Telekomünikasyon geliri 1.5 trilyon dolar…
TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak telekomünikasyon gelirinin 1.5 trilyon dolar olduğunu açıkladı
Fahri Sarrafoğlu / Dünya Bülteni
TELKODER(Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği) Başkanı Yusuf Ata Arıak, Dünya Bülteni’ne yaptığı açıklamada teknolojinin çok hızla ilerlemesine rağmen ülkemizde mevzuatın aynı şekilde ilerlemediğinden yakındı.
TELKODER(Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği) Başkanı Yusuf Ata Arıak, ” Türk kullanıcıları da yeni teknolojileri çok hızla benimsemeye hazır bir kullanıcı topluluğu. Ancak Türkiye’de bu konudaki sorun rekabetin ve mevzuatın teknolojik gelişmeleri yeterince hızla takip edememesinden kaynaklanıyor, dedi.Arıak, yüksek fiyatlar, hizmet kalitesinin yetersizliği ve yeterli alternatiflerin olmaması nedeniyle iletişim teknolojisinin pek çok işlevinden yararlanmak istediği halde yararlanamayan birçok kullanıcı olduğunu da sözlerine ekledi.
TELEKOMÜNİKASYON GELİRİ 1,5 TRİLYON DOLAR
Dünyada toplam telekomünikasyon hizmetleri gelirleri 1,5 trilyon doları, Türkiye dahil 30 ülkeyi kapsayan OECD ülkelerinde ise toplam telekomünikasyon hizmetleri gelirleri 1 trilyon doları geçti. Türkiye’de 2008 yılında elde edilen telekomünikasyon hizmetleri geliri ise 14 milyar dolar. Türkiye’nin bugün dünyanın 16. büyük ekonomisine sahip bulunmasına karşın, dünya telekomünikasyon pazarından yaklaşık yüzde bir pay alabildiğini ifaden Arıak, bu veriler dikkate alındığında Türkiye’nin önünde elde edilen gelirler sıralamasında ve özellikle de rekabet alanında hızla kat etmesi gereken uzun bir yol olduğu açıkça görülüyor, açıklaması yaptı. Arıak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Telekomünikasyon hizmetleri alanında 10 yıldır pazarın ana yapısı değişmiyor. Türk Telekom ve üç GSM işletmecisi (Turkcell, Vodafone ve Avea) telekom pazarının ana oyuncuları olmayı sürdürüyor. 2009 ilk çeyrek sonu verilerine göre ülkemizde 17,3 milyon sabit telefon, 6,1 milyon genişbant internet, 64,4 milyon GSM ve 1,1 milyon Kablo TV abonesi bulunuyor. ”
AB HEDEFLERİNDEN ÇOK GERİDEYİZ
Yeterli serbestleşme ve rekabetin sağlandığı AB ülkelerinde alternatif işletmecilerin sabit telefon alanında payı yüzde 40, internet alanında payı ise yüzde 56 olduğuna dikkat çeken Arıak, Türkiye’de bu oranların yüzde 7 ve yüzde 6 olduğunu hatırlattı. Son dönemde atılan adımlar ve Elektronik Haberleşme Kanunu (EHK) kapsamında yapılacak düzenlemelerle birlikte, alternatif işletmecilerin payının 2009 yılının sonunda hem sabit telefonda hem de internet alanında en az yüzde 10’a ulaşması beklendiğini de söyleyen Arıak, hükümetten beklentilerini de şu şekilde sıraladı:
•Sabit Telefon Hizmeti (STH) işletmecilerine Türk Telekom ile aynı coğrafi alan kodlarından “numara tahsisleri” yapılmalı.
•Sabit Telefon İşletmecilerinin şehiriçi telefon hizmeti vermeleri önündeki tarife yoluyla yapılan engelleme kaldırılmalı. BTK kararı ile Hesaplıhatt ve Standarthatt abonelerinin alternatif işletmecilerden şehiriçi telefon hizmeti almaları yasaklanmıştır. Yasaklanan aboneler toplam abonelerin yüzde 96’sını oluşturuyor.
•”Toptan Hat Kiralanması” konusunda en kısa sürede düzenleme yapılmalı.
•Toptan telefon tarifeleri perakende sınırsız tarifelere uygun hale getirilmeli.
•”Fiyat sıkıştırması ve yıkıcı fiyatlandırmanın tespiti ve önlenmesi” konusunda düzenleme yapılmalı.
•Yalın ADSL uygulaması başlatılmalı ve Yalın ADSL tarifeleri mevcut tüm tarife paketleri için geçerli olmalı
•Kablo şebekesi acil olarak özelleştirilmeli.
•Telekomünikasyon alanında Altyapı/Hizmet Ayrımı sağlanmalı
TÜKETİCİNİN HAKLARI
Sabit telekom hizmetlerindeki temel vatandaş hakları şunlar:
1) İşletmeci Seçebilme Hakkı: Türkiye’nin her yerindeki tüm vatandaş ve kuruluşlar, sabit telefon hizmetlerinin hepsini Türk Telekom’dan başka işletmecilerden de alabilmelidir.
2) İnternete Erişim Hakkı: Herhangi bir vatandaş, Türk Telekom’a sabit hat abonesi olmadan da ADSL (hızlı internet) hizmeti alabilmelidir.
3) Abone Olmadan Telefon Hizmeti Alma Hakkı: Herhangi bir sabit hat sahibi, dört haneli taşıyıcı kodu ile (10XY) şehiriçi dahil her yöne doğru arama yapabilmelidir.
4) Telefon İşletmecisini Kolay Değiştirme Hakkı: Herhangi bir sabit telefon abonesi, geçmek istediği işletmeciye başvurusundan birkaç gün sonra yeni işletmecisi üzerinden her tür konuşmaya başlayabilmelidir.
5) Numara Taşıma Hakkı: Herhangi bir sabit telefon abonesi, numarasını değiştirmeden bir başka işletmeciye taşıyabilmelidir.
6) İnternet İşletmecisini Kolay Değiştirme Hakkı: Bir ADSL (hızlı internet) abonesi, bir işletmeciden diğerine kesintisiz olarak ve hızla geçebilmelidir.
E-DEVLETİN BAŞARISI İNTERNETE BAĞLI
E-devletin başarısının internet kullanıcı sayısının artması ile birlikte daha da artacağına dikkat çeken Arıak, telekomünikasyon alanında serbestleşmenin tam olarak sağlanması halinde internet kullanıcılarının sayısının artacağına inandığını söyleyen Arıak açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün ülkemizde Genişbant İnternet erişimi yalnızca ADSL üzerinden sağlanmaktadır. Oysaki bu erişim Kablo İnternet üzerinden de verilebilir ve bunun için gerekli altyapı ülkemizde mevcuttur. Kablo TV şebekesini özelleştirilerek bu önemli imkan vatandaşlarımıza sunulabilir. Bu adımlar atıldığında, vatandaşlar internet erişiminde uygun fiyat ve bol seçeneğe sahip olacaklar. Böylece İnternet’in yaygınlığı ve kullanım oranı artacak, e-devlet gibi önemli projeler daha büyük başarıya ulaşacaktır.”
3 G’DEN SONRA SIRADA WiMAX VAR
Uzun zamandır kullanılan WiFi, yakın zamanda hizmete sunulan 3G, henüz ülkemize gelmeyen ancak gelmesi beklenen WiMax ve 4G gibi teknolojiler Türkiye için önemli olduğunu vurgulayan Arıak, bütün bunların yanında yeni gelişmelerin olabilmesi için Kablo TV şebekesinin özelleştirilmesi, sabit telefon ve internet alanlarında rekabetin geliştirilmesinin de gerektiğini ifade etti. Arıak, bunun içinde devletten destek değil sadece yolu açmasını istediklerini belirterek şöyle konuştu: ” 3G, WİFİ, Wimax ve diğer teknolojiler dünya üzerinde ticari uygulamaları olan teknolojilerdir. Bu teknolojilerin getireceği hizmet çeşitliliği, hız ve fiyat avantajlarından ülkemizin de yararlanabiliyor olması önemlidir. Ancak bu gibi konuları stratejik olarak görmek yanlıştır. Bu teknolojilerden yararlanabilmek için devletin bir yatırım yapması, kaynak kullanması gerekmemektedir. Devletin yapması gereken, bu teknolojiler kullanılarak hizmet üretilmesine engel olmamaktır.”
RAKAMLARLA TÜRK TELEKOMÜNİKASYON
•Sabit telefon: Bu alanda faaliyet gösteren 56 adet işletmeci bulunuyor. Pazarın yüzde 93’ü Türk Telekom’un hakimiyetinde bulunuyor. Bu firmanın toplam ciro büyüklüğü 7,7 milyar TL, “Sabit Telefon” pazarı ciro büyüklüğü 5,9 milyar TL’dir. Pazarda faaliyet gösteren alternatif işletmecilerin toplam pazar payı ise yüzde 7’dir ve bu firmaların toplam ciro büyüklükleri 460 milyon TL’dir.
•İnternet: Bu alanda faaliyet gösteren yaklaşık 10 adet işletmeci bulunuyor. Genişband internet Türkiye’de yüzde 98,3 oranında ADSL teknolojisi ile sağlanıyor. Kablo internet kullanım oranı AB’de yüzde 15,3 iken Türkiye’de sadece yüzde 1,3. Türk Telekom’un sahibi olduğu TTNet pazarın yüzde 92,8’ine, alternatif işletmeciler yüzde 5,9’una, Türksat ise yüzde 1,3’üne sahip bulunuyor. Bu alandaki toplam ciro büyüklüğü yaklaşık 1,8 milyar TL.
•GSM: Bu alanda 3 şirket faaliyet gösteriyor. Bu firmaların toplam ciro büyüklüğü ise 12,2 milyar TL’yi buluyor.
•Kablo TV: Bu alanda 1 şirket faaliyet gösteriyor. Pazarın tamamına hakim olan bu firmanın ciro büyüklüğü yaklaşık 100 milyon TL
•Yeni yatırımlar: Elektronik haberleşme sektörüne ait toplam net satış gelirlerinde serbestleşme sürecinin başladığı 2004 yılından 2007 yılına kadar bir artış gözlemleniyor. Ancak 2007 yılında yaklaşık 20,3 milyar TL’yi bulan gelirler, 2008 yılında bir önceki yıla göre %5’lik azalma ile 19,3 milyar TL’ye düştü. Toplam gelirlerdeki payını sürekli artıran mobil işletmecilerin pazar payı 2008 yılında %70’i bulurken, sabit işletmecilerin payı %30’a kadar geriledi.
•İstihdam: Elektronik haberleşme sektöründe Türk Telekom tarafından 29,700, cep telefonu işletmecileri tarafından 7,100, alternatif işletmeciler tarafından 1,100 kişi istihdam edilmektedir. Diğer yandan bayiler, internet kafeler, ürün ve hizmet sağlayıcılar gibi doğrudan telekomünikasyon sektöründe çalışanlar dikkate alındığında yaklaşık 200 bin kişinin bu sektörden ekmek yediğini söylemek mümkündür.