Bağımsız Danışman kuruluşların hazırladığı ve ECTA tarafından yayınlanan “2009 Regulatory Scorecard – 2009 Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi” sonuçlarına göre, Türkiye telekomünikasyon piyasası gelişmişlik konusunda en son sırada yer alıyor; düzenleyici kurum yeterli yetki genişliğine ve destekleyici mevzuatlara sahip olduğu halde düzenlemeler piyasaların serbestleşmesi ve rekabete açılması için etkin olarak uygulanmıyor.
Üyeleri arasında TELKODER’in de bulunduğu ECTA (Avrupa Rekabetçi Telekom İşletmecileri Derneği), her yıl, elektronik haberleşme sektöründeki düzenlemelerin ve bu düzenlemelerin tüketicilere, işletmecilere ve sektöre faydalarının ülkeler bazında karşılaştırıldığı “Regulatory Scorecard” adı altında bir çalışma yayınlıyor. 2009 verileri temel alınarak hazırlanan 2009 Düzenleyici Kuruluşlar Karnesinde Türkiye de yer alıyor.
Yapılan çalışmalar neticesinde elde edilen sonuçlara göre, Hollanda, İngiltere, Danimarka, Norveç ve Fransa’nın kurumsal düzenlemeler, ulusal düzenleyici otoritelerin etkinliği, erişim, fiyat, rekabetçi pazar paylaşımı ve perakende ücretler konusunda en iyi performans gösteren ülkeler olduğu görülürken Türkiye bu sıralamada, yirmi iki ülke arasında 19. sırada ve en düşük performans gösteren ülkeler kategorisinde yer alıyor.
Çalışmaya göre düzenleyici kurumların yetkilerinin genişliği ve mevzuatların yeterliliği ile sektördeki düzenlemelerin rekabet ve tüketici faydası açısından sonuçları birbirleriyle doğrudan bağlantılı. Yapılan sıralamada Hollanda ve İngiltere en üst sıralarda yer alırken Türkiye için sonuçlar şaşırtıcı. Düzenleyici otoritenin yetki genişliği ve mevzuatların yeterliliği konusunda AB ortalamalarına yaklaşan Türkiye, düzenlemelerin uygulanması konusunda en son sıralarda yer alıyor.
Türkiye’nin birçok alanda yetersiz olduğu tespit edilirken, en çok sorun yaşanan konuların şunlar olduğu görülüyor:
– Frekans, numara, geçiş hakkına ilişkin sorunlar
– Uzlaşmazlıkların çözümü, piyasa analizi çalışmalarına ilişkin sorunlar
– BTK’nın düzenlemeleri uygulamakta etkin olmaması
– Genişbant, sabit telefon, kurumsal, mobil ve kablosuz hizmet piyasalarında rekabet ve tüketicinin faydası açısından alınan sonuçların yetersizliği
– Türkiye’de sabit telefon hizmetleri piyasasında rekabet sınırlı fiyatlar yüksek!
Raporda düzenleyici kurumun düzenlemelerin uygulanması konusundaki yetersizliğinin özellikle sabit telefon hizmetleri piyasasında rekabetin gelişememesi, buna bağlı olarak tüketicilerin almış oldukları hizmete karşılık ödedikleri ücretlerin yüksek olduğu ifade ediliyor.
Fiyat sıkıştırmasına dikkat!
Yeni nesil işletmecilerin yerleşik işletmeciden aldığı hizmetin fiyatının, aldığı bu hizmet sonucunda tüketiciye sunduğu hizmet fiyatından yüksek olması anlamına gelen fiyat sıkıştırması konusu raporda birçok yerde ele alınıyor. Raporda, Türkiye’de özellikle genişbant internet hizmetlerinde yeni nesil işletmecilere bırakılan kar marjının düşük olduğu vurgulanırken düzenleyici kurum fiyat sıkıştırması konusunda harekete geçmeye davet ediliyor.
Raporda yer alan bir diğer konu, düzenlemelerin uygulanması ile rekabet ve tüketicinin seçme hakkına ilişkin piyasa performanslarının doğrudan bağlantılı olduğu. Çalışmada özellikle yerleşik işletmecinin yeni nesil işletmecilere karşı korunması, ayrıcalıklı davranılmasının önlenmesine dayalı bir düzenleyici rejim ile piyasadaki rekabet seviyesi ve tüketicinin faydası arasındaki ilişki inceleniyor. Elde edilen sonuçlara göre, yerleşik işletmeci lehinde uygulanan ayrımcılığın önlendiği Danimarka, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin daha iyi piyasa koşullarına sahip olduğu, rekabet seviyesinin arttığı ve böylece hem tüketicilerin hem de işletmecilerin fayda gördüğü anlaşılıyor. Çalışma sonucunda, aynı zamanda işletmeciler arasında ayrımcılığın yaşanmadığı ülkelerin genel olarak puanlarının yüksek olduğu sonucuna ulaşılmış. İşletmeciler arasında ayrımcılığın önlenmesi konusunda başarılı olamayan Türkiye’nin genel puanlarının düşük olması bu şekilde açıklanıyor.
Rapor, Avrupa Komisyonu’na altyapı-hizmet ayrımını etkin olarak hayata geçirilmesi, düzenleyici kurumların bağımsız olmasının sağlanması konusunda önerilerde bulunurken, ülkelerin hükümetlerine geçiş hakkı ile ilgili sorunların çözümü konusunda tavsiyeler veriyor. Rapor, düzenleyici kurumlara fiber teknolojisinin pazar tanımlarına eklenmesi, yalın DSL’in etkin olarak hayata geçirilmesi, hâkim konumda bulunan işletmecilerin rekabet ihlallerinin önlenmesi, fiyat sıkıştırmasının denetlenmesi, şeffaflığın sağlanması konularında görevler veriyor.
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak konuyla ilgili olarak şunları belirtiyor:
ECTA’nın yayınlamış olduğu çalışmada Türkiye’nin 2008’e göre mevzuat gibi bazı konularda ilerleme kaydettiği görülse de etkin rekabetin tesisi için hızlanmak gerektiği açıktır. Sonuçlar incelendiğinde Türkiye’de düzenleyici kurumun yeterli yetki genişliğine sahip olduğu, gerekli mevzuatların mevcut olduğu ancak kurumun düzenlemelerin uygulanması konusunda etkin olmadığı ortaya konuyor.
Etkin rekabetin tesisi konusunda gerekli olan düzenlemelerin hayata geçirilebilmesi için, düzenleyici otoritenin siyasi iradeden bağımsız olmasının sağlanması, fiyat sıkıştırmasının önlenmesi, yerleşik operatör ile diğer işletmeciler arasındaki ayrımcılığın önüne geçilmesi ve altyapı-hizmet ayrımının uygulamaya konması konusunda gerekli düzenlemeleri yapması gerekiyor.
2009 yılı verilerine göre hazırlanmış olan bu çalışmaya göre yirmi iki ülke arasında en son sıralarda yer alan Türkiye 2010 yılında, siyasi kararlılık doğrultusunda serbestleşme ve rekabetin tesisi konusunda kendisinden beklenen gelişmeyi göstermelidir.