Fiberde kılıçlar çekildi

Fiberde kılıçlar çekildi
SELENAY YAĞCI/ İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Fiber hat yatırımları konusunda engel çıkaranlar karşısında beni bulur” sözleriyle gözler yine fibere yatırımlarına çevrildi. Bu sözlerin ardından Turkcell, ‘1 metre bile kazım izni alamadık’ açıklamasını yaparken, bundan sonra ilerleme olabileceğine işaret etti. Kısa süre sonra da Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Başkanı Yusuf Ata Arıak, bir basın toplantısı düzenleyerek, “Bugüne kadar ‘fiber önemli değildir’ diyen bir kişi bile çıkmadı. Ancak 10 yıldır, 1 metre kazı izni alınamıyor. Artık ‘engeller nasıl kaldırılacak?’ sorusunun cevabını aramamız lazım” dedi. Önemli taraflardan biri olan Türk Telekom’un da bugün yapacağı basın toplantısıyla fiber meselesini konuşması bekleniyor. Daha önce DÜNYA’ya açıklama yapan şirket, ^Ortak Altyapı Paylaşım Protokolü’nü hatırlatarak, sabit elektronik iletişim altyapısını kiralama yoluna gittiklerini ve bundan sonrada her türlü işbirliğine açık olduklarını belirtmişti.

Arıak, yeni yatırımların yapılamadığına vurgu yaparak, şu noktaya dikkat çekti: “Bugüne kadar ‘fiber önemli değildir’ diyen bir kişi bile çıkmadı. Madem kimsenin endişesi yok, neden olmadı. Bu izinler olmadan nasıl kazı yapacaksınız?” Altyapısı gelişmiş olan ülkelerde yeni bir kazı yapmaya gerek kalmadan, kanalizasyon şebekesinden bile fiber kablo çekilebildiğine dikkat çeken Arıak, “İzinler olsa aslında basit bir iş. 45-50 cm derinliğinde, 20 cm genişliğinde kazıyorsunuz. 10 cm çapında bir PVC boru düşüyorsunuz” dedi.

Sektör büyümüyor
Arıak, sektörün büyümediğine dikkat çekerek, 2003’te 14.9 milyar TL olan enflasyondan arındırılmış sektör gelirlerinin, 2019 yılı sonunda 15.4 milyar TL olacağının öngörüldüğünü paylaştı. Derneğe göre elektronik haberleşme sektörü gelirlerinde yaklaşık son 16 yıldır önemli bir değişiklik yaşanmadığını gösteriyor. En büyük üç operatör ve iştirakleri dışında kalan alternatif işletmecilerin pazar payının sadece yüzde 8.97 olduğunu vurgulayan yetkililer bu oranın AB ülkeleri ile göre çok düşük olduğunu dile getiriyor.