Türkiye’nin yüzyıldan fazla süredir kurmuş olduğu ve özelleştirme esnasında 30 milyon km olduğu tahmin edilen bakır çoğunluklu altyapısı, özelleştirme satışı sırasında bir imtiyaz sözleşmesi ile 2026 yılına kadar Türk Telekom’a işletmesi, geliştirmesi ve paylaşması için verildi. Ama Türk Telekom bunu yapıyor mu? Ya da yaparken, kurallara uygun mu yapıyor?
Türkiye’nin problemi, bugün olması gerekenin 15 ya 20’de biri oranında duraklayan Genişbant yatırımları. Bununla da fiber altyapıyı kastediyoruz. ADSL için genişbant tanımı yapılsa da, aslında yüzyıldır döşenen bakır kabloların hemen çöpe atılmaması için geliştirilmiş olan DSL teknolojiyle çalışır ve gerçek genişbant olan kablo yerine ikame edilmeye çalışılır.
Türkiye’de son 10 yılda sadece 100 bin km fiber döşenmiş durumda. Bugünlerde hayatımıza girmesini beklediğimiz 4G teknolojisini, uzunca bir süre yaşayamayacağız çünkü fiber o teknolojinin de temelinde yer alıyor. Baz istasyonlarını birbirine bağlayan altyapı fiber.
Türkiye’nin yüzyıldan fazla süredir kurmuş olduğu ve özelleştirme esnasında 30 milyon km olduğu tahmin edilen bakır çoğunluklu altyapısı, özelleştirme satışı sırasında bir imtiyaz sözleşmesi ile 2026 yılına kadar Türk Telekom’a işletmesi, geliştirmesi ve paylaşması için verildi. Ama Türk Telekom bunu yapıyor mu? Ya da yaparken, kurallara uygun yapıyor mu?
Rekabet Kurulu, dün TTNET ve Türk Telekom’dan bu konunun uzantısında bir sorun için sözlü savunma aldı[1]. Rekabet Kurumundaki toplantı, Kurul Başkanı Ömer Torlak başkanlığında gerçekleştirildi.
Toplantının açılışında konuşan Torlak, Kurulun, Türk Telekomünikasyon AŞ ve TTNET AŞ tarafından 4054 sayılı Kanun’un ihlal edilip edilmediği iddiasının yeniden değerlendirilmesi kararını aldığını belirterek, sözü soruşturma heyetine verdi.
Soruşturma heyeti yetkilileri, toptan sabit genişbant internet hizmetleri pazarında faaliyet gösteren Türk Telekom ile aynı ekonomik bütünlükte bulunan TTNET’in perakende sabit genişbant internet erişim hizmetleri pazarında uyguladığı fiyatlama politikasıyla fiyat sıkıştırmasına yol açtığı iddiasının değerlendirildiği soruşturma kapsamında, Kurul tarafından 2013 yılında karar verildiğini hatırlattı[2].
Biz de hatırlatalım; bu karar TTnet ve Türk Telekom’un rekabet ihlali yapmadığı şeklinde çıkmıştı.
Heyet yetkilileri bu kararın Ankara 8. İdare Mahkemesince iptal edildiğini ve bu süreçte yapılan değerlendirmeler ışığında söz konusu ekonomik bütünlüğün pazarda hakim durumda bulunduğuna ve uyguladığı fiyatlama politikasıyla fiyat sıkıştırmasına yol açarak rekabeti ihlal ettiğine karar verilmesinin uygun olacağı ve bu çerçevede idari para cezası verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığını belirttiler.
Türk Telekom’un yıllardır pazardaki pazar payları durumuna ve buna rağmen de zarar yazdığına bakarsak, zaten bu kararın başka türlü verilmesi herhalde artık tuhaf olurdu.
Rami Aslan İngilizce Savunma Yaptı, Şikayetçi Turkcell ise Toplantıya Katılmadı
Toplantıya Rekabet Kurumu’ndaki şikayetçi kurumlardan Turkcell katılmadı. Vodafone ve Anka Telekom ile Telkoder yetkilileri karşı taraf olarak katıldılar. Turkcell’in katılmaması, geçtiğimiz günlerde 2 şirket arasında yapılan uzlaşmanın bu olaya da uzayıp, uzamadığı sorularına yol açtı.
Toplantıda söz alan Türk Telekom Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Rami Aslan savunmasını İngilizce olarak yaptı ve
“Dünyadaki diğer telekom operatörleri gibi Türk Telekom da mümkün olan en iyi hizmetleri en yüksek kalitede Türkiye’de vatandaşlara sunmak için kendini geliştiriyor ve değiştiriyor. Türkiye’nin buna layık olduğunu düşünüyoruz”
dedi ve Rekabet Kurulunun konuya ilişkin daha önce bir karar verdiğini ancak bu kararın mahkemece iptal edildiğini hatırlattı :
“Kurum, bu kararını verirken aslında oldukça detaylı bir analiz yapmış, rekabet ihlalinin olmadığını belirtmişti. Mahkeme (süreci) Danıştay’da devam ediyor. Biz çok eminiz ki Danıştay, mahkeme kararıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verecek”.
Türk Telekom grubunun kullanıcılarına çeşitli “TV Paketleri” sunduğunu belirten Aslan sözlerine şu şekilde devam etti :
“Bunlar da tüketici trendlerine uygun şekilde tasarlanan paket ve kampanyalar. TTNET’in tek amacı dünya trendlerini ve ihtiyaçlarını takip etmek. Türkiye’nin sosyal ve ekonomik gelişimine katkıda bulunmak istiyoruz. Rekabet Kurumunun soruşturmayı yürüttüğü dönemde, kesinlikle genişbant internet pazarında rekabet ihlali olmadığı ve TTNET’in hakim durumunu suistimal etmesi gibi bir durum bulunmadığını görüyoruz”
Aslan, Kurulun daha önce verdiği kararı tekrarlanmasını ve rekabetin ihlal edilmediğinin söylemesini istediklerini yani herhangi bir ceza verilmemesini talep ettiklerini söyledi.
Candoğan : Aradan Geçen Sürede Artık Fiili Durum Ortaya Çıkmış Durumda
Toplantıya katılan taraflardan Vodafone Net İletişim Hizmetleri adına söz alan Orhan Ünal sektör piyasasında rekabeti kısıtlayıcı etkinin gerçekleştiği görüşünde olduklarını ve Türk Telekom grubuna idari para cezası verilmesi kanaatini taşıdıklarını söyledi.
Toplantıya üçüncü kişi sıfatıyla katılan Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) temsilcisi Gökhan Candoğan da şunları belirtti :
Türk Telekom’un super dominant durumu ortada. Buna rağmen uyguladığı fiyatlarla, bazı kampanyalar maliyeti karşılamıyor. Zarar durumu da bunu gösteriyor.
Daha önceki karar, 4-5 aylık süreler üzerinden “rekabeti kısıtlayıcı olmaz” şeklinde verilmişti. Ama şimdi 2,5 yıl geçti. Artık filli gerçekleştirme var, olasılığa bakmak gerekmiyor. Türk Telekom sabitte % 90’ın üzerinde pazar gücü, genişbantta bu rakam % 73,3. Sıkıntı olduğu çok belli.
Fiyatlama politikası Türk Telekom’a da yaramıyor. Zarara yol açıyor. Burada büyük resime bakmak lazım. Yaz Fırtınası, bu karar, başka kararlarda, olaylar tek tek ihlal yok diye değerlendirilse de, bütüncül bir bakışla bakıldığında öyle olmadığu görülüyor. Bugün Türk Telekom’un super dominantlığı 12 yıllık serbestleşmeye rağmen devam ediyor.
Zaten başka bir sorun da, Tek Telekom entegrasyonu. Rekabet hukuku açısından çok önemli. Rekabet Kurumu tarafından ayrılması istenen şirketler, Türk Telekom’un bu entegrasyon kararı ile kağıt üzerindeki şirkete dönüşmüştür.
Candoğan, Türk Telekom grubunun rakiplerini tamamıyla sahadan silmeyi hedefleyen tutum sergilediğini ve böyle bir amaç taşıyarak kampanyalar yaptığını söyledi.
Sözlü savunma toplantısı gizli oturumla devam ederken, Kurulun soruşturmaya ilişkin nihai kararını 23 Mart’ta açıklayacağı ifade edildi.
Kararın bu tarihten önce alınması durumunda, Kurumun internet sitesinde yayımlanacak.
Rekabet Kurumu 2013 kararı sonrası bugüne gelen durum ortada. Umarız Rekabet Kurumu kararında küçülen telekom sektörünü, tüketicilerin menfaatlerini ve ülkenin iyiliğini bu sefer eskisinden de daha çok gözönüne alır !!