2008 yılında yaşanan diğer önemli gelişme ise Elektronik Haberleşme Kanunu’nun (EHK) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçip yürürlüğe girmesidir.
turk.internet.com Notu : Bu makale, turk.internet.com’un geleneksel olarak yılsonunda sayfalarını “yıllık değerlendirme” yapmaları için kendi kalemlerine açtığı CEO’lar Dosyası kapsamında yayınlanmaktadır.
Telekomünikasyon hizmet gelirleri dünyada 1,5 trilyon doları, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu OECD ülkelerinde ise 1 trilyon doları geçti. Türkiye’nin bu alandaki toplam geliri ise 16,7 milyar dolar. Ayrıca Türkiye, bugün dünyanın 16. büyük ekonomisine de sahip bulunuyor. Ancak ülkemizin, telekomünikasyon alanında elde edilen gelirler sıralamasında ve özellikle de rekabet alanında hızla kat etmesi gereken uzun bir yol olduğu açıkça görülüyor.
TELKODER olarak ülkemizin çok daha ileri bir noktaya gelmeyi başarabileceğini düşünüyoruz ve Türkiye’nin telekomünikasyon alanında hızla büyümesi için hepimize büyük görevler düştüğüne inanıyoruz. Bununla birlikte, siyasi iradenin ve ilgili kurumlarımızın telekomünikasyon alanında rekabet ortamı sağlamaya yönelik çabalarında özellikle 2008 yılının son dönemlerinde dikkat çekici bir artış izledik. Cep telefonu üzerinden haberleşmede rekabeti artıracak Numara Taşınabilirliği uygulaması, 3G ihalesi, şehiriçi telefon görüşmelerini rekabete açacak olan Sabit Telefon Hizmeti (STH) ruhsatının verilmesine yönelik yönetmelik,bunlardan bazıları.
2008 yılında yaşanan diğer önemli gelişme ise Elektronik Haberleşme Kanunu’nun (EHK) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçip yürürlüğe girmesidir.
Bütün bu gelişmeler ışığında TELKODER olarak, 2009 yılında telekomünikasyon alanında önemli ve olumlu gelişmeler yaşanacağını umut ediyoruz. Yetkili kişi ve kurumların kararlı yaklaşımları artarak devam ettiği takdirde, 2009 yılı gerek telekomünikasyon sektörü gerekse vatandaşlarımız için olumlu bir yıl olabilir.
Örneğin, 2009 yılında yürürlüğe girecek olan EHK’nın yetkilendirme ile ilgili bölümü, yeni işletmecilerin ruhsat alma zorunluluğunun büyük ölçüde ortadan kaldırılmasına imkân veriyor. Yetkilendirme konusundaki bu değişiklik, aynı zamanda hizmet çeşitliliğinin artması açısından da büyük önem taşıyor. İşletmeciler şimdiye kadar, BTK’nın tarif ettiği alan ve sınırlar içerisinde ruhsat alarak faaliyet gösterebiliyordu. 2009’dan itibaren ise işletmeciler, kendi belirledikleri alanlarda da faaliyet gösterebilecek. Bir başka deyişle işletmeciler, dilerlerse mevcut hizmet alanlarının bir kısmını kullanabilecek, dilerlerse de bunları harmanlayıp yepyeni hizmet alanları yaratabilecekler.
Aynı beklenti şehiriçi telefon görüşmeleri alanında da yaşanıyor. Kısa süre içinde gerçekleşmesi beklenen Sabit Telefon Hizmeti (STH) ruhsatlarının verilmesine kadar, bu ruhsatların fiilen kullanılmasını sağlayacak gerekli diğer kararların da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından zamanında alınması gerekiyor. Böylece sabit telefon hizmetleri pazarının yüzde 73’ünü oluşturan şehiriçi telefon hizmetleri rekabete açılmış olacak ve yeni işletmeciler 2009 yılının ilk aylarından itibaren bu alanda da hizmet vermeye başlayacak. Sabit Numara Taşınabilirliği uygulamasının ise 2009 Mayıs ayında başlatılması bekleniyor.
Sanal cep telefonu işletmeciliği (MVNO) ruhsatlarının verilmesiyle birlikte de, cep telefonu alanında hizmet çeşitliliği artacak ve rekabet artacak.
Sabit telefon ve hızlı internet alanlarında rekabetin artırılması için çok büyük bir öneme sahip olan Kablo TV şebekesi ise, bilindiği üzere 2005 yılından bu yana Türksat’ın elinde atıl olarak bekletiliyor. Hukuki ihtilaflar gerekçe gösterilerek bu şebeke hem yeterince kullanılmıyor, hem de kullandırılmıyor. Bununla birlikte, nihayet Ulaştırma Bakanlığının Kablo TV şebekesinin özelleştirilmesini öncelikleri arasına aldığını görüyoruz. Söz konusu özelleştirmenin 6 ay içerisinde gerçekleştirilebileceği öngörülüyor. Bunun olması halinde 2009 yılında sabit telefon, hızlı internet ve TV hizmetleri sunumu alanlarında büyük ve olumlu değişimler yaşanmasını bekleyebiliriz.
Hızlı internet erişimi alanında önem taşıyan bir diğer konuyu da ADSL hizmetlerinde alınması gereken önlemler oluşturuyor. Bilindiği üzere Türk Telekom, TTNet dışında kalan yeni işletmecilere sembolik de olsa daha avantajlı fiyatlar vermeye başladı. Rekabetin geliştirilmesi için atılan bu önemli adımın devamının geleceğine inanıyoruz. Çünkü BTK da, TTNet’in pazar payı yüzde 80’e düşünceye dek bu önlemlerin devam ettirileceğini duyurdu. WiMAX ruhsatlarının verilmesi ve internet üzerindeki vergi yükünün azaltılması gibi önemli gelişmeler de artık 2009 yılında gerçekleşebilecek gibi görünüyor.
Tüm bu gelişmeler, bize, sektörde rekabet ortamının sağlanması için gerekli olan birçok eksikliğin 2009 yılında giderileceğini gösteriyor. Bu nedenle 2009 yılında, Türk telekomünikasyon sektörünün olumlu bir görüntüye bürüneceğini umuyoruz. Eğer bu saydıklarımız gerçekleşirse, 2009 yılı içinde rekabete daha açık, hizmet çeşitliliği artmış ve en önemlisi de vatandaşların rekabetin nimetlerinden faydalanmaya başladığı bir sektör olma yolunda önemli gelişmeler sağlanmış olacaktır.