Telekomünikasyon Kurumu (TK)’nun tarifeleri belirlemesi üzerine, 15 Aralık tarihinde lisans başvurusunda bulunan kablo TV işletmecileri, cevap almayı bekledikleri 15 Şubat’ın geçmiş olmasına karşın herhangi bir yanıt alamadıklarını açıkladılar. TK’ya başvurularının red edilip edilmediğini soran işletmeciler, tatmin edici bir cevap alamadıklarını ilettiler. İşletmeciler, bu hafta içinde cevap alamadıkları taktirde Danıştay’a başvurarak hukuki süreç başlatacaklarını kaydettiler.
Bilindiği gibi geçtiğimiz Aralık ayında Kablonet, Ultra Kablo, Topaz ve İnteraktif şirketleri, lisans almak için başvuruda bulunmuşlardı. KAİDER ve TELKODER derneklerinin desteğini de arkalarına alan işletmeler, geçtiğimiz hafta TK yetkililerine başvurarak taleplerini dile getirdiler.
Lisanslar konusunda cevap alamadıkları taktirde 60 gün içinde Danıştay’a gitmeleri gerektiğini belirten Ultra Kablo Genel Müdürü Tanju Erkoç, bu sürenin yarısının şimdiden geçtiğini hatırlattı. “Bu hakkımızı kullanmazsak, otomatikman başvurudan çekiliyoruz anlamına geliyor” diyen Erkoç, amaçlarının hukuki yola başvurmadan lisanslarını alabilmek olduğunu kaydetti. İşletmeciler olarak biraraya geldiklerini ve TK ile görüştüklerini dile getiren Erkoç, taleplerini şöyle özetledi: “Öncelikle lisanslarımızı almak istiyoruz. Bu şekilde şu an Türksat’ta olan mülkiyet hakkı da bize geçmiş olacak. Bunu gerçekleştirdikten sonra Türk Telekom’da yani Türksat’ın daha önce yapmış oldukları yatırımları da satın almak istiyoruz. Yani ikinci talebimiz de mülkiyet konusunda oldu. Üçüncü olarak, el ele vererek müşteri memnuniyetini sürekli kılmak istiyoruz.”
Ulaştırma Bakanlığı’nın kendilerine birleşerek bir “ulusal kablo işletmesi” kurma teklifinde bulunduğunu da açıklayan Erkoç, “Bu talebi de ancak, lisanslarımızı aldıktan sonra gerçekleştirebiliriz” dedi.
Ok yaydan çıktı
KAİDER Başkanı ve Topaz Genel Müdürü Ömer Karataş da, Telekomünikasyon Kurumu’nun ‘Kablo Tv Platform İşletmeciliği’ adı altında ruhsatlama çalışmasını tamamladığını hatırlatarak, “Geçmişte Türk Telekom, mevcut durumda Türksat A.Ş. ile gelir paylaşım ortaklığı formatında yatırım yapıp, işletme yapan şirketlerin sözleşmelerinde yer alan lisanslama maddesi gündeme gelerek, bu şirketleri lisans almak için başvuru yapmaya sevk etmiştir. Topaz olarak biz de işletme yaptığımız bölgeler için ruhsat başvurusunda bulunduk. Ruhsatlama süreci de devam ediyor” dedi.
“Ok yaydan çıktı, deyimi ruhsatlama için geçerli bir deyim. TK en sade biçimiyle bu yönde görevini tamamlamıştır. Şirketler de gereği gibi başvurularını yapmıştır” diyen Karataş, sözlerine şöyle devam etti: “İhale öncesinde teknik ve idari şartnamesinde ve sonrasında sözleşmeler kapsamında işlenen lisanslama rejiminden faydalanma hakkı çalıştırılmalıdır. Ancak lisanslama rejiminde sözleşmelerin lisans beklentisiyle, TK’nın ruhsatlama rejimi arasındaki model ve uygulama farklılıkları, mevcudun pratiğe dönüşmesini karmaşıklaştırmaktadır. Topaz olarak uzlaşmacı bir yaklaşımla, tarafsız değerlendirme ve düzgün yorumlamalarla konunun ortaklaşa halledilmesi tarafındayız. Bu konuda işletmeler ortak bir anlayış ve yaklaşım sergilemekteler. Hukuk, gözardı etmediğimiz ancak başvuracağımız en son aşamadır, öncesinde yapılacakları boş geçmeyeceğiz.”
Kablo TV pazarı hak ettiği yerden uzakta
Ülkemizdeki mevcut kablo TV büyüklüklerinin birçok Avrupa ülkesinin ölçeğinde olmasına rağmen, servis çeşitliliği, fiyatlandırma modelleri ve ciro açısından hak ettiği yerden çok uzak olduğunu ifade eden Ömer Karataş, “TV kanal sayısını artırma, sayısal yayıncılığa geçiş, Internet servisini yaygınlaştırma, etkileşimli servisleri başlatma, ses hizmetlerini devreye alma gibi yapılacak çok şey var. Bunlar da yatırım ve yatırımcıyı bekliyor. Ancak lisanslama usulünce yapılmadıkça, sahiplik sorunları çözümlenmedikçe bunlar yapılamaz. Vatandaş da hiç beklemez, alternatifini bulur ve kabloyu terk eder” dedi. Karataş, Ulusal Kablo birliği ve altyapısının tesisine de olumlu yaklaştıklarını söyledi.
“Telekom’la rekabet ederiz”
Kablonet Genel Müdürü Serdar Aktan, hukuki yola başvurmadan sorunun çözümlenmesinden yana olduklarını aktardı. Lisansların verilmesini dört yılı aşkın bir süredir beklediklerini, bu sözü yıllar önce aldıklarını hatırlatan Aktan, lisansları aldıkları taktirde TT ile rekabet edebileceklerini söyledi. “ABD’de kablo TV işletmecileri telekomcularla rekabet edebiliyorlar. Ancak şu an hem mülkiyet sorunumuz var hem de ağır bir vergi yükünün altındayız” diyen Aktan, sözlerine şöyle devam etti: “Aslında teknik olarak bakıldığında altyapımız yeni hizmetleri vermek için hazır durumda. Yalnızca lisansları bekliyoruz. Bu verildiği taktirde Türkiye’de aktif bir pazar oluşacak. Sayısal yayın, 200 kanala kadar ulaşabilen içerik, 2 MB’lik Internet, VoIP, video on demand gibi pek çok özgün hizmeti sunabileceğiz. Bu pazardaki rekabet de elbette vatandaşa yansıyacak. Bu oluşumdan müşterilerimiz kazanacak. Ne yazık ki şu anda elimiz kolumuz bağlı.”
27
Mar