TBMM Bayındırlık, Ulaştırma Komisyonu’nda haberleşme yasa tasarısı görüşülüyor. Bu tasarı ile 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu ile 2813 sayılı Telsiz Kanunu tek yasada toplanıyor. Bu düzenleme ile hem sektörün yasal çerçevesi tek bir çatı altında toplanıyor, hem de sektör AB mevzuatına uyumlu hale geliyor.
Haberleşme Kanunu’nu görüşen TBMM Bayındırlık, Ulaştırma Komisyonu, alt komisyon kurarak tasarının son şeklini vermeye çalışıyor. Alt komisyonun en büyük sıkıntısı, sektördeki rekabetin sağlanması yetkisinin hangi kuruma ait olacağı hususudur. Daha önce de Telekomünikasyon Kurumu ile Rekabet Kurumu’nu karşı karşıya getiren bu durumun tekrar yaşanmaması için yasada net bir şekilde yer alması gerekiyor.
Telekomünikasyon Kurumu, sektördeki rekabet dahil, tüm konularda yetkili olduklarını savunuyor. Rekabet Kurumu ise AB’ye uyumlu olarak çıkarılan 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanu’nun, Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilindeki tüm sektörlerde rekabet konusunda yetkinin kendilerinde olduğunu öne sürmektedir. Bu tartışma sektörde bazı sıkıntıların yaşanmasına sebep olmuştu.
Haberleşme Kanunu çıkarılırken bu konu net bir şekilde yasada yer almalıdır. Kuşkusuz sektördeki frekans, izin, denetim ve her türlü telekomünikasyon hizmetlerinde yetki TK’ya aittir. AB uygulamalarında, rekabet konusundaki yetki Rekabet Otoritesi’ne aittir. Mevcut yasal çerçevede ülkemizde de bu yetki Rekabet Kurumu’na aittir.
Siyasi otorite, telekomünikasyon sektöründe rekabet ile ilgili yetkinin Telekomünikasyon Kurumu’nda olması yönünde bir tercih ortaya koyarsa, o zaman görüşülmekte olan Haberleşme Kanunu’na, “telekomünikasyon hizmetleri Rekabet Kanunu kapsamı dışındadır” diye bir madde koyması gerekir.
Bu madde konulmadığı sürece, Rekabet ile ilgili özel bir yasa olması münasebetiyle yetki Rekabet Kurumu’na ait olacaktır.