STK’ler: “ Kesintisiz haberleşme güvenliği sağlanmalıdır”
Türkiye‘nin önde gelen 13 bilişim ve telekom sivil toplum kuruluşunun başkanları yaptıkları ortak açıklamada, Türk Telekom’da ilk kez bir grev yaşandığına işaret ederek, daha ilk günlerde karşılaşılan kesintilerin ülkemizin savaş-terör, deprem ve grev gibi zamanlarda kesintisiz haberleşme güvenliğinin sağlanması için üzerinde durulması ve giderilmesi gereken bir eksiğini ortaya çıkardığını bildirdiler. Başkanlar, Türk Telekom grevine ilişkin şu açıklamayı yaptılar:
“Kuşkusuz grev bir yasal haktır ve aksamalara yol açması kaçınılmazdır. Gündeme gelen sabotaj iddiaları ise polisiye olaylardır ve varsa suçluları cezalandırılır. Esas zaaf, yedeksiz tek bir haberleşme altyapısına, daha net bir ifadeyle haberleşmemizin sadece Türk Telekom A.Ş. altyapısına bağımlı olmasıdır.
Türk Telekom A.Ş.‘nin kullandığı altyapı, halen ülkemizde haberleşme amacıyla kullanılan tek telekomünikasyon altyapısıdır. Kesinti durumunda, bu şebeke üzerinden sağlanan; İnternet erişimi, sabit telefon ve bazı GSM telefonu gibi hizmetleri aksamaktadır.
Türk Telekom A.Ş. işyerlerinde 16 Ekim günü başlayan grevde, işçi ve işveren taraflarının en kısa sürede anlaşarak grev halinin sona ermesini diliyoruz.
Tek şebekeye bağımlılık ve rekabetsizlik, haberleşme hizmetlerinde büyük kesintisizlik ile güvenilirlik sorunlarını beraberinde getiriyor. Çözümün serbestleşmenin sağlanmasından geçtiğine inanıyoruz.
Ülkemizin; kesintisiz haberleşme güvenliğinin sağlanması, alternatif altyapıların kurulması/ kullanılması ve Bilgi Toplumu olma yolunda koyduğu hedeflere ulaşmak için Hükümetimize, Ulaştırma Bakanlığı’mıza ve Telekomünikasyon Kurumu‘muza büyük görev düşüyor. 60’ıncı Hükümet Programı’nda da yer alan telekomünikasyonda serbestleşmenin sağlanması ve Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planında yer alan Rekabetçi, Yaygın ve Ucuz Telekom Altyapı ve Hizmetlerinin sağlanması hedefi doğrultusunda acil önlemler almalarının bir zorunluluk haline geldiği, Türk Telekom işyerlerinde devam eden grev nedeniyle açıkça anlaşılmıştır:”
TELKODER: “Alternatif altyapı eksikliği var”
TELKODER de konuya ilişkin açıklamasında Türk Telekom grevinin, alternatif altyapı eksikliğini gözler önüne serdiğini belirtti. TELKODER açıklamasında şunlara yer verdi:
“Grevle birlikte Türkiye, telekomünikasyon gibi kritik önem taşıyan bir pazarda serbestleşmenin tam anlamıyla gerçekleşmemiş olmasının sakıncalarını çok net bir şekilde anlamış ve yaşamış oldu. Oysa ki, alternatif telekom operatörleri için doğru adımlar zamanında atılmış, sağlıklı bir rekabet ortamını tesis etmek üzere ruhsatlamalar ve gerekli düzenlemeler yapılmış olsaydı, Türkiye bu grevden olumsuz etkilenmez; Türk Telekom çalışanlarının anayasal hakkı olan grev de daha olağan çizgide sürdürülebilirdi.
Türk Telekom’un kullandığı altyapı, halen ülkemizde haberleşme amacıyla kullanılan tek telekomünikasyon altyapısıdır. Sabit telefon, İnternet erişimi ve kısmen GSM telefonu hizmetleri, bu şebeke üzerinden sağlanmaktadır. Tek şebekeye bağımlılık ve rekabetsizlik, haberleşme hizmetlerinde büyük kesintisizlik/güvenilirlik sorunlarını beraberinde getirmektedir. Tek çözüm tam serbestleşmenin sağlanmasıdır.
En kısa zamanda Telekomünikasyon Kurumu’nun ve Hükümetimizin etkin rekabet koşullarını sağlaması gerekmektedir.
-Şehiriçi Telefon Hizmetleri rekabete açılmamıştır. Lisanslar derhal verilmelidir.
-Türk Telekom’un Mart ve Temmuz 2007 tarihlerinde Telekomünikasyon Kurumu’nun onayı ile yürürlüğe koyduğu telefon tarifeleri, tüketici için zam ve yıkıcı fiyatla rekabeti yok etmek anlamındadır.
-Geniş bant İnternet erişiminde TTNet yüzde 97 paya sahiptir. Rekabet de yoktur, alternatif/yedek şebeke de yoktur.
-Kablo TV şebekesi atıl bırakılmıştır. Altyapı rekabetinin, geniş bant İnternet erişimi rekabetinin gelişmesi için, Kablo TV şebekesi zaman geçirilmeden özelleştirilmelidir. Neden beklendiğinin açıklaması yoktur.”