ICT MEDIA 2019 Temmuz
TELKODER Başkanı Yusuf Ata ARIAK:
“Altyapının ortak kullanılması halinde Türkiye varlık içinde yokluk durumundan çıkacaktır. Bu alana yapılması gerektiği tespit edilen, 25 Milyar Liralık yatırım 3-4 Milyar Liraya inecektir. Bu gelişme aynı zamanda hem Türk Telekom’un hem de diğer firmaların lehine olan bir şeydir.”
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, dernek olarak elektronik haberleşme altyapısının geliştirilmesi için yıllardır çalıştıklarını ve konuyla ilgili kamuoyu oluşması için gayret gösterdiklerini bildirdi. Türkiye’de yeterli uzunlukta fiber altyapı olmaması halinde internetin hızlanamayacağını, sabit ve mobil haberleşmede sorunlar yaşanacağını, 5G’nin hayal olacağını her platformda defalarca vurguladıklarını belirten Arıak, “Fiberin yaygınlaşabilmesi için de en kolay ve hızlı yolun işletmecilerin ellerinde bulunan mevcut kanalların, gözlerin ve aydınlatılmamış fiberler gibi önemli altyapı unsurlarının paylaşılması olduğunu dile getiriyor.
Hatırlanacağı gibi, 2-3 sene kadar önce TELKODER fiber şebekelerin yaygınlaştırılması için bir Ortak Altyapı Şirketi kurulması çalışmalarına öncülük etti. Bu şirket kurulamadı ama bu çalışmaların bir sonucu olarak İşletmeciler birbirleriyle konuşmaya, altyapılarını birbirlerine açmaya başladılar. Elde edilen bir diğer sonuç ise, Türksat’ın 3.600.000 adrese ulaşan Kablo TV altyapısını internet erişimi için diğer işletmecilere açma kararı alması oldu. Bu kararın uygulanmaya başlaması ile birlikte Kablo TV şebekesi üzerinden diğer işletmeciler de internet erişimi hizmeti vermeye başladılar. Yani TELKODER’in önerdiği model bir anlamda şirket kurulmaksızın hayata geçti. Bunlar sektörümüz için çok önemli gelişmeler. OAŞ kurulma surdaki en önemli sorun en geniş altyapıya sahip olan Türk Telekom’un bu şirkete katılmak istememesiydi.” dedi.
Türk Telekom’un mevcut kablo ve fiber altyapısını “Türkiye’nin telekomünikasyon altyapı sağlayıcısı olmaya talibiz.” sloganı ile diğer işletmecilere kiralayarak paylaşmaya karar vermesinin önemine dikkat çeken Arıak, şunları söyledi: “Mevcut altyapısını diğer işletmecilerle paylaşma konusunda isteksiz davranan Türk Telekom’un bu kararı almasında TELKODER’in çabalarının etkili olduğunu düşünüyoruz. Bunun sonucunda da 24 Mayıs 2018 tarihinde TELKODER, Türk Telekem, Turkcell, Vodafone ve Türksat tarafından Sabit Elektronik Haberleşme Altyapı Ortak Kullanımı ve İş birliği Protokolü imzalandı. Böylece Telkoder’in 15 yıldır önce yalnız başına, son 3 – 4 yıldır ise önce Turkcell, Vodafone ve Türksat’la yürüttüğü, son bir buçuk yılda Türk Telekomün da katıldığı mücadelesi sonucunda, kullanılmayan altyapıların paylaşılmasının ve fiber altyapısının ivedilikle geliştirilmesinin yolu açılmış oldu.
Söz konusu Protokolün imzalanmasından sonra, Türk Telekom ve Vodafone Ankara’nın Sincan ilçesinde bir pilot proje gerçekleştirdiler. Bu pilot projeden Protokolün uygulanma detaylarına yönelik önemli veriler elde edildi.
Ancak, bu defa da Türk Telekom’un İmtiyaz süresi ile ilgili sakıncalar olduğu ileri sürülmeye başlandı. Bazı görüşlere göre Türk Telekom’un imzalayacağı sözleşmelerin imtiyaz süresini aşamayacağı iddia ediliyor. Bilindiği gibi Türk Telekom’un İmtiyaz süresi 2026 yılında sona eriyor. Altyapı paylaşımı modelinde ise daha uzun süreli paylaşımlar öngörülüyor.
Şimdi Türk Telekom’un bu iddiaları ortadan kaldıracak yeni bir model üzerinde çalışmakta olduğu söyleniyor. Bu çalışmalar sonucunda, geliştirilen ortak çalışma kültürü ve farklılıklara rağmen sağlanan ortak noktalarda buluşma başarısı sayesinde varlık içinde yokluktan kurtulup, sektörümüzün ve ülkemizin büyük fayda göreceği bir sonuca ulaşılmasını bekliyoruz.
Artık altyapı bir üstünlük aracı olmaktan çıkarılmalı ve esas rekabet hizmet kalitesi ve yenilikçilikte olmalı. Bu konuda Belediyelerin de yapmaları gereken işler vardır. Bazı belediyeler, şehirlerini öne çıkaracak fiber yatırımlarının önünü açmak yerine bu yatırımları önleyici/geciktirici davranışlarda bulunuyorlar.
Bu yatırımları gelir kapısı gibi görüyor veya tekellerine almaya çalışıyorlar. Bu
tutum yanlıştır, şehirlerinin gelişmesini, şehirlerinde yaşayan vatandaşların internete daha rahat erişmelerini engellemektedir.
Yeni seçilen yerel yöneticiler için bu konu bir fırsattır.
Öncelikle büyük şehirlerde, (İstanbul, Ankara, İzmir vb.) belediyelerin
fiber yatırımlarının önemine uygun davranışları benimsemeleri önem taşıyor.
Yarışırcasına, gün geçirmeden belediyelerin fiberde “tam destekleyici” duruma gelmeleri için, TELKODER çalışmalarını yoğunlaştıracaktır.”
Mevcut durumda, sabit hatlardan hızlı internet (genişbant) hizmeti veren alternatif işletmeciler, bazı hizmetleri Türk Telekom’dan almak zorundadır. Alternatif işletmecilerin kendi internet paketlerini vatandaşın ihtiyacına göre oluşturabilmeleri gerekir. Bunun için en önemli husus, Türk Telekom’un “Toptan İnternet Fiyatlarındır.
Türk Telekom 2018 yılı sonunda işletmecilere toptan fiyatlarını (yeni port transmisyon tarifeleri) arttıracağını duyurdu. Bu yeni tarifeler çok yüksektir. BTK bu tarifeleri onaylamamalıdır. Aksi halde internet aboneleri yüksek bedeller ödemek zorunda kalacaklardır. Vatandaşa ucuzluk ve seçme özgürlüğü sağlamak için, Toptan İnternet Fiyatları Artırılmamalıdır.”
TELKODER Başkanı Arıak, fiberde ortak alt yapı kullanılmasının Türkiye’nin elektronik haberleşmesine etkileriyle ilgili olarak ise şunları söyledi: “Altyapının ortak kullanılması halinde Türkiye varlık içinde yokluk durumundan çıkacaktır. Bu alana yapılması gerektiği tespit edilen, 25 Milyar Liralık yatırım 3-4 Milyar Liraya inecektir. Bu gelişme aynı zamanda, hem Türk Telekom’un hem de diğer firmaların lehine olan bir şeydir. Türk Telekom, uzun vadeli olarak şebekesini diğer işletmecilere kiralama ve gelir elde etme imkânı bulacak. Dolayısıyla, garantili, güvenceli bir geliri sağlamış olacak.
Diğer yandan tüketicilere hem işletmeci seçme imkânı verecek hem de ucuz hizmet almalarım sağlayacak en önemli unsurun rekabet olduğu unutulmamalıdır. AB’de %6Û olan alternatif işletmecilerin payı ülkemizde sadece % 9’dur.
Arıak, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu stratejik planında yer alan hedeflerle ilgili olarak ise şunları söyledi: “Fiber altyapı uzunluğunun 2023 yılında 550 Bin kilometreye ulaşması hedefini yeterli bulmuyoruz. Bu hedef Türkiye’yi diğer ülkelerle rekabette geri bırakacaktır. Orta Vadeli Hükümet Planı ve Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı (2017 – 2020)’nda belirlenen hedeflere ulaşmamız mümkün olmayacaktır. Ülkelerin sahip oldukları fiber uzunlukları konusunda çeşitli karşılaştırma çalışmaları yapılmıştır.
Örneğin Güney Kore ile kıyaslandığında Türkiye’nin sahip olması gereken fiber uzunluğunun 4,5 Milyon Km, Portekiz ile kıyaslandığında ise 7,5 Milyon Km olduğu hesaplanmaktadır. Diğer bir yöntemle yapılan hesaplamaya göre, İsveç’in Başkenti Stockholm’de kişi başına düşen fiber uzunluğunun 770 metre, Ülkemizde ise nüflısu en kalabalık ilk 10 ilimizde ortalama kişi başına düşen fiber uzunluğunun ise sadece 3,2 metre olduğunu bize göstermektedir.”