Ulaştırma Bakanlığının ekim ayında görüşlere açtığı yeni “Elektronik Haberleşme Kanunu” ve “Telekomünikasyon Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun” taslakları üzerine tartışmalar ve görüşler sürüyor. Konuyla ilgili olarak Telkoder Genel Sekreteri Rıdvan Uğurlu ile görüştük.
Her iki kanun taslağı konusunda, Telekomünikasyon alanındaki önemli çalışmaları ile bilinen TELKODER’in görüşlerini Genel Sekreter Rıdvan Uğurlu’ya sorduk.
Türk.internet.com: Bu Kanun taslaklarının ortaya çıkmasının zamanlaması ve geneli hakkında ne düşünüyorsunuz?
Rıdvan Uğurlu : Hükümetin Acil Eylem Planında yer alan ve 2003 yılı başında çalışmalarına başlanan bu Kanunların, tam serbestleşme tarihi olan 1.1.2004 tarihine iki ay kala gündeme getirilmesinden, doğrusu biraz tedirgin olduk. Esasında şimdiki Kanunlar serbestleşme için yeterli. Ülkemizin sorunu yasalar ile tanımlanan işlerin zamanında yapılmamış olmasından kaynaklanıyor. 2000 yılında çıkarılmış olan 4502 sayılı Yasa ile Telekomünikasyon Kurumu kurulmuş, sektörün ve Türk Telekom’un tam rekabete hazırlanması için dört yıllık bir süre verilmiştir. Bu dört yıllık süre içerisinde maalesef çok az konuda yetkilendirilme yapılmış, serbestlik için gerekli önemli düzenlemeler henüz tamamlanmamıştır. Telekomünikasyon Kurumu yayınladığı iş planında bu konuları bu yılın son aylarında çözümleyeceğini belirtmiştir. Bu planı dikkatle takip ediyor ve uygulanmasını bekliyoruz.
Yeni Yasaların geneli hakkında, sizin daha önce yayınlamış olduğunuz önemli noktaları bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.
Yeni Yasalar, toplumu mevcut durumundan geriye götüremez. Kazanılmış hakları ve çoktan aşılmış aşamaları yok sayamaz.
Türk halkının kaliteli ve ucuz telekomünikasyon hizmetlerinden yararlanma hakkı elinden alınamaz.
01.01.2004’ den önce lisanslar mutlaka verilmelidir
Türk Telekom A.Ş. tekelinin 01.01.2004 de kalkması hukuken veya fiilen ertelenmemelidir.
Türk.internet.com : Sizce Elektronik Haberleşme Kanunu taslağında değiştirilmesi gereken en önemli maddeler hangileridir?
Rıdvan Uğurlu : Telekomünikasyon sektörünü yakından ilgilendiren bu Kanun taslaklarını, tüm üyelerimizin katılımı ile uzun mesai harcayarak çok dikkatli olarak inceledik. Kanun’un çeşitli maddelerinde yer alan klasik Devletçi anlayışı mümkün olduğu kadar rekabetçi ve Avrupa Birliği uygulamalarına paralel hale getirmeye çalıştık. Bu maddeler arasında en önemli Maddeler olarak 4, 6, 15, 69 ve Geçici Maddeleri sayabiliriz.
Türk.internet.com : Bu Maddeleri ve sizin gerekçelerinizi biraz açabilirmisiniz?
Rıdvan Uğurlu : Memnuniyetle, 4. Madde İlkeler ile ilgili Maddedir. Biz bu Kanunun gerçek amacının elektronik haberleşme hizmetlerinin serbest rekabet ve pazar ekonomisine uygun düzenlenmesi olarak görüyoruz.. Bu nedenle devletçi yaklaşımların temel ilke olarak konulmasından kaçınılması gerekmektedir. Bakanlık, belirleyeceği politikalar ile kalkınma plan ve progamlarındaki hedeflerini bu esasa göre düzenlemek durumundadır. 59. Hükümet tarafından öngörülen ve uygulanmakta olan serbest pazar ekonomisinin ve tam rekabet koşullarının sağlanmasının ekonomik kalkınmamız için temel koşul olacağını düşünüyoruz.
6. Madde Haberleşme Yüksek Kurulu’nun görev ve yetkilerini düzenlemektedir. Bizce bu Kurul’a ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu Kurul, haberleşme tekeli sürecinde, başlangıçte telsiz haberleşmesi alanında sektörün önünü açmak amacıyla bir direktif organı olarak kurulmuş olmakla birlikte, bağımsız düzenleme otoritesinin kurulması ile fonksiyonunu yitirmiş ve aynı yapı korunmak sureti ile bir danışma organına dönüştürülmüştür. Adı Haberleşme Yüksek Kurulu olmakla birlikte, sadece telsiz haberleşmesi alanında faaliyet göstermektedir. 4502 Sayılı kanun ile görevi sadece Ulaştırma Bakanına tavsiyede bulunmak olan Kurulun yapısı bu tür bir uzmanlığa elverişli değildir. Bu Kurulun görevi, Ulaştırma Bakanınca belirli periyotlarla toplanacak ve bilimsel, araştırmacı ve eğitim kuruluşlarının temsilcilerini de içeren Haberleşme Şurası toplanması yolu ile çok daha yararlı olarak yürütülebilir.
15. Madde ile bir takım kamu ve özel kuruluşlarına, bu Kanuna ve Yetkilendirilme esaslarına tabi olmaksızın kendi şebekelerini kurarak işletmecilik yapma hakkı verilmek istenmektedir. Bizce, yeni kamu telekomünikasyon işletmecilerinin yaratılmasına gerek yoktur. Bu Kanunun gereklerini yerine getirerek İşletmecilik yapan firmalar, zaten kamunun veya özel kuruluşların telekomünikasyon konusundaki ihtiyaçlarını karşılamak üzere faaliyet gösterirler.
69. Madde ile 406 ve 2813 sayılı Kanunlar yürürlükten kaldırılmakta ancak Türk Telekom’un özelleştirilmesine yönelik 406 sayılı Kanunun ilgili Maddeleri yürürlükte tutulmak istenmektedir. Maddenin bizim önerdiğimiz şekilde düzenlenmesi, 01.01.2004 tarihinden itibaren sektör için getirilmesi amaçlanan hedefleri etkilemeksizin Türk Telekom’ un yeniden yapılandırılmasına imkan verecektir. Aksi takdirde, Maddenin önerilen mevcut hali 4502 saylı Kanunla 01.01.2004 tarihinde sona erdirilen tekelin devamı anlamına gelecek ve bu durum Türk Telekom’ un özelleştirilmesi gerçekleştirilinceye kadar geçecek belirsiz bir süreyi kapsayacaktır. Bu durum kabul edilemez. Ayrıca Katma Değerli Hizmetleri düzenleyen Ek Madde 18’in metne ilavesi ile Ek Madde 27’nin çıkarılması bizce zorunlu görülmektedir.
Geçici Madde 1 de önerdiğimiz değişiklikler ile, Kurum’ca bu Kanuna göre yapılacak düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar eski düzenlemeler çerçevesinde yetkilendirilmiş olan işletmecilerce yürütülecek faaliyetlerin mevcut düzenlemeler çerçevesinde yürütülmesi suretiyle, doğabilecek yasal boşluğun önlenmesini amaçladık.
Geçici Madde 2 de önerdiğimiz değişiklikler ile, metne açıklık getirmek, eski mevzuata göre kazanılmış hakları muhafaza etmek ve tereddütleri ortadan kaldırmayı amaçladık.
Ayrıca Geçici Madde 6 ilavesini öngörerek bu Kanunun Amaç Maddesi ve çeşitli Maddeleri gereği yapılması gereken düzenlemelerin, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içerisinde Kurum tarafından yayınlanarak yürürlüğe koyulmasının hükme bağlanmasını istedik. Bu yapılmadığı takdirde yeni işletmeciler tam olarak faaliyet gösteremeyeceğinden, Türk Telekom’un yasal tekeli, fiili tekel haline dönüşecektir.
Türk.internet.com : Çok teşekkür ederiz Rıdvan Bey, biraz da Telekomünikasyon Kurumu Kanunundan söz edebilirmisiniz?
Rıdvan Uğurlu : Bu Kanun daha çok Telekomünikasyon Kurumu’nun çalışmalarını düzenlemekle birlikte iki Madde bizce önem taşımaktadır.
3. Madde de Kurulun beş üye yerine yedi üyeden oluşmasını önerdik. Kurul’un beş üye ile görev yapması ve iki yılda bir ikişer üyenin kura ile değiştirilmesi 2002 yılı içinde Kurul Başkanının istifa süreci ile çakışarak, Kurulun dört ay süre ile toplanamaması ve rutin günlük işler dışında hiçbir karar alınamaması sonucunu doğurmuştu. Bu nedenle Kurul üye sayısını toplantı ve karar sayısının en kolay sağlanabileceği rakam olan yedi olması gerekir.
Arttırılan iki üyeden birinin bilimsel ve akademik çevreden seçilmesinin hizmet kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunacağı, ikinci üyenin ise sektörün birbirinden faaliyet türü ve amacı olarak tamamen farklı olan üretici ve işletmecilerin ayrı ayrı temsil edilmesine olanak sağlamak üzere işletmecileri temsil etmek üzere sektöre verilmesinin en uygun çözüm olacağını düşündük.
Diğer Madde ise Kurum’un gelirlerini düzenleyen 24. Maddedir. Paralel hazırlanmakta olan Elektronik Haberleşme Kanununda (Madde 18), Kurum masraflarına işletmecilerin idari ücretler yoluyla nasıl katılacakları açıkça tanımlanmış olmasına rağmen, iki Kanun arasında paralellik kurulamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle Elektronik Haberleşme Kanununda yer düzenlemelere paralel olarak bu Madde de tarafımızdan değişiklik önerilmiştir.