Tekel olduğu alanda zam yapan TT, rekabet alanında indirim yaparak UMTH operatörlerinin yaşam şansını elinden aldı. Türk Telekom’un Genel Müdürü Paul Doany ise “Yeni tarifeden hoşlanmıyorlarsa, benim problemim değil!” dedi
IT Business Weekly
Bundan üç sene önce UMTH lisansları verildiğinde hepimiz umutlanmıştık. Türk Telekom’un tekeli bitecek, insanlar rekabetçi hizmetlerle tanışacak diye beklemiştik. Geçtiğimiz dört sene maalesef beklediğimiz gibi olmadı. Ne tekel yıkıldı, ne de rekabetçi koşullar oluştu. Uzak mesafe operatörleri birer birer kapandı ve piyasada kalanlar da büyük zorluklarla yaşam mücadelesi vermeye başladılar. En son Türk Telekom’un şehirler arası ücretlerini, şehir içi fiyatlarına indirmesiyle UMTH operatörleri çok büyük darbe aldı.
Türk Telekom tekel olduğu şehir içi alanında fiyatlarını artırdı, rekabetin yaşandığı alanda ise fiyatlarını düşürdü. Diğer taraftan ara bağlantı ücretlerinde kayda değer bir indirim yapmadı. Türk Telekom Genel Müdürü Paul Doany, bu durumdan rahatsız olan UMTH operatörlerinin durumu sorulunca, “Yeni tarifeden hoşlanmıyorlarsa benim problemim değil!” diyerek kestirip attı. Oysa bu bir problem. Herkesin problemi. Bunun bir problem olduğunun resmi otorite tarafından Türk Telekom’a anlatılması gerekiyor. Rekabetin, resmi otorite tarafından düzenlenmediği ortamlarda, haksız rekabet yapmak, yapan için “problem olmuyor”.
GSM’de olan neden UMTH’da olmasın?
Ara bağlantı ücretlerinin yüksek olması, şehir içinde tekelin kalkmaması ve operatörlerin numara tahsisi yapamaması, UMTH pazarının gelişmesini engelliyor. Ve bu gidişle pazardaki oyuncuların sayısı iyice azalacak. GSM pazarında serbest rekabet koşulları oluşturulmuş durumda. Aynı yapı doğru düzenlemelerle UMTH pazarında da yapılabilir. Burada Telekomünikasyon Kurumu ve Rekabet Kurulu’na büyük görev düşüyor. Ayrıca hakim konumdaki Türk Telekom’un rekabeti baltalayacak hareketlerinin engellenmesi gerekiyor.
Bundan üç sene önce UMTH lisansı bulunan 100 civarında firma olduğuna değinen Borusan Telekom Genel Müdürü Burak Gökmen, son tarifelerin de devreye girmesiyle operatörlerin ciddi oranda azaldığına dikkat çekiyor. Gökmen sözlerine şu şekilde devam ediyor: “UMTH operatörleri servis hizmetini sağlayabilmek için, bu işe ciddi yatırımlar yapıyoruz, sektörde kalıcı olabilmek için ısrarcı bir politika izliyoruz. Durum ne olursa olsun Borusan Telekom olarak müşterilerimize elimizden gelen en iyi hizmeti vermeye devam edeceğiz. Önümüzdeki yılın sonuna kadar da şehir içi rekabetin açılacağını ümit ediyoruz”.
Geciktirme bilinçli!
Türk Telekom’un A tipi ve şehir içi lisanslarını, bilinçli olarak, ticari işletme mantığıyla hareket ederek geciktirdiğini düşünen Atlas Online Genel Müdür Yardımcısı Görkem Kaya, Telekomünikasyon Üst Kurumu’nun önümüzdeki dönem de çok daha duyarlı kararlar vereceğini ve senenin sonuna kadar, şehir içi aramaların UMTH’lar tarafında da açılacağını ümit ettiklerini söylüyor. Toplam elli çalışanı ile ayda ortalama 5 milyon dakikalık konuşma trafiğine sahip olan Atlas Online, 12 Şubat 2007 itibariyle Londra Borsası’nda halka arz oldu. Firma, Londra Borsası’ndaki ilk özel telekom şirketi unvanını elinde tutuyor.
Şirketlerin Telekom tarafında çok ciddi yatırımlar yaptığını söyleyen Kaya, Atlas Online olarak şartlar ne olursa olsun hizmette devamlılık sağlayacakları mesajını veriyor. Bütün dünyada telekom giderleri düşerken, Türkiye’de artış yaşanıyor. Uzmanlar, yeni TT tarifelerinin enflasyon artırıcı bir etki yaratacağını öngörüyor. Milleni.com Genel Müdürü Tuğrul Cora, uzun vadeli plan yapamadıklarını ve bu şekilde devam ederse operatörlerin yaşam şansının kalmayacağını vurguluyor.
Yerel ağın paylaşıma açılması ve TK’nın sabit telefon hizmetlerini lisanslamasıyla, UMTH operatörleri şehiriçi arama hizmetleri verebilir hale gelecek. Telekomda gerçek anlamda rekabet tesis edilmek isteniyorsa, UMTH’lerin abonelerine telefon numarası vermeleri gerekiyor. Bu sayede çoklu servislerin önü açılacak. Daha yüksek bant genişlikleri, daha uygun fiyatlara müşterilere sunulabilecek.
Gerçek maliyet gerek!
Pazardaki serbestleşmeyi sağlamanın çok da zor bir iş olmadığının altını çizen Tellcom Genel Müdürü Veli Tan Kirtiş, benzer süreçlerin diğer ülkelerce tecrübe edildiğini, bu nedenle de teknik anlamda hiç bir sıkıntı olmadığını belirtiyor. Tellcom Genel Müdürü yaşanan durumu şöyle açıklıyor: “Türk Telekom’un sahip olduğu bir altyapı mevcut. Bu altyapıyı da herkese kullandırma zorunluluğu var. Bu altyapıyı gerçek maliyetler üzerinden ortaya koyup, gerçek maliyetler üzerinden operatörlere kullandırması gerekir. Altyapının maliyeti üzerindeki servisleri de herkesin kendi verimliliği kadar ödemesi gerekir. Şu anda öyle olmuyor. Operasyonel taraftaki verimsizliği de TT, altyapının üzerine koyuyor. Ve biz bunu faturalandırıyoruz”.
Kirtiş’e göre bir diğer sorun, kendi maliyetleriyle Türk Telekom’un fiyat politikası arasındaki marjların çok sıkışık olması. Genel Müdür, “Fiyat marjları dünya ortalamasının çok altında. Avrupa’nın da yarısı kadar. Operatörlerin bu marjda yaşaması çok mümkün gözükmüyor. Bu politika orta vadede böyle devam ederse, küçük yapıdaki operatörlerin işin dışında kalacağını tahmin ediyorum” diyerek pazarın küçülme tehlikesine işaret ediyor.
“Yeni tarifeden hoşlanmıyorlarsa benim problemim değil!”
Eleştirilerin hedefi Paul Doany, düzenlemelere uygun hareket ettiklerini söylüyor
Açıkladığı yeni tarifelerden sonra sadece operatörlerin değil, birçok sivil toplum kuruluşunun da tepkisini çeken Türk Telekom Genel Müdürü Paul Doany’ye bu kapak konusunda söz vermemek haksızlık olurdu. Caspian Telekom konferansında yakaladığımız Doany’ye tepkilere yanıtını sorduk. Tüm uygulamaların, düzenlemelere göre gerçekleştirildiğini vurgulayarak sözlerine başlayan Türk Telekom Genel Müdürü Paul Doany şunları anlatıyor: “Elbette yeni fiyatlar oldukça rekabetçi. Daha önce piyasadaki firmalar için çok kolay bir rekabet ortamı vardı ve bu daha çok kendi aralarında gerçekleşiyordu. Alternatif operatörler, her zaman Türk Telekom’un yarı fiyatında hizmetler sunduklarını söyleyerek avantaj yaratmaya çalışıyorlardı. Şimdi, bizim fiyatlarımız da rekabetçi ve maliyetlerimize oldukça yakın. Eğer operatörler bundan hoşlanmıyorlarsa, bu benim problemim değil. Ben, düzenlemeleri yüzde yüz oranında izliyorum. Ve bu benim yerine getirmem gereken tek sorumluluk”.
Yerel ağın paylaşıma açılması konusunu ise Doany, rekabetin en fazla yaşanacağı alan olarak tanımlıyor ve şöyle devam ediyor: “Piyasada yer alan tüm firmalar, bu alanda yatırımlar yapmak zorundalar. Bu, onlar açısından mevcut olan tek problem. Şu anda yapmakta oldukları şeyleri bundan sonra yapamayacaklar. Söz konusu operatörler, çok küçük yatırımlar yaparak pazarın kaymağını kolayca kapmaya çalışıyorlardı. Şimdi ise yatırım yapmak zorundalar”.
“Doany ne demek istiyor anlamadım”
Superonline, genel seçimlerden sonra sekiz ayrı noktada testlere başlayacak
Türk Telekom, özelleştirildikten sonra yüzde 80’e varan indirle sektörde rekabette ön plana çıkmıştına maruz kalmıştı. İndirimden, o zaman da önemli oranda etkilenen Superonline’ın Genel Müdürü Savaş Ünsal, Türk Telekom’un yeni açıkladığı tarifeleri ise uzak mesafe tarafında erken gelen bir indirim olarak karşılıyor. Ünsal, “Yaklaşık 1 buçuk sene sonra yüzde 50’ye varan bu indirim, yeni gelen operatörleri sektöre tam alışmadan zor bir rekabetin içine itti. Çünkü bu operatörlerin hiçbirinin Türk Telekom’la ne rekabet edebilecek gücü, ne de böyle bir stratejisi var” diyor. Savaş Ünsal yeni tarifelerle ilgili olarak Telekomünikasyon Kurumu’nun üzerine düşeni yapmadığını, bu duruma engel olmadığını belirtiyor ve şunları ekliyor: “Buradaki rol Telekomünikasyon Kurumu’na düşüyor. Siz daha yeni lisans vermişsiniz, lisans parasını toplamışsınız herkes buraları pay etmiş. Bir anda tüm alternatif operatörlerin mağdur duruma düşmesini öngören bu tarife elbette iyi karşılanmadı. Yeni durum, telekom kısmındaki cirolarımızı neresinden bakarsanız yüzde 20 etkiler”.
Sadece büyük şirketler ayakta kalır
Yaşanan son olaylarla telekomünikasyon sektöründe yeni bir daralma ön görülüyor. Cirolar ve karlılıkta beklenen yüzde 20 ile 50 arasındaki düşüşler, rekabette zaten arka planda kalan firmaların piyasadan çekilmesine neden olacağa benziyor. Sadece büyük şirketlerin ayakta kalabileceği konuşuluyor.
Paul Doany’nin operatörler yatırım yapmadan pazarın kaymağını kapmaya çalışıyorlar açıklamasını Savaş Ünsal tam anlayamadığını belirterek: “UMTH’da zaten yapılacak çok bir yatırım yok. Türk Telekom’un operatörlere söylediği yatırımlar vardır. Bunlar E1 dediğimiz hat yatırımlarıdır. Önerilen yaklaşık 17 santral var ve oraya da son cihazlarınızı koyarsınız. Yapılacak şey bu. Ve onu herkes yaptı” diyerek üstlerine düşeni gerçekleştirdiklerini anlatıyor.
“Çok yavaş ilerliyoruz”
Pazarda yaşandığı söylenen serbestleşmeyle ilgili olarak 2000’e oranla ciddi bir ilerleme kaydedildi. Ancak bu konudaki gelişmeler oldukça yavaş ilerliyor. Savaş Ünsal, “Dünyada ilk kez biz yapmıyoruz bunu. Hatta, geç kaldığımız için hızlı olmamız gerekiyor. Biz de TT santrallerine kendi cihazlarımızı koyup, son kullanıcıya bakır kablosunu, telefon hattını kendimiz bağladığımız zaman serbestleşme yaşanmış olacak ve bu henüz gerçekleşmedi” açıklamasında bulunuyor.
Türk Telekom’la görüşmelere devam eden firma, anlaşma sağlanamayan konular da sonuçlanırsa telekom hizmetleri testlerine sekiz ayrı noktada başlayacak. Bunun kasım ayı genel seçimlerinden önce gerçekleşmesi ise beklenmiyor. Superonline, testlere başladıktan bir yıl sonra tüm hizmetleri sunabilen bir telekom operatörü olmayı hedefliyor.
“Büyüme hedeflerimizi küçülttük”
Her sene yüzde 100 büyüyen Borusan Telekom, bu seneki tarife değişikliğinden sonra büyüme hedefini yüzde 35’e çekti
Telekom tarafındaki yeni tarife değişikliğinde pazarın yüzde seksenini kaplayan şehir içi görüşmelerde yüzde 27 oranında artış yapılırken pazarın sadece yüzde 20’sini elinde tutan şehirler arası görüşmelerde ise yüzde 5’lik bir indirim yapıldı. Bu tarifeler sonunda fiyatlarda indirimden çok, adeta bir zam yapılmış olduğuna değinen Borusan Telekom Genel Müdürü Burak Gökmen, bu şekilde pazarın serbestleşmesine engel olunduğunu söylüyor.
Gökmen, UMTH tarafında sürekli adımlar atılmasının önemli olduğunu ve bu noktada Telekomünikasyon Üst Kurumu’nun haksız rekabeti önleyici bir tavır sergilemesi gerektiğini düşünüyor. Şehir içi aramaların rekabete açılması ve özel telekom şirketlerinin numara verebilme yetkisine sahip olmaları gerektiğini düzenlemelerin olması durumunda firmaların servis hizmetlerini geliştirebileceğini ve oluşan rekabet ortamında son kullanıcının hizmet avantajını elinde tutabileceğini vurguluyor.
Ayda 80 milyon dakika
Geçen sene dakika bazında ayda yüzde yirmi oranında büyüme yaşadıklarını belirten Gökmen, dakika tarafında olmasa da ciro bazında geçen seneye göre düşüş beklediklerini dile getiriyor. Borusan Telekom üzerinden ayda ortalama 80 milyon dakikalık konuşma geçiyor. Firma geçen sene 65 milyon USD ciro elde etmiş. Yüz elli çalışanı bulunan Borusan Telekom, her sene yüzde yüz büyürken bu seneki büyüme hedefini yüzde 35 seviyelerine kadar çekmiş durumda. Birçok ülkede UMTH’ların devreye girmesinden kısa bir süre sonra telekom hizmetlerinin yüzde yirmisinin özel şirketler tarafından verildiğine dikkat çeken Gökmen, Türkiye’de bunun geçen üç yılın ardından hala yüzde üç seviyelerinde olduğunun altını çiziyor.
“Çok büyük yanlış”
Tellcom, yeni tarifelerden sonra cirosundaki beklenen düşüşü abone sayısını artırarak önlemeyi planlıyor
Serbestleşen pazarlarda telekom sektörü ülke ekonomilerinde kayda değer bir rol oynuyor. Başta sektöre yazılım sunan şirketler olmak üzere, teknik ve hizmet yan sanayileri de bununla birlikte hızla gelişiyor.
Türkiye ise bu anlamda, şehir içi serbest trafiğinin rekabete açık olmadığı tek ülke. Tellcom Genel Müdürü Veli Tan Kirtiş, bu durumu, “ticari açıdan çok büyük bir yanlış yapıldı” sözleriyle karşılıyor. Kirtiş, “2006’daki özelleştirmeden sonra pazarın neden tıkanma noktasına geldiğini, hala rekabet ortamı olmayan şehir içi konuşma hizmetlerindeki tekelin neden korunmakta olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum” diyerek devam ediyor.
Çapraz sübvansiyon uygulanıyor
Türk Telekom’un açıkladığı yeni tarifelerde, rekabete açık olmayan şehiriçi servislerine yapılan yüzde 25 zamma karşın, rekabetin yaşandığı şehirlerarası, uluslararası ve GSM’de yüzde 60’a varan indirimlere gidildi. Veli Tan Kirtiş bunu, “rekabetin olmadığı yerde zam, rekabetin olduğu yerde indirimler yapılarak çapraz sübvansiyon uygulanıyor ve operatörlerin önü kesiliyor” sözleriyle eleştiriyor.
Yerel ağın paylaşıma açılmaması ve TT’nin açıkladığı yeni tarifeler, bir çok firmanın karlılığı ve ciro rakamlarına olumsuz olarak yansıdı. Tellcom için ise durum biraz daha farklı. Firma, birden çok konuda faaliyet gösterdiği için bilançolara yansıyan rakamlar sadece UMTH gelirlerinden oluşmuyor. UMTH’da yaşanan kayıplar ise abone sayısı artırılarak telafi edilecek. Ancak karlılığın önemli oranda düşeceği öngörülüyor.
Ayak sürüyorlar
A tipi lisansını aldıktan sonra ara bağlantıları kurarak ilk servisi sunan operatörün kendileri olduğunu söyleyen Veli Tan Kirtiş, operasyonel anlamda ciddi bir uygulama sıkıntısı ve ayak sürme olduğunu iddia ediyor. Kirtiş ayrıca, Türk Telekom’a götürdükleri birçok A tipi abonenin daha sonra kendileriyle çalışmaktan vazgeçtiğini belirtiyor. Bunun nedenlerini şimdilik paylaşmayan Kirtiş, daha sonra kamuoyuna bir açıklama yapacaklarını belirtiyor.
“Telekomünikasyon Kurumu görevini yapmalı”
KoçNet Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca’ya göre, tekel avantajının, uluslararası ve şehirler arasında haksız rekabet için kullanılıp kullanılmadığının tespiti gerekli
UMTH operatörleri için aslında Türk Telekom’un son kullanıcı fiyatlarında yaptığı indirimin bir önemi yok. Onlar için önemli olan ara bağlantı ücretlerinde yapılan indirim. Son kullanıcıyla ara bağlantı ücretleri arasındaki makas TT’nin tarifesinden önce altı kat iken şimdi 3,5’a indi. “Burada bir dengesizlik olduğunu düşünüyoruz” diyen KoçNet Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, operasyon indiriminin, son kullanıcının lehine olduğu gerçeğini teslim ederken, “Tüketici için kötü olan nokta, rekabetin olmadığı şehir içi servislerde ve sabit ücretlerde zam yapılması” diyor. Şehir içinden para kazanmadıkları için, etkilenmediklerini söyleyen Akarca, itirazlarını şöyle dile getiriyor: “Burada bir çapraz sübvansiyon var mı yok mu, buna TK karar verecek. Buna izin verilmemesi lazım. Sabit ücretlerle ve şehir içi görüşmelerle bir avantaj elde edilip uluslararası ve şehirler arasında indirim için kullanılıyorsa bunun rekabeti engelleyici bir durum olarak değerlendirilmesi lazım”.
Anlık mesajlaşmada vergi kaçağı
Aylık 110 milyon dakika ses taşıyan KoçNet’in 2006’da 65 bin ses müşterisi bulunuyordu. 2000 yılında yüzde on oranında olan grup dışı müşteri sayısını 2006’da yüzde 64’e çıkaran KoçNet’in 2006 cirosu 66 milyon dolar. 2007’de buna 102 milyon dolara çıkarmayı hedefliyorlar.
Telekom pazarının serbestleştiğini söylemenin çok zor olduğunu söyleyen KoçNet Genel Müdürü, kısa zamanda zaten bunu beklemediklerini belirtiyor. Avrupa Birliği’nin de benzer süreçlerden geçtiğini anımsatan Akarca, bazı noktaların serbestleşirken bazılarının hala durduğunu ifade ediyor.
“Yetki versinler”
Netone Genel Müdürü Cem Çelebiler, rekabetin oluşması için numara ve hat tahsis yetkilerinin verilmesi gerektiğini söylüyor
Telekom sektöründe bir çok oyuncu pazardan çekilirken bazı firmalar da yatırımlarına devam ediyor, hatta artırıyor. Netone da bunlardan birisi. Londra merkezli yatırım fonu Novator One, Netone’a 20 milyon dolarlık yatırım sermayesi sağladı. Firma bu sermayeyi ağırlıklı olarak genişbant iletişiminde kullanmayı hedefliyor.
Pazardaki haksız rekabet koşulları hakkında Netone Genel Müdürü Cem Çelebiler’in görüşlerini aldık. Cem Çelebiler aradan üç sene geçmesine rağmen pazarda rekabet koşullarının oluşmadığını ve Türk Telekom’un fiili tekel durumunun devam ettiğini belirtiyor. Cem Çelebiler, piyasada gerçek rekabetin oluşması için öncelikle şehir içi pazarının rekabete açılması gerektiğini belirtiyor. Bunun yanında numara ve hat tahsisi yetkilerinin alternatif operatörlere verilmesi gerektiğini söyleyen Çelebiler, “Biz mevcut pozisyonda Türk Telekom’un müşterilerine hizmet veriyoruz” diyor.
Şehir içi rekabete açılsın
Türk Telekom’un son indiriminin rekabet koşullarını olumsuz olarak etkilediğini anlatan Çelebiler, pazarın yüzde 80’inin şehir içi, yüzde 20’sinin de diğer aramalardan oluştuğunu belirtiyor. Bu yüzde 20’lik pay için savaş verdiklerini söyleyen Çelebiler, Türk Telekom tarafından yapılan haksız indirimlerle rekabet şartlarının iyice kötüleştiğini dile getiriyor. Cem Çelebiler Türk Telekom’un şehirlerarası tarifede son kullanıcıya yüzde 50’ye varan indirimler yaptığını, ama ara bağlantı ücretlerinde sembolik, yüzde beş oranında indiririm yaptığını anlatıyor. Cem Çelebiler, ara bağlantı ücretlerinde AB baz alınırsa ve Telekomünikasyon Kurumu rekabeti oluşturma konusunda şehir içi lisanslaması, numara tahsisi gibi konuları hayata geçirirse, pazarın büyüyeceğini söylüyor.
“Müşterilerimizi kaybedebiliriz”
Milleni.com, rekabetin önünün açılmasını istiyor
Milleni.com 2005 yılında 10 milyon Euro, 2006’da 40 milyon dolar ciro yapmıştı. Ancak firma bu yılki ciro rakamlarını öngöremiyor. Bunun en önemli sebebi ise Türk Telekom’un yayınladığı yeni tarife! Milleni.com Genel Müdürü Tuğrul Cora, “Alternatif operatör olmanın anlamı, yerleşik operatöre göre daha uygun fiyat sunmaktır” diyor. Bu amaçla da telekomünikasyon şirketi, şehirlerarası ve birinci kademe uluslararası yönlerdeki aramalarda indirime gitti.
Türk Telekom 1 Mart’ta tarifelerini duyurmasının ardından, Milleni.com da fiyatlarını revize etti. Yeni tarifeler hakkında Tuğrul Cora şunları anlatıyor: “Bugüne kadar topladığımız bütün müşterilerimizi kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Bu nedenle belli bir süre için zararı da göze alarak biz de tarifelerimizi düşürdük. Eğer bunları yeniden düzenlemeseydik müşteri zarara uğrayacaktı. Sabit ücret ve şehir içi aramada aboneler zaten zarara uğruyorlar. Biz, hiç değilse burada indirim yaparak onların mağduriyetini önleyebiliriz. TT tarifeleri bu seviyede kaldığı sürece, bizim de 1 Mart’ta duyurduğumuz tarifeler geçerli olacak”.
“Serbestleşme süreci hiçbir yerde çok kolay olmadı” diye sözlerine başlayan Milleni.com Genel Müdürü, bekledikleri düzenlemelerden birinin şehir içi aramaların rekabete açılması olduğunu ifade ediyor. Şehir içi aramaların karının düşük ancak hacminin yüksek olduğuna dikkat çeken Cora, DSL teknolojilerinin de TT tekelinden çıkmasını istiyor.
Cora, ayrıca B tipi bağlantının tam anlamıyla işlerlik kazanabilmesi için Türk Telekom’un faturalama ve tahsilat yükümlülüğünün devreye girmesi gerektiğini belirtiyor.
“Pazar küçülüyor”
Yüzün üzerindeki UMTH firmasından sadece onu devam edebiliyor
Yeni telekom tarifelerinin sağlıklı bir çözüm olmadığını düşünen Atlas Online Genel Müdür Yardımcısı Görkem Kaya, şehirler arası ve uluslararası platformlarda indirim yapılmış olmasının bu noktada bir anlam ifade etmediğini söylüyor. Türk Telekom’un devlet yapısından özel kuruma geçtiğini, fakat UMTH firmalarının hala Telekom’un gölgesinde çalıştığını, gerekli düzenlemelerle Türk Telekom ve UMTH’ların daha ortak bir platformda çalışması gerektiğini söylüyor. Kaya, pazarda Türk Telekom’dan arta kalan ufak bir payın diğer operatörler ile birlikte paylaşıldığını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Türk Telekom tarafındaki tekelci yaklaşım telekom pazarının büyümesine engel oluyor. Bundan birkaç sene önce sektörde yüz yirmi civarında firma varken şu an sadece on tane operatör var ve bu durum pazarın yapısı hakkındaki her şeyi bize gösteriyor”.
Yeni tarifelerden sonra yatırımlarını kar amaçlı değil, geleceğe yönelik uzun vadeli planlara göre şekillendirdiklerini dile getiren Kaya, şu anda cirolarda bir kayıp olmadığını çünkü, fiyatlardaki kargaşanın henüz müşteri tarafına yansımadığını söylüyor. Geçen sene ciro da yüzde yüz elli artış yaşadıklarını söyleyen Kaya, 2007’nin ilk çeyreğinde geçen seneye göre yüzde yüz otuz seviyelerinde olduğunu söylüyor. Önümüzdeki dönemde yeni düzenlemeler olmadığı takdirde ciro düşüşlerinin kaçınılmaz olduğunu belirten Kaya, sektör daha durağan hale gelinceye kadar ciroları korumaya gayret edeceklerini vurguluyor.