Türk Telekom’un, “1 Mart tarihinde yürürlüğe giren tarifeler ile ilgili başlatılan kampanyalar hakkında yasal yollara başvurulacağı”na ilişkin açıklamalarını değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Av. M. Bülent Deniz; ”tüketicinin haklı tepkisi, Türk Telekom’da endişeye neden olmuştur” dedi.
Türk Telekom’un, “1 Mart tarihinde yürürlüğe giren tarifeler ile ilgili başlatılan kampanyalar hakkında yasal yollara başvurulacağı”na ilişkin açıklamalarını değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Av. M. Bülent Deniz; ”tüketicinin haklı tepkisi, Türk Telekom’da endişeye neden olmuştur” dedi.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Av. M. Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
Türk Telekom, Telekomünikasyon Kurulu’nun onayladığı yeni tarifesini 1 Mart 2007 tarihinden itibaren uygulamaya başlamış, yeni tarife ile rekabetin olduğu milletlerarası, şehirlerarası ve GSM arama ücretlerinde indirime gidilirken, rekabetin olmadığı ve Türk Telekom’un tek başına hizmet sunduğu şehir içi görüşme ücretleri ve sabit ücretlere yüzde 25 zam yapılmıştır. Bu uygulama tüketici mecburiyetinin kötüye kullanılmasıdır.
Bu nedenle Tüketiciler Birliği tarafından Telekomünikasyon Kurulu’nun onay işleminin iptali için yargı yoluna gidilmiştir. Daha önce kamusal hizmet bedellerine ilişkin yapılan zamların enflasyon oranının üzerinde olamayacağı gerekçesiyle yargı tarafından verilen iptal kararlarının söz konusu olduğu bir ortamda, dava halen derdest bulunmakta ve tarifenin iptali için açılan davaların tüketici lehine sonuçlanacağına ilişkin beklentimizi korumaktayız.
Öte yandan Türk Telekom’un bu uygulaması toplumun tüm kesimlerinden tepki görmüş, enflasyonun düşürülmesine ilişkin yıllardan beri ulusal ölçekte yürütülen mücadeleyi başarısız kılacağı hususu Merkez Bankası raporlarına dahi yansımış, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz tarafından Mart ayı enflasyon rakamlarının, bu zam nedeniyle yüksek çıkacağı vurgulanmıştır. Gerçekten de, tüketicinin yanında tüm işletmeler için önemli bir maliyet unsuru olan “iletişim” giderleri, yapılan bu zamla % 25 oranında artmış bulunmaktadır. Bu zammın, mal ve hizmet bedellerini arttıran domino etkisi söz konusudur. Öte yandan Mart ayı enflasyon rakamlarını açıklayan TÜİK yetkilileri hakkında da, enflasyon oranlarını gerçeğe aykırı olarak açıkladıkları isnadıyla Tüketiciler Birliği tarafından Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur.
Yine Tüketiciler Birliği tarafından, 19 milyon sabit telefon kullanıcısının yeni tarifelerle ilgili bilgilendirilmesi ve getirilen yüzde 25 zamma ilişkin tepkilerinin başta Telekomünikasyon Kurulu olmak üzere tüm ilgililere iletilmesi için 22 Şubat 2007 tarihinde başlatılan “TELEKAZIK” kampanyası, toplanan yüzbinlerce imza ile ulusal bir kampanya haline dönüşmüş, son olarak 15 Nisan 2007 tarihinde tüketimden gelen güç harekete geçirilerek, sabit telefonlarımız bir gün süreyle susturulmuştur.
Gerçekleştirilen 15 Nisan eyleminin ardından bu firma tarafından yapılan açıklamada, 1 Mart tarihinde yürürlüğe giren tarifenin ardından çeşitli mecralarda yanıltıcı, gerçeğe ve hukuka aykırı mesnetsiz kampanyalar düzenlendiği belirtilerek, bu kampanyaları düzenleyenler hakkında yasal yollara başvurulacağı ifade edilmiştir. Ülkemiz tüketicisinin “telekazık” kampanyasında somutlaşan haklı tepkisi ve gerçekleştirilen 15 Nisan eylemi, Türk Telekom’da endişeye neden olmuş görünmektedir.
Öncelikle firmanın bu açıklaması, ülkemiz tüketicisi tarafından yürütülen “telekazık” kampanyası ve özellikle 15 Nisan’da gerçekleştirilen konuşmama eyleminin başarıya ulaştığının somut bir kanıtıdır.
Öte yandan ticari bir kuruluşun satmış olduğu mal ve hizmetlere ilişkin fiyatlarının tüketici tarafından sorgulanması ve haksız bulunmasına göstermiş olduğu tepki, yürütülen kampanyanın haklılığını ortaya koymaktadır.
Tüketiciler Birliği, tüzüğünde yazılı amaçlar doğrultusunda ulusal hukuk ve ülkemizin bağlı olduğu uluslararası belgeler ile somutlaşmış bulunan temel ve evrensel tüketici haklarının ve özellikle bu haklar arasında sayılan “ekonomik çıkarların korunması”, “mal ve hizmetleri serbestçe seçebilme” ve “bilgilendirilme” hakkının korunması için çalışma yapan sivil toplum örgütüdür. Tüketiciler Birliği tarafından yürütülen “telekazık” kampanyası da, yukarıda sayılan bu hakların yerine gelmesi ve korunmasına yönelik bir kampanyadır.
Bu kampanya çerçevesinde dile getirilen hususların doğru olmadığına ilişkin Türk Telekom’un bir iddiası var ise, bu iddiasını her türlü bilgi ve belgeyi kamuoyu ile paylaşarak kanıtlaması ve ülkemiz tüketicisinin zihnindeki tereddütleri ortadan kaldırması gerekirken, kampanya ile ilgili olarak yasal yollara başvurulacağının açıklanmış olması, bu firmanın tüketiciye ve haklarına olan yaklaşımını da göstermektedir.
Tüketiciler Birliği olarak açıkça ifade ediyoruz ki;
1 Mart 2007 tarihinde yürürlüğe giren yeni tarife ile rekabetin olmadığı şehir içi görüşme ücretleri ve sabit ücretlere yüzde 25 zam yapılmıştır.
Tarife ile getirilen bu zam, rekabetin olduğu diğer hizmet alanlarında yapılan indirimler ile perdelenerek, tüketici eksik bilgilendirilmiş, milyonlarca tüketici gelen zamdan haberdar olmamıştır.
Milyonlarca tüketici “telekazık” kampanyası ile bilgilendirilmekte ve haksız zamma ilişkin tepkisi örgütlenerek, bu konuda yetkili Telekomünikasyon Kurulu göreve davet edilmektedir.
Tüketicinin harekete geçerek haklı tepkisini ortaya koyan “telekazık” kampanyasına karşı yasal yollara başvuracağını açıklayan Türk Telekom’un bu girişimi, ülkemiz tüketici hareketini sindirmeye yönelik bir yaklaşımdır. Tüketiciler Birliği yargıdan korkmamakta, aksine yargıya tam olarak güvenmektedir.
Av. M. Bülent Deniz
Genel Başkan
