2004 yılı ağustos ayında ses taşıma lisanslarının ilk verildiği günlerde Hürriyet Gazetesi’nde ilginç bir haber yayınlanmıştı. Haber 17 mayıs 2004 tarihinde Ulaştırma Bakanı’nın da katıldığı ve Telekom sektörünün en üst kuruluşu olan Telekomünikasyon Kurumu tarafından düzenlenen bir toplantıda ses taşıma lisansı alan Eser Telekom ve yöneticisi Yusuf Ata Arıak hakkında “Kaçak Ses Yapıyor” şeklinde bir başlıkla çıkmıştı.
Olayın ilginç yönü, haberde “ses kaçakçısı” olarak itham edilen firmanın olaydan 3 ay önce Telekomünikasyon Kurumu’ndan ses taşımak konusunda lisans almış olmasıydı.
İşte o dönem bu şirket tarafından açılan 2 davadan sonuncusu da geçtiğimiz günlerde sonuçlandı ve “ses kaçakçılığı” olmadığı şeklindeki kayıt “Türk Telekom sektörü tarihi” yaprakları arasında yerini aldı. Olay sırasında tutulan tutanağa dayalı olarak Ankara ve İstanbul’da açılan 2 dava vardı. Bunlardan ilki olan Ankara davası zaten kısa bir süre sonra takipsizlikla sonuçlandı. Çünkü firmanın kaçakçılıkla suçlandığı konuda lisansı mevcuttu.
O zaman bu konuda Türk Telekom’dan da açıklama almıştık.
İstanbul’daki dava ise biraz daha uzun sürdü ve mayıs ayı içinde o da aynı şekilde yani “Ses Kaçakçılığı” yoktur şeklinde sonuçlandı.
Konuyla ilgili olarak, “ses kaçakçılığı” ile suçlanan Eser Telekom’un Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak ile görüştük. Arıak şunları söyledi;
Bu iftira şirketimize sadece Eser Telekom olduğu için değil, aynı zamanda tüm özel Telekom sektörü adına Telkoder’de verdiğimiz mücadeleyi durdurmak için yapılmıştır.
Türk Telekom eski yönetimi bile bile lisanslı bir işletmeciyi kaçak ses yapıyor seklinde ihbar edebilmiş ve o zaman ki kamu kuruluşu kimliğini de bu amaçla kullanmıştır.
Ancak yanlış hesap Bağdat’tan döner misali Adalet yerini buldu. Mahkeme “böyle bir suç yoktur”u onayladı.
Bu dava o zaman Telkoder ve sektör aleyhine yürütülen bir kampanyanın parçasıydı. Hatırlanacağı üzere, o zaman Türk Telekom kendi web sayfasında da aylarca (en az 3 ay) bu haberi sanki gerçekmiş gibi yayınlamıştı.
Bir kamu kuruluşunun web sitesinde Yusuf Ata Arıak (kişi) ve Telkoder (Sivil Toplum Örgütü) aleyhine bir haber yayınlanması, Türk kamu sektöründe de ilk kez yapılan bir karalama kampanyası oldu.
Bu davranışlar hem şirketimiz, hem Telkoder hem de şahsıma zarar verdi. Sektörün zararları oldu. Şimdi bu zararların tazmin edilmesi zamanı geldi.
Bu işi yapan eski Yönetim Kurulu üyelerinden bazıları ile Genel Müdür dahil birkaç kişi var. Onlar aleyhine tazminat davası açtık. Bunu ceza davası da izleyecek.
Zamanında çokça tartışılan ve hukukçuların da görüş bildirdiği bu konular, Türk Telekom sektörü şekillenirken, anlaşılan eski hesapları da takip edenler olacak. Önümüzdeki günlerde bütün bunları görüyor olacağız.