Kablolu hizmet deyince akıllara öncelikle kablo TV geliyor. Kablo TV Türkiye için çok önemli bir gelişmeydi. Fakat, kablolu hizmetlerin sadece televizyondan ibaret olduğu sanıldı ve dolayısıyla, ciddi bir altyapı yatırımıyla gerçekleştirilen kablo sistemlerinin değeri tam olarak fark edilmedi.
2005, Türkiye’de birbiri ardına önemli değişimlerin yaşandığı bir yıl oldu. AB’ye üyelik müzakerelerinin başlamasından Türk Telekom’un özelleştirilmesine, TMSF’nin elindeki firmaların satılmasından sosyal alanda yaşanan gelişmelere kadar birçok iyi haber aldık. Bütün bu gelişmelere paralel olarak, yeni seçenekler doğdu ya da zaten var olan ama daha önce farkına varmadığımız seçenekler su yüzüne çıktı. Kablolu hizmetler de değerini yeterince fark etmediğimiz seçenekler arasında ilk sıralarda yer aldı.
Kablolu hizmet deyince akıllara öncelikle kablo TV geliyor. Kablo TV Türkiye için çok önemli bir gelişmeydi. Fakat, kablolu hizmetlerin sadece televizyondan ibaret olduğu sanıldı ve dolayısıyla, ciddi bir altyapı yatırımıyla gerçekleştirilen kablo sistemlerinin değeri tam olarak fark edilmedi.
Kablo hizmetleri, “triple play” (üçlü oyun) adı verilen avantajları içeriyor. Diğer bir deyişle, sadece televizyon izlemekte kullanıldığını zannettiğimiz kablo, aslında görüntünün yanı sıra, ses ve veri iletiminde de son derece etkin kullanım sağlıyor. Kablo bağlantınız varsa, İnternet’e bağlanabilir, ses ve görüntü aktarımı gerçekleştirebilirsiniz.
Bugünlerde özellikle İnternet bağlantı hizmetleri sık sık gündeme geliyor. Kablo İnternet bir dönem Türkiye’de yaygınlık kazanmaya başladı. Fakat, alternatif uygulamaların getirilmesiyle, ilk başlardaki popülerliğini kaybetti. Bu güvenilir, kaliteli ve avantajlı hizmetin faydaları yeterince anlatılamadı. Oysa, kablo İnternet hizmeti, İnternet’e güvenli, kesintisiz ve uygun maliyetlerle erişim sağlıyor.
Özellikle son iki yıla baktığımızda performansın, kablo yayıncılığı sektörü açısından olumlu olmadığını görüyoruz. Bu anlamda, Türkiye ne yazık ki Batı ülkelerindeki kablolu hizmet kullanım düzeylerinin çok gerisinde kalıyor. Bu durumun aşılması için öncelikle işletmecilere lisansların verilmesi gerekiyordu. Bu konuda önemli yol kat edildi ve Kablo Platform Lisans İşletmeciliği, yani lisans süreci başladı. Böylece sektörde faaliyet gösteren firmalar lisans alabilecekler ve bu bir yol ayrımı olacak. Sektörde gerek yatırım, gerekse hizmet yelpazesi genişleyecek. Hizmetlerin artmasıyla birlikte tüketiciler de daha fazla bilinçlenecek ve kablolu hizmetlerin farkını daha net bir biçimde görecekler.
Kablolu hizmetler sektörünün şu anda içinde bulunduğu durum, mevcut potansiyelin çok daha azını sergiliyor. Fakat bu aynı zamanda, büyüme potansiyelimizin de çok daha fazla olduğunu, çok daha geniş kitlelere erişebileceğimizi gösteriyor. Türkiye’yi daha keyifli, daha eğlenceli, daha interaktif günler bekliyor.