Kablo Kördüğüm Oldu

Kablo TV’de tansiyon düşmüyor. Kablo TV işletmecileri gazete ilanlarıyla Türksat’ı suçlayıp “Altyapımız gasp edildi, taşeronlara verildi” diyor

Kablolu TV ve internet yayıncılığıyla ilgili olarak Türksat ile kablo TV yayıncısı şirketler arasında yaşanan sorun adeta düğüme dönüştü. Cuma günü TMSF’nin, bir başka kamu kurumu Türksat’ın elinde olan bazı saha ekipmanlarını polis marifetiyle haczetmesiyle daha da karmaşıklaşan süreçte her iki taraf da kendini savunuyor.

Kablo TV lisansı bulunan dört şirket, dün gazetelere bir ilan vererek, Türksat’ın kendi aktiflerinde görünen altyapıyı taşeron firmalara ihale etmesiyle ilgili olarak Telekomünikasyon Kurumu ve Rekabet Kurulu’nu göreve çağırdı. İlanda, Türksat’ın kablo TV yayıncısı şirketlere şebekelere girme izni verilmediği, taşeronların hizmeti aksattığı iddialarına yer verildi. Olayın geçmişi ise karmaşık. Türk Telekom, Kablo TV yayıncısı firmalarla 1997’de gelir paylaşımı ortaklığına dayalı olarak hizmet sözleşmesi imzaladı. Anlaşma uyarınca bu firmalar, Türk Telekom’un kablo altyapısını kullanarak kablo TV ve internet hizmeti verecekti. Gelirin yüzde 50’si Türk Telekom’da kalacak, geri kalan yüzde 50’nin vergi sonrası yüzde 30’u firmaların olacaktı.

10 KURUŞA DEVREDİLECEKTİ
Firmalar, 10 yıllık sürenin sonunda, yani 2008 yılının başında bu hizmetleri 10 kuruş bedelle kamuya devredecekti. Ancak firmalar ile Türk Telekom arasında yapılan sözleşmede, firmaların lisans almaları halinde sözleşmenin süresi dolmadan tüm hükümleriyle ortadan kalkacağı ifadesi yer alıyordu.

Tartışmanın ana noktasını da tam bu madde oluşturuyor. Türk Telekom’un özelleşmesinin ardından kablo hizmeti Türk Telekom’dan alınarak Türksat’a devredildi. Bu arada 24 Nisan 2006 tarihinde dört firma başvuru yaptıkları lisansları almaya hak kazandı. Bu firmalardan ikisi; Kablonet ve Interaktif, Erol Aksoy’un şirketleriydi. Diğer şirketler ise Çukurova-Tekfen ortaklığındaki Topaz ve Koç-Doğan ortaklığındaki Ultra TV idi.

Bu firmaların yatırım yaparak hizmet vermelerini sağlayacak lisanslarını almalarının ardından ise tartışma başladı. Türksat, lisanslar ile birlikte sözleşmenin bittiğini gerekçe göstererek altyapıyla birlikte mülkiyetin kendisine geçtiğini öne sürdü. Ve firmalara abone gelirini ödememeye başladı. Firmalar ise altyapının yüzde 90’ını kendilerinin yaptığını öne sürerek mülkiyetin kendilerinde olduğunu ve haklarının gasp edildiğini öne sürdü.

ORTA YOL BULUNAMADI
Devreye giren Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, sorunun uzlaşmayla çözülmesi için taraflara “Biraraya gelin” çağrısı yaptı. Ancak görüşmelerden sonuç çıkmadı. Türksat, altyapıyı kullanabilmeleri için firmalardan bedel isteyince uzlaşma sağlanamadı ve Interaktif ve Kablonet, Türksat ile davalık oldu. Ancak sorun yine bitmedi. Türksat, hizmetlerin aksadığı iddiasıyla, firmaların hizmet verdiği bölgeleri taşeronlara ihale etti.

Böylece süreç iyiden iyiye karmaşık bir hale geldi. TMSF’nin Erol Aksoy’un iki şirketinin değeri düştüğü gerekçesiyle harekete geçip Interaktif’in mallarını haczetmesi ise kabloyu tam anlamıyla “düğüm” ediyor.

2 MİLYAR DOLARLIK SATIŞ SÖYLENTİSİ
Kablo TV işletmecileri, Türksat’ın beklentisinin tüm altyapıyı kamulaştırdıktan sonra toplu satış yapmak olduğunu öne sürüyor. Altyapı ve müşteriler ile birlikte sistem için 2 milyar dolarlık satış bedeli belirlendiği telaffuz ediliyor. Türksat Genel Müdürü Osman Dur, “Kablo yayıncılığını sürekli yapmak gibi derdimiz yok. Kullanıcı sayısı geriliyor. Önceliğim dijital yayına geçmek. Sonra yeni bir model geliştireceğiz. Satış olabilir, olmayabilir” diyor. Hukukçuların konuyla ilgili olarak çalıştığını vurgulayan Dur, “Hâlâ bir orta yol bulma ümidimiz var” dedi.

ERKOÇ: ALTYAPININ EN AZ YARISI BİZİM
Kablo TV işletmecileri ise Türksat Genel Müdürü’nün bu açıklamalarıyla ilgili olarak farklı bir yaklaşım sergiliyor. Koç-Doğan şirketi Ultra’nın Genel Müdürü Tanju Erkoç, lisans alınmasının protokolün feshi anlamına gelmeyeceğini savundu. Erkoç, “Protokolün 25’inci maddesi (Lisans alınması halinde protokol tüm hükümleriyle ortadan kalkar) diyor. Bunun karşılığı sözleşme feshi değil infisahtır. Altyapının yüzde 90’ı bize aittir” dedi.

BAKAN ÇÖZEBİLİR
Erkoç, şöyle devam etti: “Bazı bölgelerin altyapısını biz sıfırdan kurduk. Yüzde 25 geliştirme esasıyla aldığımız bölgelerdeki hatların yüzde 90’ını değiştirdik. Analog ara santralleri dijital verebilecek şekle dönüştürdük. Minimum yüzde 50 mülkiyet bizde.” Kendilerinin Türksat ile şu anda davaları olmadığını, çünkü mülkiyetin çok açık şekilde kendilerinde olduğunu savunan Erkoç, “Ama Kablonet ve Interaktif davalık. Bu süreç 2.5 ile 4 yıl arasında sürecek. Bizler bu sorunun çözümünü Ulaştırma Bakanı’nda görüyoruz” dedi.

TMSF’NİN BİZLE SORUNU OLABİLİR
TMSF’nİn Cuma günü Interaktif şirketinin Ankara’da sahadaki ekipmanlarına polis marifetiyle el konulmasına da değinen Osman Dur, “TMSF, altyapı bizde olduğu için şirketlerin değerinin düştüğünü savunuyor. ’Para ödemeyiz’ diyor. Gelir paylaşımı ile yapılan yatırımlar, TMSF’nin kalemlerinde görülüyor. 1 yıl sonra 10 kuruşa devredilecek sistem için ”bizimdir“ deniliyor. Bizim TMSF ile sorunumuz yok, ama onların bizimle bir sorunu varsa bilemem” diye konuştu.

‘HUKUKSAL OLARAK ÖDEME YAPAMAM’
Konuyla ilgili olarak VATAN’ın sorularını yanıtlayan Türksat Genel Müdürü Osman Dur, yapılan protokol gereği firmalar lisans aldıkları anda sistemin kendilerine devredilmesi gerektiğini belirtti. Dur, “Hatta biz lisans almadan önce uzlaşma önerisinde bulunmuştuk. Ancak yanıt vermediler” diye konuştu. Firmalara belirli bir bedel ödeyerek altyapıyı kullanmalarına olanak sağlama önerisi yaptıklarını vurgulayan Dur, “Ancak buna yanaşılmadı. Anlaşmak için tam 5 ay harcadık. Değer tespit firmaları gelir, bir bedel belirler. Bunun üzerinden ihaleye çıkılır ve sorun halledilirdi” dedi.

Firmalara şu an sözleşme tüm hükümleriyle ortadan kalktığı için ödeme yapamadıklarını söyleyen Osman Dur, “Zaten hukuksal olarak da bunu yapmam mümkün değil” dedi.

TAŞERON BİLMECESİ
Firmaların faaliyet bölgelerinin taşeronlara verilmesiyle ilgili olarak da konuşan Dur, firmaların sistemin kullanım süresi dolmaya yaklaştığı için yatırım yapmayı bıraktıklarını ifade etti. Bu nedenle müşterilerin mağdur olmaya başladığını öne süren Dur, “Bu nedenle 6 aylık bir süre için ihaleye çıktık ve hizmetleri taşeronlar aracılığıyla yürütmeye başladık. Bu taşeronlar zaten abone açma-kapama yetkisi dışında bir yetkiye sahip değil” dedi.

EROL AKSOY’UN DURUMU NE OLACAK?

İşadamI Erol Aksoy ile TMSF arasında imzalanan borç ödeme protokolünün en önemli maddelerinden biri, borcun Aksoy’un şirketleri tarafından ödenmesiydi. Bu nedenle kablo altyapısıyla ilgili olarak yaşanan tartışma en çok Erol Aksoy’u ilgilendiriyor. TMSF, altyapı mülkiyetinin Türksat’ta olmasının bu şirketlerin değerini düşürdüğü görüşünde. Eğer altyapı Türksat’ta kalırsa, Aksoy’un borç ödemek için önemli işlev görecek olan Kablonet ve Interaktif şirketleri de zorda kalacak. Bu da protokolün işleyişiyle ilgili olarak istenmeyen sonuçlar doğurabilecek.