Tekel Telekom

Hani Bill Gates geldi ya… Hani nisan gibi çok ucuz ilk bilgisayarlarımız olacak ve bunlarla internete çok hızlı bağlanacağız ya…

Bilgiye erişip, başımız göğe erecek ya…

Açıkçası ben pek böyle düşünmüyorum.

Cep telefonu fiyatına gerileyen bilgisayarlarımız olacağı kesin. Zaten gidişat, bunu gösteriyor. Ancak internete erişimin kalitesi ve fiyatı konusunda kaygılarım var.

Zira Türk Telekom işin içinde ve daha ucuz iletişim için hiçbir umut vaadetmiyor.

Düne kadar bir tekeldi. Özelleştirince bilişim dünyasında bahar rüzgarları esecek, sektör gelişecek vaadiyle sattık gitti.

Değişen ne oldu, anlamadık…

Devlet tekelinden şikayet edenler! Şimdi özel sektör tekelinden şikayet etmeye başladı.

Geçenlerde biri tutup hesap yapmış. Türk Telekom sabit hattından cebi aradığında ödediğin ücretin yarısını, cepten sabit hattı aradığında ödüyorsun. Normal haberleşmede ise fiyatlar neredeyse birbirine yaklaştı. Abone olarak sabit hat avantajı filan kalmadı.

Üstelik artık özel sektör gibi davranacağım diyerek rakiplerini yoketmek için uyguladığı inanılmaz indirimler söz konusu iken… İnanılmaz indirimler, sahiden inanılmaz gibi. Zira öylesine karmaşık bir tarife ile çalışıyorlar ki aslında indirim filan yok. Yakın gelecekte faturalarımız üzerinden kendi hesaplarımızı yaptığımızda sanırım özelleştirme sonrası daha pahalı alo gerçeğiyle karşılaşabiliriz.

Peki neden böyle oldu?

Bana göre bu durum, temel bir yanlışımızdan kaynaklandı. Özelleştirme ile biz tekeli kaldıracağımızı sandık. Oysa sadece tekelin sahibini değiştirdik. Düne kadar kamu mülkiyetinde olan bir tekeli şimdi özel sektör yönetiyor.

Kaldı ki devlet elindeki tekelin hiç değilse bazı toplumsal yarar öncelikleri vardı. O da kalmadı. Değişen yalnızca mülkiyet oldu. Tekel duruşu değil!

Önceki gün, Serbest Telekomüninasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), bu özel sektör tekelinden şikayetlerini sıralıyordu; altyapı konusunda serbestleşme sağlanamadı. Telefon, hızlı internet hizmeti gibi konularda özel sektörün ucuz ve yaygın hizmet vermesini sağlayacak kablo lisansları hálá verilmedi. Ayrıca ses hizmetlerinde C tipi lisanstan B tipine bile geçilemedi. ADSL’de tek satıcı Türk Telekom. Kablo lisansları verilse geniş bant internet hizmeti mevcut kablo altyapısı üzerinden verilebilecek.

Türk Telekom’daki Türk miktarı, çalışanlar açısından henüz yeterli. Ancak yakın mülkiyet ve anlayış açısından Türk Telekom artık Ogerleşmiş bir yapıda. Oger’den burayı hayır kurumu yapmasını istemiyoruz. Ancak özelleştirmeden beklediğimiz faydayı görmek de istiyoruz. Hükümet parasını aldı, başarı hanesine bir çentik attı. Ancak bizlerin hálá adam gibi çalışan bir telekom ihtiyacımız sürüyor. Güvenli, kesintisiz, geniş bantlı ve ucuz iletişim talebimizde ve iştahımızda en küçük bir gerileme yok.

Kaldı ki ucuz bilgisayar kampanyaları başladığında karşımıza, özel sektör tekelindeki ADSL bağlantı faturaları ve kavgaları çıkacak gibi görünüyor.

Oger Telekom’un öncelikleri farklı olabilir. Ancak biz Türk Telekom’u özelleştirirken, serbestleşmeden, artacak olan rekabetten, gelişecek teknolojiden, iyileştirilecek hizmetten bahsediyorduk.

Geçen yıla kadar TT özelleştirilmeden Türkiye düzlüğe çıkamaz yaygarasındaki bilişim sektörünün liberal öncülerinin sesi de sanırım olumsuz hava koşulları ve kar yağışı yüzünden kısılmış gibi.

Hani Türkiye zıplayacaktı?

Hani ucuzluktan kafayı yiyecektik?

Hani sektörün önü açılacak, tekelin T’si olmayacaktı?

Galiba Türk Telekom’un adını Tekel Telekom olarak telaffuz etsek, özelleştirme sonrası durumu daha gerçekçi bir ifadeye kavuşturmuş olacağız.