ANKARA – Telekom ve Bilişim sivil toplum örgütleri, Türk Telekom’un yeni tarifesinin haksız rekabete yol açacağını ve rakip firmalara ağır darbe vuracağını bildirdi.
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği(TELKODER), Türkiye Bilişim Derneği(TBD), Tüm İnternet Derneği(TİD), İnternet Teknolojileri Derneği(İNETD), Bilişim Sektörü Derneği(TÜBİDER), Kablo İşletmecileri Derneği(KAİDER) ve Tüketiciler Birliği’nden yapılan ortak açıklamada, Türk Telekom’un, 29 Aralık 2006 tarihinde basına yaptığı açıklamalar ile telefon tarifelerinde değişiklik yapacağını duyurduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, “Ardından Merkez Bankası’nın 5 Ocak 2007 tarihli resmi bülteninde, ‘Yılın ilk çeyreğinde haberleşme grubunda telefon ücreti kaynaklı fiyat artışları beklenmektedir,’ ifadesi yer almıştır. Demek ki 19 milyon telefon abonesi için zam yapılmak istenmektedir.” denildi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Ancak, Türk Telekom sabit telefon piyasasında hakim konumda olduğu için, her türlü tarife değişikliği Telekomünikasyon Kurumu’nun onayına tabidir ve bu tarifeler 10 gün sonra bile hâlâ Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylanmamış durumdadır.
Türk Telekom’un onaylanmamış tarifeyi yayınlaması, Telekomünikasyon Kurulu’nu etkilemeye çalıştığı ya da devletin düzenleyici kurumunun önemsenmediği anlamına gelmektedir. Aynı durumdaki cep telefoncular, tarifelerinin onaylanması aşamasında hiç bu şekilde davranmamış, onaysız işlem yapmamıştır. Türk Telekom’un bu davranışı çok inciticidir.
Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin tarife değişikliği ile elde edeceği gelir, 19 milyon tüketicinin cebinden çıkacağı için önemlidir ancak, daha da önemli olan, bu fiyat artışlarının yapılış şeklidir. Türk Telekom, gelirlerinin büyük bir bölümünü yurtiçi telefon hizmetlerinden sağlamaktadır.
Türk Telekom rakipsiz olduğu sabit ücret ve şehiriçi ücretlerinde artış isterken, rekabetin olduğu ve gelirlerinin nispeten düşük olduğu şehirlerarası, milletlerarası ve cep telefonuna doğru yapılan aramalarda indirim yapmak istemektedir. Bu davranış, rekabetin olumlu sonucu olarak ortaya çıkmış gibi görünse de, Türk Telekom açısından iki yönlü ve çok manalı kazanımlar ortaya çıkmaktadır. Öncelikle gelirlerinin daha düşük olduğu alanda rekabetle yarışmak için fiyat indirimi yapmış gibi görünmekte ancak, diğer yandan rekabetin olmadığı alanda artış yaparak sonuçta önemli bir zam elde etmek istemektedir.
Öbür yandan, ara bağlantı, kiralık hat gibi birçok hizmeti Türk Telekom’dan almak zorunda olan yeni lisanslı işletmecilerin bu maliyetlerinde hiçbir indirim yapılmamaktadır. Bilindiği gibi Telekomünikasyon Kurumu’nun temel görevi, ülkemizde telekomünikasyon alanında rekabeti oluşturmak ve tüketicilerin bu rekabetten yararlanmasını sağlamaktır. Bu görev, yıkıcı rekabeti önlemeyi de gerektirir.
Türkiye’nin Bilişim ve Telekom alanındaki sivil toplum örgütleri olarak,
– Tüketici yararını korumak için görevli Telekomünikasyon Kurulu’na saygı göstermenin herkesin görevi olduğunu, Hükümet ve Ulaştırma Bakanlığı’nın ülke organlarına saygıyı sağlamakla görevli olduğunu
– Telekomünikasyon Kurulu’nun da rekabetin yok edilmesini önleyerek saygınlığını korumasını beklediğimizi
– Tüketiciyi koruma görevimiz sebebiyle -gerekirse- kanuni haklarımızın kullanılacağının bilinmesi gerektiğini kamuoyuna saygı ile duyururuz.”