Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün 2023 hedefinin her yıl yüzde 20 büyümeyi gerekli kıldığını belirterek, “Her yıl yüzde 20 büyüme oranı çok iddialı, mucize gibi bir orandır. O nedenle sektörle ilgili hedefe yönelik adımların bir an önce atılması lazım” dedi.Arıak, düzenlenen basın toplantısında “2013 Yılı Sektör Düzenlemelerine Yönelik Değerlendirmeler Raporu”nu açıkladı.
Geleceğe yönelik sağlıklı politikalar belirleyebilmek için sektörde faaliyet gösteren bilişim işletmecileri, düzenleyiciler ve tüketicilerin, sektördeki gelişmeleri takip etmesinin önemine işaret eden Arıak, “2014 yılı Hükümet Programı’na göre, 2013 yılı bilgi ve iletişim teknolojileri pazarında toplam büyüklük 27,7 milyar dolar olarak belirlenmişti. Bu büyüklüğün 17,2 milyar doları telekomünikasyon, 10,5 milyar doları ise bilgi teknolojileri pazarından geliyor. Sektörün 2023 hedefi ise 160 milyar dolar. Bu hedef, 2023 yılına kadar sektörün her yıl yaklaşık olarak yüzde 20 büyümesini gerekli kılıyor. Ancak şimdiki büyüme hızı hedefe ulaşmak için yetersiz kalıyor. Her yıl yüzde 20 büyüme oranı çok iddialı, mucize gibi bir orandır. O nedenle sektörle ilgili hedefe yönelik adımların bir an önce atılması lazım” değerlendirmesini yaptı.
Arıak, sektörde rekabetin tesis edilemediğinin altını çizdi.
Alternatif işletmecilerin yatırımlarının önemli bir büyüklüğe ulaştığını belirten Arıak, 2010 yılından itibaren bakıldığında alternatif işletmecilerin gelirlerinin yaklaşık yüzde 40’ını yatırıma ayırdıklarını söyledi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Arıak, altyapı hizmetlerinde ortak kullanım için sektörün tüm paydaşlarının yapıcı bir tutum içerisinde olmaları gerektiğinin altını çizdi. Altyapı yatırımlarında söz sahibi şirketleri makul davranmaya çağıran Arıak, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) inisiyatif alarak sektörde gelişimi gözetmesi gerektiği görüşünü ifade etti.
– Sosyal medya şirketlerine ilişkin vergilendirme sorunu…
Başka kurumların altyapısını kullanarak hizmet sunma anlamına gelen Over The Top (OTT) hizmetlerinde sosyal medya devlerinin konumuna değinen Arıak, “Bu şirketler işlemlerini Amerika’dan yapıyorlar. Hiçbir ülkenin kanunlarına tabi olmadan ticaret yapmış, kazanç sağlamış oluyorlar. Bu da yatırımları yapmış olan işletmecilerin aslında aleyhine gibi oluyor. Yani yatırımı sen yapıyorsun, o yatırım yapmadan kullanmış gibi oluyor. Sonuçta herkes bunları vergilendirme peşinde. Avrupa bunun üzerine çok çalıştı, sonunda İtalya bir çözüm buldu ve sonradan bunu geri kaldırdı” diye konuştu.
Arıak, sosyal medya devlerinin alt yapı hizmetleriyle ilgili ödemeleri ve vergi ödemelerinin devletler arasındaki ilişkiler ve diplomasiyle de ilgili olduğunu anlattı.
Gündemdeki “dinlemeler” konusuna değinen Arıak, bu konuda siyasi iradenin uzlaşı zemini tesis ederek birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Arıak, “Bu yasa dışı dinlemeler konusu herkesi ilgilendiren bir konudur, onun için paldır-küldür olmaz. Bunun konuşulması, tartışılması lazım. Hem özgürlükler korunacak, hem serbesti korunacak, hem de devlet vatandaşını ve görevlilerini koruyacak. Onların görev mahremiyetini koruyacak. Bunun yolunu hep birlikte bulacağız” diye konuştu.
– “Az işlem yapan, fidanlık gibi duran 200 civarında firmanın çoğu kapanır”
İnternet hizmeti veren şirketlerden oluşan Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin bir yasa ile birçok ek masraf ödemek zorunda bırakıldığını anlatan Arıak, şu bilgileri verdi:
“O kanun diyor ki; bütün erişim sağlayıcılar oluşturulan birliğe üye olacak. Bu birliğin masraflarını da ödeyecekler, gerekli yatırımı yapacak. Şimdi 300 civarında firma var. Bu yapılacak yatırımın kaç para olduğunu kimse bilmiyor. Şimdi bir kanun çıkarıp şöyle diyorlar, ‘otobüs firmaları otobüslerden kaçak yolcu gitmesini önlemek için yollarda kolluk görevlileri koyacaklar ve onların masraflarını ödeyeceklerdir.’ Böyle bir kanun çıkarılabilir mi? O işi yapmak devletin görevi. ‘Bu önlemeyi yap’ diyor, ama ‘yatırımı da sen yap’ diyor! Bana sormadan benim cebimden nasıl harcama yapıyorsun. Yanlış bir iş… Çünkü diyorsun ki ‘vatandaşı korumak için, devleti korumak için…’Bunların ikisi de devletin görevi, bizim görevimiz değil.”
Arıak, erişim sağlayıcıların mali açıdan kamuya yeterince destek olduğunu belirterek, “Biz zaten kurum giderlerine katkı payı diye bütün işletmeciler bir para ödüyoruz. Kurumun giderlerinin büyük bir kısmı bu katkılardan karşılanır. Ve o paralar da kullanılamaz, her sene fazla gelir ve hazineye devredilir. Zaten orada öyle bir kaynak varken yeni bir kaynağı daha ödeyin diyorlar. Bunun pratik sonucu nedir biliyor musunuz? Az işlem yapan, fidanlık gibi duran 200 civarında firma var. Gidip serbest diye erişim sağlayıcılardan lisans almış. Bunların çoğu kapanır. Bu yatırımları yapamazlar. Bu uygulamalar bizim firmalarımıza da ciddi zarar verir ama bu küçük firmalarımızı kapatır” diye konuştu.
Oluşturulacak birliğin tüzüğü hakkında prensiplerini belirlediklerini anlatan Arıak, “Küçük firmaları gelecek hafta toplayacağız. Yani bu çıkan kanunun gereksiz yatırımlara yol açıp birçok firmanın kapanmasına yol açmaması için düşündüğümüz yolları onlara söyleyeceğiz” bilgisini verdi.