Telkoder bir toplantı yaptı ve yine mevcut düzendeki aksaklıkları dile getirdi. Bu seferki konuşmalar Türkiye’de fiberin etkinleşmesi ve yaygınlaşmasıyla alakalı. Fiber neden yaygınlaşsın? Çünkü mevcut düzende mevcut bakır üstünden geçen ADSL bağlantıları kimseye yetmiyor. Ülkenin bir fiber ayltyapısının oturması lazım, bunun için de bir iki firmanın değil herkesin fiber çekmesi veya çekilmiş fiberi kullanabilmesi lazım.
Hal böyleyken Telkoder; Turknet’ten Mehmet Çelebiler, Superonline’dan Çiğdem Aygözer Önal, Telkoder başkanı Yusuf Ata Arıak ve Grid Telekom’dan Hakan Alkan konuşmalarıyla yapıldı.
Arıak Avrupa’nın hedefler koyduğunu, 2020 yılında evlerin yarısının 100 megabitle internete bağlanmasının konuşulduğunu dile getirdi. Geri kalanların da yine ülkemizde çok bulunmayan 30 megabitle internette olması öngörülüyor.
Arıak iki konuda sıkıntı görüyor: Bir işletmeyi tesis yapmışsa başkalarının da bedelini ödeyerek bundan faydalanması gerekiyor. Buna tesis paylaşımı deniyor. İkincisi bir yerde şebeke hiç olmayabilir veya başkası da orada yapmak istiyordur rekabet etmek istiyordur… Onların da kolayca kazabilmesi gerekiyor. Buna da geçiş hakkı deniyor. Kamu ve özelden geçebilmeleri gerekiyor engellemelerin olmaması gerekiyor.
Söylenenlerden anladığımız kadarıyla bu ikisi de fiilen mevcut değil. Telkoder yetkililerinin verdiği rakamlara bakılacak olunursa Türk Telekom, fiberin yıllık kirasının metresinin 48,77 TL olmasını istiyor. Hesaplar dip toplamda bunu veriyormuş. Bu fiyatların yurt dışında bunun 30 kat altında olduğu dile getiriliyor. İkincisinde ise başta İstanbul ve Ankara belediyeleri olmak üzere birçok yerde yerel yönetimler fiber döşenmesi için yapılan kazılarda sadece Türk Telekom’a izin veriyorlar.
BTK şu anda Türk Telekom’un verdiği fiyatlar üstünde çalışıyormuş. Nasıl ara bağlantı ücretlerinde fiyatlar mantıklı bir yere getirildiyse bence fiberde de istenenin değil olması gerekenin adil fiyat düzeninin BTK tarafından oturtulması lazım. Bence BTK’nın bu sene yapacağı en önemli iş bu.
İşin ikinci kısmının içinden ben bir türlü çıkamıyorum. Hangi hastalıklı bakış açısıyla İstanbul Belediyesi ve Ankara Belediyesi fiber döşeme izinlerini sadece Türk Telekom’a verir? Mart sonu yerel yönetim seçimleri yaşayacak olan bu ülkede gençler oy vermeden önce bu belediyeleri bununla değerlendirmeli. Şehrin göbeğinde değil kenarlarında fiber kullanılmasına neden olan bu çirkin seçiciliğin cezası sandıkta mutlaka ama mutaka verilmeli. Hatta benden oy istemek için gelecek olan belediyeler beni fiber döşenmesine yardımcı olacakları konusunda ikna etmeli. Yoksa oy değil su yok onlara… Eğer büyükşehir dışındaki belediyelerde 30 liranın altına döşenen fiber, işin içine büyükşehir girince 110 TL’nin üstüne çıkıyorsa… Ve o belediyeler bayramlarda çocuklara plastik oyunca dağıtmakla övünüyorlarsa… Benim söyleyeceğim her şey sitemin hakaret yüzünden kapatılmasına neden olur. Bu bakış açısıyla söyleyeceklerimin ne olduğunu herkesin hayal gücüne ve kelime bilgisine bırakıyorum.
Bu arada bir sözüm BTK’ya: GSM şirketlerine verilerini bir gün geç paylaştıkları için milyonlarca TL ceza kesen kurum, 1 senedir uygulanmayan tesis paylaşımı ve belediyelerin izin vermemesini es geçiyor? Kaybedilen bir senenin hesabını kim, kimden soracak bu belli değil.
Telkoder şimdiye kadar verdiği en net mesajı sunuyor devlet büyüklerine: Onlar otomotiv ve ona bağlı sanayii sektörü gibi bana para ver, bana bedava elektrik ver yer ver gibi isteklerde bulunmuyor. Onlar sadece şu önümüzdeki engelleri kaldırın da biz de fiber döşeyelim diyor. Sizce de çok çirkin değil mi yatırım yapmak isteyenlerin önüne bu engellerin çıkarılması?
Bu haber yazılırken Türk Telekom’dan karşı açıklama geldi. O açıklamaları sizlerle ayrıca paylaşacağım.