Uydu Üzerinden Genişbant İnternet Hizmeti ve Regülasyonlar

ICT Media Dergisi- Uydu Üzerinden Geniş Bant İnternet Hizmeti ve Regülasyonlar

Sözcü: TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci

  1. Türkiye’nin uzay ve uydu teknolojileri konusunda bulunduğu konumu ve yaptığı çalışmaları değerlendirir misiniz? Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulması uydu ve uzay çalışmaları ile uzay teknolojilerinin geliştirilmesine ne tür katkılar sağlayacaktır?

Ülkemiz uydu ve uzay çalışmalarına yönelik adımlar yeni yeni atılmaya başlasa da uydu teknolojilerinin gelişmesinin sektörün ve kullanıcıların yararına olacağı kabul ediliyor. Buna ek olarak sayısal uçurumun kapanması bakımından ülkemiz politikalarına da hizmet edecek bu teknolojiler ülkemizde mevcut internet hizmeti kalitesinin artması bakımından önemlidir.

Ülkemizin uydu çalışmalarına baktığımızda ise 19 Aralık 2021’de uzaya fırlatılan TÜRKSAT 5B ile şu anda ülkemizin dünya yörüngesinde 8 uydusu bulunduğunu görüyıruz. TÜRKSAT 3A, 4A, 4B, 5A ve 5B uyduları, haberleşme ihtiyaçlarını karşılarken; Rasat, Göktürk-1 ve Göktürk-2 uyduları ise gözlem amacıyla kullanılıyor. TÜRKSAT’ın sahip olduğu uydu filosu dışında en büyük kazanımlarından bir tanesi de GEO yörüngedeki 42°, 31° ve 50° doğu konumlara sahip olması.

Ülkemizde uydu ve uzay çalışmalarındaki bir diğer önemli gelişme ise Türkiye Uzay Ajansı’nın açılması oldu. Ajans; Millî Uzay Programının hazırlanması ve hayata geçirilmesi için düzenlemeler yapılması, uzay ve havacılık bilimi ve teknolojilerine yönelik orta ve uzun vadeli amaçlarının hazırlanması, rekabetçi bir uzay ve havacılık sanayinin geliştirilmesi, toplumun refahı ve millî menfaatler doğrultusunda uzay ve havacılık teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması, uzay ve havacılık teknolojileri alanında bilimsel ve teknolojik altyapıların ve insan kaynaklarının geliştirilmesi, kapasite ve yeteneklerin artırılması gibi faaliyetleri yürütmesi noktasında bizce kritik bir önem taşıyor. TELKODER olarak ilerleyen dönemlerde TUA işle iş birliği çalışmaları yürüterek ülkemizin uydu ve uzay ekonomisinin gelişmesine destekler sunmayı istiyoruz.

 

  1. Küresel şirketler uzayı internet iletişiminin kaynağı olarak kullanmak için çalışmalarını hızlandırdı. Bu amaçla dünyanın yakın çevresine uydular yerleştiriyor. Düşük yörünge uydularının internet dünyasında ne gibi değişimleri beraberinde getirmesini bekliyorsunuz? 

Uydu teknolojileri hâlihazırda dünyada ve ülkemizde mobil ve sabit şebekelerinde tamamlayıcı rol oynayan teknolojiler olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, 5G teknolojisinin ilerleyen döneminde ve 6G teknolojisinde nesnelerin interneti çözümlerinin uydu ile bütünleşmiş olacak şekilde verilmesi üzerine çalışmalar yapılıyor. Dolayısıyla uydu teknolojilerinin gelişiminin dünyada hız kazandığı görülmekte ve bu gelişimin önünde durmanın mümkün olmadığını söyleyebiliriz.

Nitekim son bir yıldır da birçok LEO/MEO uydu işletmecisinin ülkemizde yatırım yapmak ve yasal süreçlere uygun altyapılar kurarak hizmete başlamak ya da Türkiye’de oluşturacakları iş ortaklıklarıyla sistemlerini işletmek amacıyla uydu işletmecileriyle görüşmeler yaptığını biliyoruz. Her ne kadar LEO/MEO uyduları üzerinden verilecek olan hizmetler, şu anda Ka-bant uyduları üzerinden internet erişimine alternatif bir sistem olarak görünse bile LEO/MEO uydu hizmetlerinin sektöre çeşitlilik katacağı ve teknik olarak daha farklı bir hizmet sunulabilmesi açısından, bu hizmetlerin sektör için faydalı olacağı görüşündeyiz. Uydu teknolojilerinin kırsal yerleşimlerde genişbant erişim sağlanabilmesi için karasal ve mobil sistemlerin tamamlayıcısı durumda oldukları düşünüldüğünde LEO/MEO uydu hizmetlerinin ülkemizde internete erişimi hızlandıracağını söyleyebiliriz.

 

  1. Teknolojinin bu kadar hızlı geliştiği bir dünyada öngörüde bulunmak zor ancak, birileri, internet sunucularını da uzaya yerleştirmeye yönelik bir proje yapıncaya kadar internet sunucularının dünyada kalmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu durumda, geniş̧ bant internetin uzaya taşınması fiber yatırımlarını etkileyecek mi, fiber-optik kablo bağlantısı olmaksızın uydular üzerinden ucuz ve hızlı internet erişimi mümkün mü?

Gerek dünyada gerekse ülkemizde uydu internet hizmetinin fiber altyapıları ortadan kaldırmasından ziyade bu fiber altyapının sunduğu interneti de destekleyerek geliştirilmesi önemsenmekte ve ön plana çıkmaktadır. Ülkemiz çerçevesinde baktığımızda şu anda ülkemizdeki dijitalleşme ivmesinin sürdürülmesi, ülkemizin dijital ekonomiden payını alabilmesi için tüm vatandaşlarımızın uygun maliyetli ve yüksek hızlı internete erişimini sağlamamız gerektiği açık. Eğitimden finansa hayatın tüm alanlarında kritik bir önemi olan internete hala ulaşamayan bölgelerimiz ne yazık ki mevcut. Ülkemizde fiber altyapı yatırımları, çeşitli sorunlar nedeniyle yeteri kadar hızlı ilerleyemiyor. Bu açığımızın bir kısmını uydudan sağlanan geniş bant internet hizmetiyle kapatabiliriz. Bu nedenle genişbant uydu internet hizmetinin ülkemizde yaygınlaşması ve hem fiber ağlar hem de uydular aracılığıyla internete ulaşamayan tek bir vatandaşın bile kalmaması için çalışmamız gerekiyor.

 

  1. Dünyanın yakın çevresine yerleştirilecek uydularla ilgili olarak spektrum yönetimi ve frekans planlaması nasıl yapılmaktadır? Söz konusu uydular, üstünden geçtiği ülkelerin egemenlik sahasını ihlal ediyor mu? Alçak irtifaya yerleştirilecek uydular beraberinde ne tür güvenlik riskleri içermektedir? 

 LEO teknolojisi her ne kadar uzaya uydu fırlatma maliyetleri bakımından önemli kazançlar sunsa da güvenilk, spektrum yönetimi ve frekans planlamaları kritik bir önem taşımaktadır. Uyduların üzerinden geçtiği ülkelerde milli güvenlik riskleri oluşturması muhtemeldir. Uydu teknolojilerinin tercih edildiği ülkelerde bu uyduların ülkelerin egemenlik sahalarını ihlal etmemesi amacıyla pek çok düzenleme yapılmaktadır. Bu sebeple ülkemizdeki LEO uydu sistemlerinin kurulumunda da Türkiye’deki spektrum ve rekabet ortamları üzerindeki etkisi dikkatle değerlendirilmeli, milli güvenlik riski oluşturması engellenmelidir. Milli güvenlik ve kamu düzeni olarak tüm LEO/MEO şirketlerinin yer istasyonlarını (gateway) Türkiye’de kurmaları ve Türkiye trafiğini Türkiye’deki yer istasyonlarına (gateway) indirmelerinin gerekli olduğunu düşünüyoruz.

 

  1. Düşük irtifa uyduları üzerinden Dünyada bazı ülkelerde hizmet sunulduğunu biliyoruz. Bu ülkelerde uydu şirketleri kendi regülasyonlarını kendileri mi yapıyor, yoksa yerel otoritelerin regülasyonlarına tabiler mi? Ülkemizde, ilgili mevcut regülasyonları da göz önünde bulundurduğumuzda ne tür düzenlemelere gereksinim duyulmaktadır? Güvenlik risklerinin en aza indirilmesi için ne tür regülasyonların yapılması gerekiyor? 

Uydu şirketlerinin dünyada hizmet sunmaya başlayabilmesi için öncelikle, ITU’dan (International Telecommunication Union) uydu pozisyonu, frekans kullanımı konularında onay almış olması gerekmektedir. Bu onaylar alındıktan sonra ise, hizmet sunulması hedeflenen ülkelerin her birinin düzenleyici kurumundan ülkede hizmet sunumu ve frekans kullanımı için onay alınması gerekmektedir. Bugüne kadar ülkelerin bu konuda uygulamalarına baktığımızda, uzay ve uydu alanını stratejik olarak değerlendirmekle birlikte çoğunlukla teknolojinin ve rekabetin gelişmesini destekleyici bir yaklaşım içinde oldukları görülmektedir. Ülkeler bazında bakıldığında farklı düzenlemelerin olduğu görülmekle birlikte çok fazla somut düzenleyici karar görülmemektedir. Devam eden çalışmaların spektrum kullanımında girişimin (interference) engellenmesi, pazara sonradan giren uydu şirketlerinin de frekans kullanımından faydalanabilmesi, ömrü dolan uyduların tehlike yaratmaması gibi konuları öncelikli olarak ele alındığı görülmektedir.

Ülkemizde de alçak yörünge uydu işletmecisi şirketlerinin düzenlemeye tabi tutulmaları gerekmektedir. Bu uyduların kontrolü, hareketleri, çalışmaları belli aralıklarla denetlenebilmelidir.

TELKODER olarak yapılacak düzenlemelerde aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz;

  • Ülke üzerinde birden fazla LEO sisteminin çalışması sağlanmalı, tekel oluşmamasına dikkat edilmelidir.
  • LEO faaliyet yetkilendirmeleri (başlangıç safhasında) sınırsız ve uzun süreli olarak verilmemelidir.
  • Yörüngeleri ve spektrumu uyumlu ve etkin bir şekilde paylaştırılmalıdır.
  • LEO sistemlerinin GSO sistemlerine kabul edilemez herhangi bir müdahaleye neden olmadan (ITU gerekliliklerine uygun olarak) GSO sistemleri ile uyumlu ve etkin bir şekilde çalışmasını sağlanmalıdır.
  • LEO sistemlerini işletenleri sorumlu davranmaya teşvik ederek, uzayda çarpışma veya yörünge enkazı oluşturma riski düşürülmelidir.
  • Türkiye’ye hizmet sağlayacak sınırlı sayıda uydu için kısa süreliğine yetkilendirme verilebilir. Bu amaçla kullanılacak her uydunun düzenleyici kuruma beyan edilmesi sağlanmalıdır.
  • Düzenleyici kurumun izni olmaksızın, sisteminin radyo frekansı özellikleri veya uyduların kesit alanı artırılmamalıdır.
  • Yetkilendirme sahibi, her 6 ayda bir güvenlik uygulamalarına ilişkin tespitlerde kullanılmak üzere rapor sağlamalıdır. Bu raporlarda; güvenilir bir şekilde manevra yapamayan yörüngedeki uydularının toplam sayısı, uydularının arıza oranları, bu tür başarısızlıkların nedenleri, uyduların çarpışma kaçınma manevra sayıları ve bunları önlemek için alınan önlemler, Türkiye’ye hizmet veren her bir uydudaki toplam ışın sayısı, her bir uydudaki ortak frekans ışınlarının sayısı, her bir uydudaki frekans kanallarının sayısı ve boyutu, herhangi bir zamanda aynı veya örtüşen alanlarda aynı frekansta yapılan yayınlar için kullanılan uydu ışını sayısı gibi bilgiler yer almalıdır.

 

  1. Yakın gelecekte bu uydular üzerinden ses ve data hizmetinin yaygınlaşmaya başlayacağı düşünülürse, mevcut sabit ve mobil hizmetlerin durumu ile kıt kaynak olan frekansların geleceği nasıl şekillenecek?

İnternet artık tüm dünya ülkeleri için stratejik bir yatırım alanı haline geliyor. Kaliteli ve hızlı bir internet alyapısı bulunmayan ülkeler ne yazık ki  yarıştan geri kalıyor. Bu nedenle internetin yaygınlaşması için atılan her adımın sabit ve mobil hizmetleri geliştireceği kabul edilmelidir. LEO uydu cihazlarının geleceği düşünüldüğünde maliyetlerinin şu anda pahalı olması nedeniyle önümüzdeki 5 yıl içerisinde sabit ve mobil hizmetlere, bireysel ve kurumsal pazarda aksi yönde bir etkisinin olmayıp, mobilde 5G şebekesinin ve kırsal alanda internet erişiminin Wi-Fi üzerinden genişletilmesi, kurumsal yedekleme, acil durum kullanımı gibi tamamlayıcı servis olarak gündeme geleceği söylenebilir. LEO uydularının başarılı oldukça  cihaz maliyetleri de daha aşağıya çekilecek ve düz panel anten sistemlerine dönülerek daha yaygın internet sunulmasının önü açılacak. Bu da ses ve data üzerinden haberleşmeyi oldukça kolaylaştıracak. Öte yandan Ka band üzerinden hizmet veren işletmeciler için alçak yörüngeli uydular üzerinden sunulacak hizmetler, her ne kadar var olan müşterilerinin kaybına yol açacak gibi görünse bile, müşterilerin ihtiyacına yönelik alternatif hizmetlerin sunulabilmesi uydu haberleşme sektörünün pozitif yönde etkilenmesini sağlayacak.