Hatırlanacağı gibi geçen hafta “TT, dava açarak geciktirme sağlıyor” başlıklı yazımızda Türk Telekomünikasyon A.Ş. nin işletmeciler ve Telekomünikasyon Kurumu’nun kararları aleyhine davalar açarak serbestleşmeyi geciktirmeye çalıştığını yazmıştık*
Hatırlanacağı gibi geçen hafta “TT, dava açarak geciktirme sağlıyor” başlıklı yazımızda Türk Telekomünikasyon A.Ş. nin işletmeciler ve Telekomünikasyon Kurumu’nun kararları aleyhine davalar açarak serbestleşmeyi geciktirmeye çalıştığını yazmıştık*
Bu davalardan birisi olan, Telekomünikasyon Kurumu’nun 10.01.2005 tarihli kararının yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi konusunda açtığı davada Danıştay 13. Dairesi yürütmenin durdurulması istemini reddetti.
Telekomünikasyon Kurumu’nun ilgili kararı aslında yeni bir karar değildi. Sadece Uzak Mesafe Telefon Hizmeti Lisansı almış olan işletmecilerin haklarının belirtildiği Yönetmeliğin biraz daha genişletilmiş bir açıklamasıydı. Uzun Mesafe Telefon Hizmeti (UMTH) firmalarının lisans almalarına rağmen bazı konularda Türk Telekom ile sorunlar yaşamaları nedeniyle Telekomünikasyon Kurumu’na yaptıkları başvurular sonucunda kurulun toplanması ile alınan bu kararda lisans alan firmaların haklarına açıklık getirilmişti.
Türk Telekomünikasyon A.Ş., ise, sorun çıkardığı konulara açıklık getiren bu kararın iptalini isteyerek Uzak Mesafe Telefon Hizmetinin özel işletmeciler tarafından verilmesinin önüne geçmek ve eskiden olduğu gibi bu hizmetleri sadece kendisinin vermesi yönündeki, yani tekel dönemine dönme amacını yaptığı mahkeme başvurusu ile açıkça ifade etmiştir.
Türk Telekom’un mart ayında da kiralık hat konusundaki mahkeme başvurusu İdari Mahkeme tarafından Danıştay’a gönderilmişti**.
Telekomünikasyon gibi kendi mevzuatına sahip, yeni kurumların ve kavramların kamuoyunda henüz tam olarak anlaşılmadığı, halen Türk Telekomünikasyon A.Ş. ile Telekomünikasyon Kurumu’nun biribirine karıştırıldığı sektörlerde ortaya çıkan davaların, özel ihtisas sahibi mahkemelerde görülmesi gerektiği bu karar ile bir kez daha anlaşılmıştır.