TELKODER, Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak ve Üyesi Mehmet Çelebiler 28 Şubat-2 Mart 2005 tarihlerinde Brüksel de telekomünikasyon sektörünün bugün ve yarını ile ilgili çalışmalar yaptılar.
Çalışmaların amacı; ülkemizde telekomünikasyon sektörünün durumunu Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki durumla karşılaştırmak, AB Komisyonu tarafından üye ülkelerden istenilen ve aday ülkelerden beklenen düzenlemeleri öğrenmek ve bu bilgilerle, ülkemizde bu sektörde kısa sürede ne gibi gelişmeler olacağını değerlendirerek üyelere duyurmak olarak özetlendi.
Çalışmalara temel olarak TELKODER’in üyelerinden topladığı bilgiler ve kamu kurumlarına yazılı olarak müracaat ederek aldığı cevaplar kullanıldı.
AB de TELKODER gibi serbest işletmeciler derneği olan ECTA (European Competitive Telecommunications Association), AB Bilgi Toplumu Genel Müdürlüğü, AB Rekabet Genel Müdürlüğü, AB Genişleme Genel Müdürlüğü ile toplantılar yapıldı, AB nezdinde Türkiye Büyük Elçiliği ve TÜSİAD Brüksel Delegeliği ziyaret edilerek bilgilendirildi. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar şöyle özetleniyor:
AB’nin her üç Genel Müdürlüğü de Türkiye’de telekomünikasyon sektöründe olanları yakından takip etmek istiyor ve bir dereceye kadar da edebiliyor.
Örneğin, ellerinde Elektronik Haberleşme Kanun Tasarısı Taslağı’nın ve Düzenleyici Kurullar Yasa Tasarısı’nın tercümelerinin olduğunu gördük. Ancak, telefonla ve yazılı olarak müracaat ettikleri halde bir türlü Ulaştırma Bakanlığı ile bir diyalog kuramamaktan şikayet ettiler. Görüşerek almak istedikleri bilgilerin bakanlıktan gelmesi gerektiğini, bakanlığın onları Türk Telekom’a yönlendirmesinin kendilerince kabul edilemez olduğunu söylediler. Aday ülkelerin düzenleyici kurumlarının da katılabileceği düzenleyici kurumlar toplantılarına, davet ettikleri halde. Telekomünikasyon Kurumu’nun ilgi göstermediğinden yakındılar.
Yine bu üç Genel Müdürlük’te Türkiye ile ilgili çalışmaları yapan ve yönetenler TELKODER’, ECTA ya üye olmasından ve kendileriyle temasa geçmesinden dolayı tebrik edip, AB kurumlarının amacının üye ülkeler halkının refahını yükseltmek olduğunu, bu amaca da ancak aynı amacı taşıyan sivil toplum kuruluşları ile çalışarak varabileceklerini söylediler.
Telekomünikasyon sektöründe Türkiye’de ilerlemenin geciktiğini, ama müzakerelerin sıhhatli yürümesi için bu sektörde serbestleşmenin gerekli olmasından dolayı daha fazla gecikememesi düşüncesinde olduklarını aktardılar. Özellikle yani katılan üyelerle yapılan müzakerelerde telekomünikasyon sektörü nasılsa katılımdan sonra da düzenlenir fikriyle, yeterince bu konunun üzerinde durmadıklarını ve bunun sonucunun faydalı olmadığını söylediler. Bu sebepten Türkiye ile yapılacak müzakerelerde telekomünikasyon sektöründe serbestleşmenin çok ciddi olarak ele alınacağını bildirdiler.
Düzenleyici Kurumlar yasa tasarısının AB müktesabatına uymadığını Türkiye’nin böyle bir yasa ile Birliğe üye olamayacağını ilettiler.
Yukarıda özetlenen algılara ülkemizde yapılması gereken önemli ve sürekli işler var. Bunların en önemlileri:
Ulaştırma Bakanlığı sadece Türk Telekom’un değil, ülkemizin tüm telekomünikasyon sektörünün bakanlığı olarak hareket etmeli, Türk Telekom yöneticiliği ile Bakanlıktaki görevler birbirinden ayrılmalı;
Ulaştırma Bakanlığı AB Komisyonu ile temas halinde olmalı;
Telekomünikasyon Kurumu IRG (Independent Regulators Group) ve ERG (European Regulatory Group) toplantılarına katılmalı;
Tarama sürecinde sektörle ilgili olarak yapılacak yeni yasaların AB müktesebatına uyumu dikkate alınmalı;
Türk Telekom un rekabet ihlallerine son verilmeli.
TELKODER, uluslararası çalışmalarını ve AB kurumları ile diyaloğunu devam ettirecek, elde ettiği bilgileri üyeleri ve kamu kurumları ile paylaşacaktır.“
TELKODER : ” Fiili olarak serbestleşemedik ”
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında fiili olarak serbestleşmemiş tek ülke olduğunu vurguladı. TELKODER, Türkiye’de serbestleşmenin sadece kağıt üzerinde olduğunu vurguladı.
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, İkinci Başkan Hüseyin Güler ve Genel Sekreter Rıdvan Uğurlu ile diğer yönetim kurulu üyeleri 24 Mart akşamı basınla gerçekleştirdikleri sohbet toplantısında Telekomünikasyon Kurulu ve Türk Telekom’a ağır eleştiriler yönelttiler.
Türkiye’nin sabit telefonda hat başına gelirinin ortalama 285 Dolar’la, 720 Dolar olan OECD ortalamasının yanında iyi durumda olmadığı vurgulandı. Böylece, Türkiye’nin OECD’ye üye 30 ülke arasında 30’uncu sırada olduğu belirtildi. Sabit hakların daha efektif kullanılıp, gelirlerin artırılması gerektiğine işaret edilirken, Türkiye’nin şebeke kullanılabilirlik sıralamasında da 102 ülke arasında 56’ıncı sırada yer aldığı kaydedildi.
Toplantıda, Türk Telekom’la yaşanan ara bağlantı sorunu nedeniyle Uzak Mesafe Telefon Hizmetleri (UMTH) lisanslarının kullanılamaz halde olduğu vurgulandı. UMTH için Telekomünikasyon Kurumu’na 80’e yakın başvuru olduğu, 43’nün lisans aldığı ve 22 tanesinin de ara bağlantı sözleşmesi imzaladığı hatırlatıldı. 22 firmanın da zorunluluktan ara bağlantı imzaladığı söylendi. Türk Telekom ile ara bağlantı imzalamayan Net One ile e-Teknoloji firmasının Telekomünikasyon Kurumu’na bizi, Türk Telekom ile uzlaştırın başvurusunda bulunduğu belirtilirken, bu uzlaşmanın sonuçlandırılmak üzere olduğu kaydedildi. Ara bağlantı sözleşmesi imzalamayan 5-6 firmanın daha uzlaşma için Telekomünikasyon Kurumuna başvurduğu vurgulandı. Telekomünikasyon Kurumu’nun belirlediği Referans Ara bağlantı ücretlerine Türk Telekom’un asla uymadığı dile getirildi. “Birisi kural koyuyor öteki uymuyor“ denilerek, Türk Telekom’un amacının mümkün olduğunca yeni firmaları piyasaya sokmamak olduğu öne sürüldü.