Hükümet’ten “Elektronik Haberleşmedeki Vergide” İndirim Sinyali

ANTALYA – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, elektronik haberleşme hizmetlerinde vergi yükünün yüksek olduğunu bildiklerini, bunun kademeli olarak azaltılması yönünde çalışmalara başladıklarını bildirdi.
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Tam Yetkili Temsilciler Konferansı, Antalya’nın Kemer ilçesindeki Sungate Port Royal Oteli’nde başladı.

Başbakan Erdoğan, konferansın açılışında yaptığı konuşmaya, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in dün akşam yaşamını yitirdiğini anımsatarak başladı. Önemli hizmetleri olan Ecevit’in, dün gece ebediyete intikali ile Türkiye’nin bir devlet ve siyaset adamını kaybettiğini ifade eden Erdoğan, “Kendisini rahmetle anıyor, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum” dedi.

Başbakan Erdoğan, Uluslararası Telekomünikasyon Konferansı’nın uluslararası toplumu çok yakından ilgilendirdiğine, toplantıda alınacak kararların gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin gelecekleri açısından önemli olduğuna işaret ederek, gerek hükümetler, gerek düzenleyici otoriteler, gerekse yatırımcıların toplantıda alınacak kararları yakından takip ettiklerini söyledi.

Bu alanda uluslararası ve bölgesel işbirliklerine büyük önem verdiklerini ifade eden Erdoğan, sermaye, bilgi ve emeğin iletişim teknolojilerinin günümüzde uluslararası ve bölgesel işbirliklerini kaçınılmaz hale getirdiğini kaydetti.

ITU’nun, 1865 yılında dünyanın küresel köye dönüşmesinden ve iletişim uydularının uzaya fırlatılmasından 100 yıl kadar önce kurularak bugünleri öngörme başarısını gösterdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, zamanın giderek hızlandığı, eskiden yüzyılları alan değişimlerin artık birkaç yılda yaşandığı çağımızda nasıl bir geleceğin beklediğini öngörebilmenin daha değerli hale geldiğine dikkat çekti.

Online ve ofline devletler….

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ben ise devletleri özellikle internet terminolojisiyle şöyle sınıflandırıyorum: Online devletler ve offline devletler… Büyük bir memnuniyetle söyleyebilirim ki, Türkiye son yıllarda gerçekleştirdiğimiz büyük atılımlarla artık 24 saat online bir devlettir. Türkiye’nin erişim dışı olduğu hiçbir alanı kalmaması için bilgi toplumuna dönüşüm çalışmalarımızı büyük bir hızla sürdürüyoruz.

Türkiye kendi vatandaşları için, küresel sistemin herhangi bir noktasında bulunan kişi ve kurumlar için de ihtiyaç halinde hattın öbür ucunda hazırdır. Dünyaya açık bir toplum ve dünyaya açık bir ekonomi… Bizim Türkiye vizyonumuz işte budur.”

“İnternet kullanıcısı 16 milyona ulaştı, daha da artacak”

Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin bilgi toplumu olması yolunda attıkları adımlarla internet abone sayısında büyük artış kaydedildiğini bildirdi. 2002 yılında 1 milyon 300 bin olan abone sayısının bugün 2,5 milyona yaklaştığını, ADSL abonesinin 2 milyonu aştığını, internet kullanıcısının 16 milyona ulaştığını anlatan Erdoğan, yeni projelerle internet kullanımının daha da artacağını söyledi.

Erdoğan, e-devlet ve e-dönüşüm projelerine de büyük bir önem verdiklerini, bu projelerle münferit çalışmaları tek çatı altında toplayarak “vatandaş odaklı, katılımcı, şeffaf, etkin ve daha kaliteli, hızlı” kamu hizmeti sunmayı hedeflediklerini dile getirdi.

2003 yılında sadece 742 okulda internet bulunurken, bu yıl sonuna kadar 17 bin 532 okulu daha internetle buluşturacaklarını belirten Erdoğan, ilköğretim öğrencilerinin yüzde 82, lise ve dengi okul öğrencilerinin yüzde 95’inin internetle bilgiye daha hızlı ve daha kolay ulaşabildiğini anlattı.

Bilgi ve iletişim teknolojilerine sahip olmanın bilgi toplumu olabilmek için tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Erdoğan, bunun yolunun toplumu etkileyen tüm alanlarda ciddi bir dönüşümden geçtiğini, bunun için adımlar atmaya devam ettiklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, dünyadaki eğilimlere paralel olarak kamu faaliyetlerinin daraltılması, bürokrasinin azaltılması, özelleştirme ve serbestleşmede ciddi adımlar attıklarını, 2004 yılından itibaren telekomünikasyon sektöründe serbestleşmeyi sağladıklarını, sektörü serbest rekabete açtıklarını anlattı. Erdoğan, “Hükümet olarak, en son bilgi ve iletişim teknolojilerini ülkemizin sosyo-ekonomik yapısını da dikkate alarak insanımızın yararına sunmanın gayreti içindeyiz” dedi.

Erdoğan, bilgiye ulaşımı daha da kolaylaştırmaya çalıştıklarını, toplumun bütün kesimlerinin bu alanda eşit fırsatlara sahip olmasını istediklerini söyledi. Ülkenin küresel ekonomiye uyumlu hale getirilmesi üzerinde önemle durdurduklarını anlatan Erdoğan, gelişmiş ekonomilerdeki lisanslama faaliyetlerini dikkatle takip ettiklerini dile getirdi.

Yapılacak her değişikliğin olumlu sonuçlar doğurmayacağını, bu nedenle teknolojik değişiklikleri dikkatle izlediklerini, değişiklik yaparken yatırımcı ve tüketicilerin haklarını korumaya hassasiyet gösterdiklerini, bunun sağlıklı bilgi toplumu olma misyonunun gereği olduğunu belirten Erdoğan, “Memnuniyetle ifade edebilirim ki, bugün Türkiye’de bilgi teknolojilerinden en etkin yararlanılmasını mümkün kılan bir altyapı oluşturulmuştur. Son yıllarda elde ettiğimiz kazanımlarla istikrar içinde büyüyen, küresel rekabet gücünü artıran, bilgi toplumuna dönüşen bir ülke haline gelmiş bulunuyoruz. Bugün artık Kopenhag Kriterlerini karşılayarak AB ile müzakere sürecini başlatmış bir Türkiye var” diye konuştu.

Vergi yükünün azaltılması

Erdoğan, hükümet olarak üzerinde en çok durdukları konulardan birisinin, alternatif altyapı ve hizmet sunumuyla bilgiye daha etkin, hızlı, güvenli ve daha makul maliyetlerle erişimi sağlayabilmek olduğunu bildirdi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Son yıllarda çok yönlü değişim yaşandı. Bu süreçte telekomünikasyon, bilgi ve iletişim hizmetlerinde alternatif altyapı kullanımıyla ilgili yoğun açılımlar da sağlanmıştır. Türkiye’de halen elektronik haberleşme hizmetlerinde vergi oranının yüksek olduğunu biliyoruz. Bunun bilgi toplumuna dönüşme yolundaki hızlı ilerlememizi aksatmaması için vergi yükünün kademeli olarak azaltılması yönünde çalışmalara başlamış bulunuyoruz. Amacımız, hem bireysel hem de kurumsal kullanıcıların telekomünikasyon hizmetlerinden daha fazla yararlanabilme imkanına kavuşabilmesidir. Türkiye’de bu alandaki düzenleyici otoritelerin, işbirliğini artırarak daha etkin bir içeriği, daha etkin bir altyapıyı tüketiciye sunma gayretinde olduklarını memnuniyetle görüyoruz.”