Değerini Bilmemiz Gereken Fırsat Kablolu Hizmetler

Türkiye’de birbiri ardına önemli değişimler yaşanıyor. AB’ye üyelik müzakerelerinin başlamasından özelleştirmelere kadar birçok iyi haber alıyoruz. Bütün bu gelişmeler olurken, koşulların değişmesiyle yeni seçenekler de doğuyor ya da zaten var olan ama daha önce farkına varılmamış seçenekler su yüzüne çıkıyor. Kablolu hizmetler de, değeri henüz fark edilmemiş seçenekler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Kablolu hizmet deyince akıllara öncelikle kablo TV geliyor. Türkiye’de ilk kez kullanılmaya başladığı zaman hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştıran bu hizmet, halkımızı anten satın almaktan, rüzgarlı havalarda çatıya ya da balkona çıkıp antenin yönünü değiştirmekten, kumlu görüntüler izlemekten ve televizyon keyfini zaman zaman işkenceye dönüştüren birçok gereksiz yükten kurtardı. Bu anlamda kablo TV Türkiye için çok önemli bir gelişmeydi. Fakat kablolu hizmetlerin sadece televizyondan ibaret olduğu sanıldı ve dolayısıyla, ciddi bir altyapı yatırımıyla gerçekleştirilen kablo sistemlerinin değeri tam olarak anlaşılmadı.

Kablo yayıncılığı sektörü genelinde gerek 2004 gerekse 2005 yıllarındaki performans ne yazık ki olumlu değildi. Zira ülke olarak, sektörün batı ülkelerinde sahip olduğu önem ve kullanım düzeyinden çok uzaklardayız. Bugün gelişmiş ülkelerde her evde bir kablo sistemi ve bundan alınan TV, ses, İnternet ve çeşitli interaktif hizmetler mevcut. Dünya genelinde 144 milyon insan genişbant hizmetlerinden yararlanıyor. Üstelik kullanım oranları ve içeriği de yıldan yıla artıyor. 2007 yılına kadar kablo modem kullanıcılarının sayısının ABD’de yılda ortalama %19, Almanya’da ise %59 artacağı tahmin ediliyor. ABD’de sadece 2004 yılındaki büyüme oranının %40’a ulaşması ise hem bu beklentileri bile aşıyor, hem de kablolu hizmetlerin potansiyelini göstermek açısından önem taşıyor. Oysa ülkemizde sadece TV ve İnternet hizmetleri ile sınırlı kalıyoruz.

Kablolu hizmetler sektörünü aynı çatı altında toplayan Kablo İletişimcileri Derneği (KAİDER) Başkanı Ömer Karataş kablolu hizmetler hakkında şunları ifade ediyor:

Telekom servislerinde altyapıya dayalı rekabetin tesisi ve hem servis çeşitliliğinin hem de müşteriye sunulacak seçeneklerin artırılması açısından kablo TV altyapısı tamamlayıcı bir unsurdur. Sektörde özelleştirme süreçlerinin tamamlandığı ve serbestleşme seçeneklerinin oluşturulmaya çalışıldığı bu aşamada, kablo TV altyapısına yönelik talep edilen ruhsatların istekli girişimcilere zaman kaybetmeden verilmesi önemlidir. İnternet servis sağlayıcı, GSM ve uydu servislerine benzer modelli çözümle başlangıç yapan kablo TV altyapı işletmeciliğinde bugün için serbest yatırımcı ve işletmecilerin bekledikleri ruhsatla tescillenmeleri, yatırım ve önemli ölçüde revizyon yaptıkları mevcut şebekeler üzerinde yetkilendirilmiş tam işletmecilik vasfına kavuşmaları, sektörün geleceği açısından ve pazarın hem yatay hem de dikey gelişmesi yönünden en etkin yol olarak gözükmektedir.

Resmiyet de bunun böyle olması gerektiğini işaret etmektedir. Bugün çalışmakta olan altyapının teknolojik güncellik açısından son noktada olmasına karşın içine konulan servislerin daha ilk zamanlardaki aslında kalması, çözümün yönünü de işaret etmektedir. Yapılması gereken, bu süreçlerin önündeki çekincelerden arınıp ve aykırı beklentilerden uzak durup, atılmış olan adımların devamını getirmektir. Zaman hepimizin aleyhine işlemektedir.

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Başkanı Yusuf Ata Arıak ise görüşlerini şöyle açıklıyor:

Kablo TV şebekelerine ruhsat verilmesi için son mevzuat düzenlemesi 6 Aralık 2005 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Böylece geniş bantlı ve hızlı İnternet hizmeti için de kullanılan kablo TV işlerinin önü açılmıştır. Gelir paylaşımı esasına göre hizmet veren firmalar da dahil olmak üzere, diğer isteklilerin Telekomünikasyon Kurumu’na ruhsat almak için başvurdukları bilinmektedir. İnternet servis sağlayıcıları ile yetkili diğer telekomünikasyon işletmecileri, kablo TV işletmecilerinden uygun fiyatla kısa zamanda altyapıyı kiralayabilecekler; bu sayede abonelerine kablo TV şebekesini kullanarak geniş bantlı ve hızlı İnternet hizmetleri sunabileceklerdir. TELKODER’in en acil ve önemli hedefi budur. Geniş bantlı ve hızlı İnternet’in uygun fiyatla ancak rekabetçi bir ortamda abonelere sunulacağı açıktır. Halen rekabetçi ortamın önündeki engel, kablo TV altyapısı üzerinden kablo modem uygulamasına getirilen kısıtlamadır. Kablo TV firmalarına ruhsat verildiği gün bu kısıtlama ortadan kalkacaktır. Artık kablo TV firmalarına ruhsat verilmesinin önünde hiçbir engel kalmamıştır. Bugün, açık seçik ruhsat verilmemesi, açıklanamaz bir durum olur. Kablo TV anlaşmaları gibi gelir paylaşımı esasına göre hizmet sunmakta olan GSM firmalarına, Turkcell ve Telsim’e lisans verildiğinde, GSM şebekesinin tüm mülkiyeti, tüm aboneleri ile birlikte lisansın verildiği gün GSM firmalarına geçmiştir; müteakiben Türk Telekom ile GSM firmaları arasında hesap kapatma (sözleşme tasfiyesi) işlemleri yapılmıştır. Kablo TV firmalarının 2. Tip Telekomünikasyon Ruhsatı almasının ardından aynı işlemler (GSM’de olduğu gibi) yapılacaktır. 2006 yılında sağlanacak rekabet ortamında DSL, kablo modem ve diğer teknolojik çözümler kullanılarak geniş bantlı ve hızlı İnternet bağlantılarının abonelerce yaygın olarak kullanılacağına inanıyorum.

Sektördeki önemli oyunculardan KabloNET’in Genel Müdürü Serdar Aktan da kablolu hizmetler hakkındaki görüşlerini şöyle özetliyor:

Kablo TV altyapısının gelir paylaşımlı firmalarca işletilmesine rağmen, şirketler bu altyapı üzerinden sunacakları hizmetler konusunda Türk Telekom’a bağımlı kalmaktadırlar. Geçmişte Türk Telekom’un kablo TV’ye verdiği önem yeterli düzeye ulaşamamıştır. Türk Telekom’un kablo TV’ye farklı bakış tarzı nedeni ile yeni interaktif hizmetler devreye sokulamamıştır. Kablo TV üzerinden sayısal yayıncılık, VoIP ve diğer interaktif hizmetler verilmediğinden kablo TV altyapısının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması yeterli düzeye ulaşmamıştır. Halbuki aboneler evlerine veya işyerlerine gelen tek bir kablo TV kablosu ile geniş bantlı ve hızlı İnternet erişimi, genişbant veri bağlantısı, sayısal yayıncılığı içeren televizyon ve radyo yayını, multimedya ve telefon hizmetleri alabilecektir. Kablo TV uygulamalarının serbestleşmesi halinde yeni hizmetler hızlıca devreye girecek, abonelere zengin içerik sağlanarak rekabet oluşturulabilecektir. Bu aynı zamanda alternatif bir şebeke olarak İnternet servis sağlayıcılara ve uzak mesafe telefon hizmeti veren kuruluşlara da yeni imkanlar sağlayacaktır. Genişbant konusunda teknoloji hızlı gelişmektedir ve yeni gelişmelerin süratle adapte edilip tüketicilere sunulması için serbestleşmeye bir an önce ihtiyaç vardır.

Ultra Kablo Genel Müdürü Tanju Erkoç da, Türkiye’deki kablolu hizmetler konusunda şunları ifade ediyor:

Türkiye’de ses tekeli kaldırıldı, ancak tamamlayıcı unsurlarda aksamalar oldu. Örneğin yeni şirketler sektöre girdiler ancak bu şirketler, gelişmiş piyasaların birkaç misli ilave maliyet karşılığında Türk Telekom ile arabağlantı anlaşması imzaladılar. Bunun sonucunda nihai tüketiciye ses fiyatları yeterince düşük olarak yansıtılamadı ve/veya sektöre yeni giren şirketler faaliyetlerini sürdürecek kâr marjlarına sahip olamadılar. Bunun bir yansıması olarak da birçok şirket devre dışı kaldı. Devre dışı kalan şirketler, rekabetçi ortamdan uzaklaşılmasına sebep oldu. Kablo şirketleri geçmişteki Türk Telekom uygulamaları ve yapılan sözleşmeler çerçevesinde pasifleştirilmiş durumda bulunuyor. Bu pasifleştirme sonucunda da ürün yelpazelerini yeterince zenginleştiremiyorlar. Oysa ki kablo hizmetleri, ‘triple play’ (üçlü oyun) adı verilen avantajları içeriyor. Diğer bir deyişle, sadece televizyon izlemekte kullanıldığını zannettiğimiz kablo, aslında görüntünün yanı sıra, ses ve veri iletiminde de son derece etkin kullanım sağlıyor. Bu şu demek: Kablo bağlantınız varsa, İnternet’e de bağlanabilir, ses ve görüntü aktarımı da gerçekleştirebilirsiniz.

Kablo İnternet’in Faydaları Neler?

Kablo İnternet bir dönem Türkiye’de yaygınlık kazanmaya başlamıştı. Fakat alternatif uygulamaların getirilmesiyle, ilk başlardaki popülerliğini kaybetti. Bunda hepimizin payı var aslında çünkü bu güvenilir, kaliteli ve avantajlı hizmetin faydalarını yeterince anlatamadık.

Genel anlamda kablolu hizmetleri almanın en önemli faydasını vurgulayalım: tek kablo üzerinden birden fazla hizmet alabilmek. Diğer bir deyişle, kablo altyapısı kurulduktan sonra, bu altyapı üzerinden verilebilecek her türlü hizmet, başka bir altyapı çalışmasına gerek olmadan, tek kablo üzerinden alınabiliyor. Peki, kablo İnternet’in avantajları neler?

Kablo hizmetlerinin güçlü bir altyapı ile verilmesi ve yeraltı kablolama sistemleri kullanılması sayesinde, dış etkenlere kapalı, hızlı ve kesintisiz İnternet erişimi sağlıyor.
Kablo İnternet sayesinde, bilgisayar açık olduğu sürece İnternet de açık kalıyor. Böylece hattan düşme, meşgul sinyali, telefon hatlarındaki arızalar, yüksek telefon faturaları gibi sorunlar yaşanmıyor.
Limitsiz İnternet erişimi karşılığında sabit bir ücret ödeniyor. Üstelik, özellikle son dönemde kablo İnternet hizmetlerinin fiyatlarında ciddi indirimler uygulanıyor.
İnteraktif hizmet seçenekleri ve zengin katma değerli hizmetler sunuluyor.

Kısacası, kablo İnternet hizmeti, İnternet’e güvenli, kesintisiz ve uygun maliyetlerle erişim sağlıyor.

Lisanslama Sonucunda Sektör Oyuncuları Neler Kazanacak?
Lisanslama süreciyle birlikte, kablolu hizmet şirketleri olarak her şeyden önce ürün yelpazelerimizi genişletebilecek, pazarlama faaliyetlerimizi de serbestçe yapabileceğiz. Bunun yanı sıra fiyatlandırma açısından da önemli yol kat ederek, serbest fiyat belirleyebileceğiz. Kablo, sabit altyapıya, yani Türk Telekom’a karşı da iyi bir alternatif oluşturacak ve böylece bilişim şirketleri de potansiyel müşteri haline gelecek. Ayrıca, lisans alınan bölgelerde kablo yatırımlarını serbestçe yapabileceğiz. Bütün bunlar da son kullanıcılara daha kaliteli ve daha uygun fiyatlı hizmetler olarak yansıyacak.