evlere internet, en iddialı hedefimiz”-
İnternet hizmetinin 2 bin 128 noktaya götürülmesi için ihale yapılacağını belirten Yıldırım, bunun bedelinin evrensel hizmetten karşılanacağını söyledi.
Evlere internet götürme hizmeti konusunda iddialı bir hedeflerinin olduğunu dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bilişim, Türkiye’nin geleceğidir, kurtuluşudur. 60 bin çağrı merkezinde iş sahibi olan gençler var. 250 milyon harcamışız 60 bin kişiye iş vermek için. Eğer biz bir sanayi tesisi kurarak bunu yapsaydık 2,5 milyar lira minimum para harcamamız lazımdı. Türkiye’nin önündeki önemli fırsatlardan biri de bu.”
Ar-Ge yönetmeliğinin hazır olduğunu, yeni yıldan itibaren genel Ar-Ge teşviklerine ilaveten bilişimi desteklemek için Ar-Ge Fonu oluşturduklarını ve kullandırmaya başlayacaklarını anlatan Yıldırım, “Bu, alandaki araştırma geliştirmeyi ürün çeşitliliğini arttıracak. Teknolojiyi en önce kullanan ülkeyiz. Yapan değil, kullanımından kaynak transfer eden ülkeyiz. Bunun değişmesi lazım. Burada hepimize görev düşüyor.”
-“Türkiye Avrupa’nın en çok konuşan ve mesaj atan ülkesi”-
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer de, Türkiye’nin Avrupa’da en çok konuşan ve kısa mesaj atan ülkesi olmasına rağmen, abonelerin ödedikleri bedele bakıldığında Avrupa’da en düşük fatura bedeli ödeyen ülke olduğunu ifade etti.
“Türkiye’de geniş bant abonesi 19,5 milyonu aştı” diyen Acarer, Türkiye’nin, internet kullanımını hızla geliştirerek Avrupa ortalamasını aştığını, bütün okullara ücretsiz internet temin ederek bilgisayar koyduğunu, Anadolu’nun küçük yerlerine bile çağrı merkezi kurabilecek bir altyapıya sahip hale geldiğini anlattı. Acarer, bütün bunlar dikkate alındığında gelinen seviyenin hiç de azımsanmaması gerektiğini vurguladı.
-“Denetimler makul sıktıkta ve sınırda olmalı”-
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak ise son birkaç yılda telekomünikasyon sektöründe denetimlerin yoğunlaştığını ve yeni nesil işletmecilerin bu durum nedeniyle sıkıntı yaşadığını söyledi.
Denetimlerin makul sıklıkta ve makul sınırda yapılmasını isteyen Arıak,
“Uzun uzun denetleme olduğu zaman işler zora giriyor” dedi.
Sektörün, Google, Skype gibi Türkiye’de faaliyet göstermesine rağmen herhangi bir denetime tabi olmayan uluslararası kuruluşlarla rekabet içinde olduğuna dikkati çeken Arıak, yabancı kökenli şirketlere karşı yerli şirketlerin denetim ve vergi konusunda haksız rekabetle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Arıak, “Bu ulusal bir mesele olduğu kadar, uluslararası da bir meseledir” dedi.