Telkoder’in konuyla ilgili basın bültenini aşağıdaki gibi bilgilerinize sunuyorum:
TELKODER olarak bir yıl kadar önce bir basın duyurusu yayınlamıştık ve duyuruda şunları söylemiştik;
“Telekomünikasyon alanında son yıllarda gerçekleşen teknolojik gelişmeler sonucunda, ses, veri ve görüntü hizmetlerine olan talepte büyük artışlar ortaya çıkmıştır.Günlük hayatımız giderek daha fazla bilgiye ulaşmayı gerektiriyor.Bu da herkesin yüksek hızlı hatlardan haberleşebilmesi için gereken ‘’evlere kadar hızlı haberleşme altyapısı’’nın kurulmasını şart hale getiriyor.Çünkü büyük ölçüde bakır kablolu eski teknolojiye dayanan sabit haberleşme altyapımız,geleceğin ihtiyacını karşılayacak durumda değil.
Bütün dünyada da son zamanların en önde gelen konularından birisi, evlere kadar hızlı haberleşme hatlarının, yani fiber optik hatların çekilmesi konusudur. Bu yeni hatların hızla ve ülke sathına yaygın şekilde tesis edilmesi, ülkelerarası yarışın en önemli önşartı sayılıyor. Bu hatların tesis edilebilmesi için Kamuya ve özel kişi/kuruluşlara ait arazilerden kabloların geçirilmesi gerekiyor. Kanun ile işletmecilere verilmiş olan bu hakka “GEÇİŞ HAKKI” adı veriliyor.
Avrupa Birliği ve dünyanın gelişmiş ülkelerindeki uygulamalarına baktığımızda birçok ülkede yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin bu tip altyapıların imalatı için destek verdiğini görüyoruz. Yerel yönetimler bu desteğin görev alanlarındaki şehirleri için hem bireysel hem de ticari alanlarda ciddi ayrıcalık sağlayacağının farkında olarak adeta yarış edercesine rekabet ve globalleşmeye destek veriyorlar.
Ancak ülkemizde GEÇİŞ HAKKI konusunda büyük sorunlar yaşanıyor. Fiber optik şebekelerin tesis edilmesini kâr amacı gütmeden halka hizmet için desteklemeleri gereken bazı belediyeler ve kamu kuruluşları, ne yazık ki bu işi gelir elde etmek amacıyla kullanmak istiyorlar. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Fiber optik şebeke kurarak yatırım yapmak isteyen tüm işletmecilerin önünün açılması gerekiyor. Bu yapılırken tekelleşme olmamasına da azami dikkat edilmeli.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu söylediklerimizi dikkate almadı ve haksız uygulamalarına devam etti, iki yıldan bu yana TELKODER üyesi işletmecilerin fiber altyapı tesis etmesini engelledi ve bir çok zorluk çıkardı.
İBB’nin iki yıldan bu yana gerçekleştirdiği haksız uygulamaları şöyle özetleyebiliriz;
Ayrımcılık: Türk Telekom dava dilekçelerinde dahi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile toplu bir rakam üzerine pazarlık ederek anlaştığını açıkça ifade etmekten çekinmemektedir.. Böyle bir pazarlık şansı veya benzer koşullar TELKODER üyesi işletmecilere sağlanmadı. İBB’nin bu uygulaması açık bir ayrımcılık yaptığı anlamına geliyor.
Gerekçesiz olarak iş yaptırmama ve ayrımcılık: İBB gerek işletmecilerin kendi inşa ettikleri güzergahlarında, gerek İBB tarafından inşa edilmiş güzergahlarda, gerekse başka işletmecilerin yapmış olduğu güzergahlarda fiber kablo geçirilmesine izin vermedi. Kazı izninden ve kazı yapılmasından bağımsız olarak mevcut güzergahlarda inşaat olmadan fiber döşenmesine izin verilmemesi, aynı süreç içerisinde TT’nin tüm müşterilerine fiber döşemede bir zorluk yaşamaması buradaki ayrımcılığı ve sebepsiz olarak iş yapmayı önleme konusunu ortaya çıkarıyor.
Güzergah inşasına izin verilmemesi : İBB 15 Kasım 2010’dan beri yetkilendirilmiş işletmecilere kazı izni vermiyor. Buna karşın TT’ye zaman zaman bakım tamir şeklinde gösterilen ama yeni güzergahları kapsayan izinler veriyor.
Yukarıda belirttiğimiz haksız uygulamalara son verilmesi ve TELKODER üyesi işletmecilerin fiber şebeke tesis edebilmeleri için gerek TELKODER, gerekse TELKODER üyesi işletmeciler tarafından çok sayıda girişim yapıldı ancak durum değişmedi ve tüm İstanbul halkının menfaatine olacak bu yatırımlar yapılamadı ve halihazırda da yapılamamaktadır.
Bunun üzerine bu haksız uygulamaları gerçekleştiren İBB görevlileri hakkında TELKODER tarafından 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile tanınan geçiş hakkı uygulamasında işletmeciler arasında ayrımcılık içerir uygulamalar yapmak, TELKODER üyesi işletmecilerin haktan yararlanmasını/kazı yapmasını uzunca bir süre engelleyerek görevin gereklerini yerine getirmekten kaçınmak, bu yolla kamunun ve TELKODER üyelerinin zararına neden olurken bir başka işletmeciye haksız yarar sağlamak fiilleri kapsamında TCK’nın 257’inci maddesinde yazılı görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri gerekçesiyle haklarında gerekli soruşturmanın yapılması ile eylemlerine uyan TCK hükümleri doğrultusunda cezalandırılmaları için kamu davası açılması için suç duyurusunda bulunuldu.