Telekom Dernekleri, 13 Temmuz 2005 tarihinde biraraya gelerek yaptıkları değerlendirmede, Türk Telekom’un özelleştirilmesinin ardından, telekomünikasyon sektörünü masaya yatırdı.
TELKODER (Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği), TÜTED (Tüm Telekomünikasyon İş Adamları Derneği), TİD (Tüm İnternet Derneği), TBD (Türkiye Bilişim Derneği), TÜBİDER ( Bilişim Sektörü Derneği), İNETD (İnternet Teknolojileri Derneği) ve Tüketiciler Birliği ev sahipliğinde, 13 Temmuz Çarşamba günü Ceylan Intercontinental Oteli’nde, özelleştirme sonrasında telekomünikasyon sektörünün geleceğinin değerlendirildiği bir basın toplantısı gerçekleştirildi.
Sektör Dernek Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri’nin hazır bulunduğu toplantıda, telekomünikasyon sektörünün bugün içerisinde bulunduğu yapı ve yakın gelecekteki durumu tüm yönleriyle ele alındı. Türk Telekom A.Ş.’nin özelleştirmesi sonrası oluşacak yeni ortamın değerlendirildiği toplantının ana teması ise Türk özel sektörünün, telekomünikasyon alanında söz sahibi olması gerektiğiydi.
Toplantıda konuşan sektör dernek temsilcileri, 1 Temmuz 2005 tarihinde gerçekleşen özelleştirme ihalesine göre, devlet tekeli Türk Telekom’un 4-5 ay sonra yabancı bir özel sektör kuruluşunun yönetimine gireceği endişesi taşıdıklarını belirtti. Ülkemizin, özel telekomünikasyon tekeli nedeni ile karşılaşabileceği zorlukları aşmanın tek yolunun ise, sektörün tam olarak gerçek rekabete açılması olduğunu belirten sektör temsilcileri, vatandaşların; telefon, İnternet ve diğer tüm telekomünikasyon hizmetlerine daha kaliteli, daha ucuz ve daha yaygın olarak sahip olabilmesi için, toplumun tüm kesiminin el ele vererek aynı hedef doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Türk Telekom altyapısının en önemli alternatifinin; üzerinden sadece TV değil, hızlı İnternet ve telefon gibi her türlü haberleşme yapmaya olanak tanıyan Kablo TV altyapısı olduğu belirtilen toplantıda, Telekom Üst Kurulu’nun Kablo TV lisansları ile diğer altyapı kurma ve işletme lisanslarını verme konusunun, sektörün önünü açması adına oldukça önem arz ettiği iletildi. Ara bağlantı anlaşmaları hususunda ise Türk özel işletmecileriyle ortak bir ortamda buluşmanın sektöre katma değer sağlayacağı vurgulandı.
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak yaptığı konuşmada; bugüne kadar T.C. Hükümeti’nin ‘Türk Telekom yüksek fiyatla satılsın’ diyerek, yerli özel firmalara engel olduğunu ve bu nedenle de yerli İnternet ve telefon firmalarının çok sıkıntı çektiğini, sektörde rekabet ortamı yaratılamadığından, vatandaşların da çok bedel ödediğini belirtti. Arıak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Artık hiç kimse ve hiçbir kuruluş, daha fazla bedel ödememeli. Özelleştirme olacağına göre, Türk Telekom’la rekabet edecek firmaların önü açılmalı. Sektörümüzün gelişmesi, Türkiye’nin bilgi toplumu olabilmesi ve vatandaşlarımızın en iyi hizmeti alabilmesi için Ulaştırma Bakanlığımız ve Hükümetimiz’in desteğini bekliyoruz. Devlet tekelinden, yabancı özel sektör tekeline geçmek istemiyoruz.
Bu amaçla yapılacak işlemler şunlardır: TK’nın Kablo TV lisansını verme kararı, 5 aydır Ulaştırma Bakanlığı’nın yapacağı işlemi beklemektedir. Artık bu bekleme sona ermeli ve hazır olan altyapı, hizmete sokulmalıdır. Telekomünikasyon Kurumu’nun altyapı kurma ve işletme lisanslarının vakti geldi geçiyor. Yeni altyapı lisansları verilmelidir. Türk Telekom artık Rekabet Kurumu’nun ve Telekomünikasyon Kurumu’nun kararlarına uymalı, tartışma ve mahkemeler yerine uygarca rekabet ve yardımlaşma ortamının kurulmasına katkı sağlamalıdır”
2000 yılından beri telekomünikasyon pazarında serbest rekabet ortamının oluşmasını istediklerini belirten TÜTED Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dikici, Türk Telekom’un özelleşmesinin geciktiğini; bu konuda gerekli düzenlemelerin zaman içerisinde gerçekleştirildiğini, fakat uygulamada da aynı paralelliğin korunmasına özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Serbest pazar ortamının oluşturulması adına Bakanlık bürokratlarına ve Telekomünikasyon Kurumu’na çok önemli görevler düştüğünü ancak bu konuda da erken davranılmadığını ifade etti.
Dikici, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özel sektöre lisanslar çok geç verilmiş ve uygulamada ise, Türk Telekom ile ara bağlantı konusunda gerekli hakemlik görevi zamanında yapılmamıştır. Öte yandan LMDS, ADSL, 118 gibi alternatif erişim ve haberleşme ile ilgili lisanslar henüz verilmemiştir. Böyle bir ortamda Türk Telekom’un doğal tekeli devam ederken, özel bir şirkete satılması pazarın serbest rekabet ortamına kavuşmasını yine engelleyecektir.
Tüketiciler ve piyasanın diğer oyuncularını çok yakından ilgilendiren bu durumda önce serbest rekabet ortamı oluşturulmalı, sonra Türk Telekom özelleşmelidir.”
Toplantıda Tüketiciler Birliği adına söz alan Avukat Bülent Deniz ise konuşmasında, tüketici yararı için Telekom hizmetlerinde serbestleşme ortamının fiilen sağlanarak, Telekom hizmetlerine ilişkin son kullanıcı fiyatlarında piyasa dengesi oluştuktan sonra özelleştirme sürecinin sürdürülmesi hususunun önemle altını çizdi.
Toplantıda son olarak; Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin sektörün düzenleyici kuruluşu olan Telekomünikasyon Kurumu’nun kararlarına uymasının ve Telekomünikasyon Kurulu’nun kararları aleyhine açtığı engelleme amaçlı davalara son vermesinin gerekliliğine değinildi.