Konu haberleşme zammı. Ama öyle bir noktaya geldiğimiz anlaşılıyor ki başından sonuna konunun ‘ilgilileri’ haberleşememiş. Telekom fiyat ayarlaması sonrasında Ankara’daki ‘üçgende’ geçenler, tam bir ‘haberleşememe komedisi’ni ortaya çıkardı.
TÜFE’deki haberleşme alt endeksinde yapılan ‘sessiz sedasız’ değişikliği
cuma günü yazmıştık. Merkez Bankası, Telekom zammı sonrasında mevcut
endeks hesaplamasına göre doğal olarak ‘Telekom zammı, enflasyonu görece yüksek çıkaracak’ derken haklıydı. Çünkü Merkez Bankası ‘mevcut duruma’ göre konuşuyordu. Mevcut endeks hesaplamasında, telefon kartı ve şehir içi görüşme ücreti hesabın içinde yer alıyordu.
Sonra tartışmaya Telekom Genel Müdürü Paul Doany de katılmıştı. Telekom Genel Müdürü Doany’nin söyledikleri de haklıydı. Çünkü o da, enflasyon hesabı yapılırken tüketicilerin genel iletişim sepetine bakılması gerektiğini söylüyor, mevcut hesaba ve metodolojiye itiraz ediyordu. Telekom, telefon kartına yüzde 25, şehiriçi görüşmeye yüzde 28 zam yaparken, şehirlerarası ve uluslararası görüşmelerde zamdan daha yüksek oranda indirim (sırasıyla yüzde 55 ve yüzde 57) yapmıştı.
Enflasyon açıklandığında, şöyle bir sürpriz oldu. Haberleşme fiyat endeksi yükselme bir tarafa, yüzde 0.50 düşmüştü!
İşte burada üçgeni tamamlayan diğer kurum ortaya çıktı: TÜİK!
TÜİK, bırakın öncesini, enflasyon verileri açıkladıktan sonra bile kamuoyunu bilgilendirme gereği duymadığı (!) bir değişiklik yapmıştı: Enflasyon hesabında yer alan haberleşme fiyat endeksine, şehirlerarası ve uluslararası görüşme fiyatlarıyla cep telefonundan sabit hatları arama ücretini ekleyivermişti. Tabii böyle olunca, Merkez Bankası’nın söylediği gibi bir artış yerine düşüş gerçekleşmişti! Çünkü bu ilave edilen kalemlerdeki yüksek aylık düşüşler sayesinde haberleşme endeksi düşük çıkmıştı. ‘Endeks düşük çıksın’ diye bir değişiklik olduğunu düşünmüyoruz. Eksiklik, metot değişikliğinin kamuoyuna duyurulmamış olmasıdır. Sahada oyun devam ederken kurallar değişmiş, ama oyuncular ve seyirci dahil kimseye haber verilmemiştir! Yani özetle, Merkez Bankası söylediklerinde ‘ters köşeye düşmedi’; haberleşme zammı yerine ‘haberleşememe komedisi’ ortaya çıktı!
Geçtiğimiz cuma günü bu üçgene Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da katıldı. Bakan Yıldırım, haberleşme fiyat endekinin yüzde 0.50 düşmesinin verdiği cesaretle olsa gerek, Merkez Bankası ve başkan Yılmaz’ı üstü kapalı eleştireyim derken, ‘Ava giden avlanır’ örneği, o da ‘ters köşede’ kaldı. Olasılıkla endeksteki değişiklikten kendisinin de haberi yoktu.
Antalya’daki bir toplantıda konuşan Yıldırım, mart ayına ilişkin enflasyon göstergelerinin, telekomünikasyon sektörü fiyatlarının enflasyonu artırmadığı, aksine düşürdüğünü ortaya çıkardığını söyleyerek, ‘Telefon enflasyonu artırır diyenlerin kulakları çınlasın’ demiş. Bakan Yıldırım, öngörülerle gerçekleşmenin birbirini tutmadığını söyleyerek, ‘Öngörünüz varsa bunu iyice düşünüp dile getirmek gerekiyor. Konuşmadan önce laf size aittir. Ama konuştuktan sonra kamuoyunun malı haline gelir. Özellikle kamu yöneticilerinin konuşmadan önce iyice düşünmesi gerekir’ demiş. Ancak, Bakan Yıldırım’a ‘Endeks değiştirildi de böyle bir sonuç çıktı’ hatırlatmasını yapalım! Merkez Bankası ve Başkanı, değerlendirmelerini mevcut duruma ve bilgilere göre yapmışlar. Bakan Yıldırım ise açıklanan sonuçları, durumun eskisi gibi olduğunu sanarak yorumlamış!
Biz bu gelişmelerden şu sonucu çıkardık. Sözümüz TÜİK yöneticilerine; endekslerde herhangi bir değişiklik yapıldığında, ilgili kurumlar ya da kamuoyu bir tarafa, öncelikle bakan koltuğunda oturan siyasetçilerimize bilgi verilmelidir! Çünkü onlar, ‘Kamu yöneticilerinin konuşmadan önce iyice düşünmesi gerekir’ diye düşünen, bu hassasiyete sahip kişilerdir!
09
Nis