Serbest telekom işletmecilerinin derneği Telkoder, Türk Telekom yöneticisinin mayıs ayında Karadeniz ve Hazar Bölgesi Düzenleyicileri Konferansında yaptığı sunumda ara bağlantı fiyatları ve diğer karşılaştırmalarda Doğu Avrupa Ülkelerini kıstas alması Telkoder’i Gücendirdi.
1 ocak 2004’de sabit hat telefon işletmeciliğinde başlayan serbestleşme ile kurulan özel telekom şirketlerinin sektörel derneği Telkoder bir açıklama yaparak, Oger Telecom yetkililerinden Eva Kalman’ın 1. Karadeniz ve Hazar Bölgesi Düzenleyiciler Konferansı sırasında yaptığı sunumda Türkiye’nin rakamlarını Doğu Avrupa ülkeleri ile karşılaştırmasına tepki gösterdi.
Telkoder açıklamasında Türkiye’nin son 20 yıldır yapılan karşılaştırmalarda kendine hedef olarak Batı Avrupa’yı seçmesine karşın, Oger Telecom’un sunumunda Doğu Avrupa rakamları ile kıyaslama yapmasının yanıltıcı olacağını belirtti.
Telkoder’in Kalman’ın sunumundaki Doğu Avrupa ülkeleri yerine Batı Avrupa ülkelerini koyarak yaptığı kıyaslamaya bakıldığında, Oger sunumunda makul olarak görülen rakamlar, Telkoder sunumunda moral bozucu olarak gözüküyor. Telkoder bu farkı, “bilinçli değil ise hedef ve vizyon küçültme” olarak değerlendiriyor.
Telkoder’in Kalman’ın sunumundaki Doğu Avrupa ülkeleri yerine Batı Avrupa Ülkelerini koyarak yaptığı kıyaslama*** şu şekilde özetlenebilir;
Türk Telekom Ara Bağlantı Fiyatları
Kalman Sunumundaki Saydam 4 : Türk Telekom Ara Bağlantı Fiyatlarının, Doğu Avrupa ülkeleri ile kıyaslamalarına bakıldığında, Türkiye’nin ortalamayı tutturduğu görülüyor. Zaten saydamın başlığı da bunu veriyor.
Telkoder’in aynı saydamı Batı Avrupa ile karşılaştırması durumunda ise, Türkiye en yüksek fiyatlara sahip ve ortalamanın çok üstünde bir görünüm çiziyor. Kendisine yaklaşan tek ülke İspanya.
LLU Fiyatları
Kalman Sunumundaki Saydam 5 : Doğu Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında ortalamayı tutturuyor. Hatta bazı ülkeler (Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Bulgaristan) Türkiye’den pahalı gözüküyor.
Oysa Telkoder’in aynı saydamı Batı Avrupa ile karşılaştırmasına bakıldığında Türkiye en pahalı ülke durumunda. Kendisinden sonra gelen 4 ülke (İspanya, Finlandiya, Almanya ve Belçika) birlikte ortalamanın üstünde gözüküyor. Kıyaslamada diğer 4 ülke (Yunanistan, İtalya, İngiltere ve Fransa) ise ortalamanın altında.
Evlerdeki Telefonların Abone Ücretleri (Sabit Kullanım Ücreti)
Kalman Sunumundaki Saydam 6 : Evlerdeki sabit telefonların abone ücretlerine Doğu Avrupa ülkeleri ile kıyaslamalı bakıldığında Türkiye ortalamanın çok altında ve üstelik en düşük abone ücretinin olduğu ülke görünümünde.
Telkoder’in aynı saydamı Batı Avrupa ile karşılaştırmasına bakıldığında Türkiye ev abonelerinin ödediği sabit ücretle yine Avrupa ortalamasının çok altında.
Eva Kalman’ın sunumunda dikkati çeken başka bir husus da, telekom sektörünün tam anlamıyla serbestleştirildiğini rakamlarla açıkladığı 1.saydam. Buna göre;
Sabit Hat İmtiyaz Sözleşmesi : 1
GSM İmtiyaz Sözleşmesi : 3
A sınıfı UMTH lisansı : 11
B ve C sınıfı UMTH lisansı : 31*
Yetkilendirme Anlaşması : 2
Sabit Hat veri transmisyon Lisansı : 21
Altyapı Lisansı : 3 (ve başka firmalar da geliyor)
Genel yetkilendirme (ISS) : 70**
Uydu telekom servisleri lisansı : 30
Uydu platform servisleri lisansı : 3
GMPCS lisansı : 8
PMR / PAMR lisansı : 52
Kalman’ın sunumunda Türk Telekom’un gelirleri açısından ilginç bir değerlendirme de şu şekilde;
Türk Telekom abonelerinin % 98’i şirketin aylık erişim maliyetlerinin altındaki bir abone ücretini ödüyor.
Bu abonelerin yarısı da minimum ödeme yapıyor (vergi hariç 3,3 Euro)
Geri kalan yarısı ise basit aylık sabit gider ödüyor.
Mobil – Sabit hat çekişmesi nedeniyle tarife de dengeleme yapmak sorun olacak gözüküyor.
Mobil abone sayısına bakıldığında ise hızla artıyor ve sabit abone sayısından fazla
Kalman’ın işaret ettiği noktalar 6.saydam da anlatıldığı gibi, Oger Telecom’un en büyük sorunlarından birisinin tarife olduğunu gösteriyor. Devlet elindeki Türk Telekom’un pazarlama alanına eğilmemiş oluşu, dünyada gelişen yeni sabit hat servislerinin Türk kullanıcısına sunulmamış oluşu, şirketin bayisi olacak ISSlerle çekişmeler sonucu, OECD ülkelerinde % 35’lere varan veri gelirlerinin Türkiye’de gelişememesi gibi konular anlaşılan Oger’in önümüzdeki dönem çözmesi gereken sorunlar olacak.
Üstelik karşısında sektörü gitgide daha sıkı saran mobil devler bulunuyor.
* A ve B lisansı alan 44 firma’dan 5 tanesi lisansını iade etti. 39 taneden ise 32 tanesi çalışıyordu. Bu firmalardan 1 tanesi (Sabancı Telekom, Koç’a satıldı) el değiştirdi. El değiştirme görüşmeleri yapan başka 3 firma olduğu biliniyor. Bu konuda daha detaylı bilgi veren 2005 UMTH araştırması hakkında bilgiyi http://www.incobiz.com/ adresinden alabilirsiniz.
** ISS lisansı alan firmaların bazıları kendi bölümleri arasında servis kuruyor. ISS işi yapmıyor. Şu anda pazarda bilinen ISS firmalar Superonline, Doruk.net, Koç.net, Netone, Doruk olarak sayılabilir.
*** Telkoder’den gelen açıklama şu şekilde;
Bilindiği üzere; I. Karadeniz ve Hazar Düzenleyici Konferansı: Telekomünikasyon Düzenlemelerinde İlerlemeler’, Telekomünikasyon Kurumu’nun ev sahipliğinde, WIK Danışmanlık işbirliği ve Turkcell’in sponsorluğu ile 25-27 Mayıs 2006 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilmiştir.
Karadeniz ve Hazar bölgesinin telekomünikasyon düzenleyici idarelerinin yanı sıra Avrupa Birliği temsilcilerini, bu konuda çalışmalar yapan akademisyenleri, işletmecileri ve diğer ilgili tarafları bir araya getiren konferansta; Oger Telecom’un yapmış olduğu sunum, Türk Telekom’un vizyon ve hedeflerini göstermesi açısından çok ilgi çekici ve canalıcıdır. Ancak, Bölge ülkeleri ve katılımcılar arasında tecrübe ve görüş alış verişine olanak sağlayan ve telekomünikasyon düzenlemeleri konusunda yeni bakış açıları kazanılması amaçlanan böyle bir konferansta; Türk Telekom’un çoğunluk ortağı olarak Oger Telecom, sunumu ile koymuş olduğu hedeflerle, Türkiye telekomünikasyon sektöründe şimdiye kadar koyulmuş olan hedeflerin çok gerisinde kalmıştır.
Konferansın kapsamı, her ne kadar Karadeniz ve Hazar bölge ülkeleri ile sınırlı da olsa, Oger Telecom’un sunumunda, Türkiye’deki telekomünikasyon sektörünün serbestleşmesini ve dolayısıyla gelişimini etkileyen parametreleri, Doğu Avrupa ülke değerleri ile karşılaştırması, bilinçli değilse, hedefi daraltıcı ve vizyonu küçültücü bir bakış açısıdır.
Gerek demografik, gerek ekonomik büyüklükleri açısından Batı Avrupa ülkeleri ile karşılaştırılan Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden olan telekomünikasyon sektöründeki altyapısı, teknolojisi ve büyüklükleri de yine Batı Avrupa ülkeleri ile karşılaştırılabilir seviyelerdedir. Dünya çapında bir telekom otoritesi olan “International Telecommunication Union” (ITU)’nun kurucu ortaklarından biri olmak gibi telekomünikasyon sektöründe dünya çapında önemli bir pozisyonda yer aldığı çok eski bir geçmişe sahip olan Türkiye’de, bugüne kadar telekomünikasyon büyüklükleri açısından Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Uzak Doğu’da Japonya ve Güney Kore gibi ülke değerleri baz alınmıştır. Sabit şebeke kapasitesi açısından, işletmeciler arasındaki dünya çapındaki sıralamada 13. sırada alan Türk Telekom için bu ülkelerin değerleri, aşılması gereken birer hedef olmuş ve genellikle gerek teknoloji ve gerekse de büyüklükler açısından Batı Avrupa ülkeleri ile aynı paralelde bir seyir izlenmiştir.
Günümüzde, telekomünikasyon sektörünün gelişimini çok büyük oranda etkileyen atelekomünikasyon düzenlemeleri konusunda da gerek Batı Avrupa ülkelerindeki düzenlemeler ve değerler, gerekse de üyesi olduğumuz OECD’nin telekomünikasyon mevzuatı, Türkiye için karşılaştırma ve aşılması hedef alınabilecek değerler olabilir. Halen Türkiye’deki en büyük işletmecilerinden biri pozisyonunda olan ve büyük oranda sektörün lokomotifi durumunu koruyan Türk Telekom’un çoğunluk ortağı Oger Telecom’un, telekom düzenlemeleri konusunda hedef daraltıcı yaklaşımı, Türkiye telekomünikasyon sektörünün gelişiminin önünde büyük bir engel teşkil edecektir. Oger Telecom’un bu hususta farkındalığının olmaması ya da bilinçli ve kasıtlı bir yaklaşımla sadece şirket çıkarlarını gözeten dar bir vizyon açısına sahip olması gibi her ne sebeple olursa olsun Türkiye’deki telekomünikasyon sektörüne bu şekilde yaklaşımının sürmesi durumu, serbestleşmeyi engelleyerek ve/veya geciktirerek sektörümüze ve ülkemize çok büyük zararlar verecektir.
Oger Telecom’un sunumundaki 5,6 ve 7. saydamlar, Doğu Avrupa ülkeleri yerine Batı Avrupa ülkelerinden alınan değerlerle güncellenerek ekte sunulmuştur. Bu saydamlardan da görülebileceği gibi Türkiye, telekomünikasyon düzenlemeleri açısından aşması gereken hedeflerin çok gerisinde kalmış durumdadır ve tesbitin bu şekilde yapılarak gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
Biz serbest telekomünikasyon işletmecileri, Oger’in yaptığı karşılaştırmaları kabul etmiyor ve kendimizi gelişmiş ülkelerdeki işletmecilerle mukayese ediyoruz ve hatta onlardan daha ileriye giderek ülkemizin hızla gelişmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Bu ulusal amacımızı yerine getirebilmemiz için Telekomünikasyon Kurumunun AB normlarını uygulamasını istiyoruz.