Türk Telekom’un yeni tarife paketlerinin konuşma yoğunluğuyla ilişkisini incelemeye devam ediyoruz. Bir önceki yazıda tipik bir “dar gelirli” vatandaşın yeni tarife sonucu olarak, eğer standart hat, hesaplı hat veya konuşkan hat sürdürümcüsüyse ciddi bir zamla karşı karşıya kaldığını, oysa aynı vatandaşın şirket hat abonesi olması durumunda zamdan kaçınabileceğim ortaya çıkartmıştık (Aşağıya doğru ikinci tabloda bu oranlar var). Ancak unutmayalım artış oranlarıyla, ödenen para büyüklüğü aynı anlama gelmiyor. Dar gelirli kullanıcımız için en uygun seçenek hesaplı hat oluyor örneğin.
Konuşma yoğunluğunu artırarak bir “holding kullanıcısı” yarattığımızda ne olur. Varsayalım ki bu holding kullanıcısı 5 bin kere 2 dakikalık kentiçi; bin kere iki dakikalık kentle-rarası; 200 kere bir dakikalık uluslararası ve 1500 kez 2 dakikalık cep telefonu konuşması yapmış
* * *
Holding kullanıcısı eski tarife göreye her durumda bir indirimle karşı karşıya gözüküyor. Eğer bu kullanıcı şirket hat sürdürümcüsüyse, yüzde 3,41; standart hat kullanıcısıysa yüzde 8,65; hesaplı hat sürüdürümcüsüyse yaklaşık yüzde 40’lık bir indirim gerçekleşiyor yeni tarifeye göre. Söz konusu holdingin telefonu konuşkan hat sürdürümcüsüyse indirim oranı yüzde 1,39 olarak gerçekleşiyor. Buna karşın mutlak ödenen para açısından bakarsanız gene de Şirket Hat en düşüğü oluyor. Doğrusu eski tarifeye göre faturanız 200 YTL’yi buluyorsa hangi pakette olursanız olun Şirket Hattı seçin.
Kurmaca dar gelirli vatandaş ve kurmaca holding kullanıcısı açısından ele aldığımızda her durumda birincisine zam geldiği ortaya çıkar. Yeni tarife yapısı yoğun kullanıcıları ödüllendiriyor, gereksinimi daha düşük olan kullanıcıları cezalandırıyor. Yukarıdaki tabloda sabit ödemeler hesaba katılmıştır. Sabit ödeme karşılığı sabit hat ve hesaplı hat sürdürümcülerine verilen ve gece 22:oo’den sonra sabaha kadar kullanılabilen sırasıyla 100 ve 160 dakikalık konuşma hakkı doğal olarak hesaba katılmamıştır. Eski tarifede bu kontörler gün içinde kullanılıyordu, dolayısıyla yukarıdaki tabloda eski tarifeye ilişkin bedeller gerçekte daha düşüktür. Dolayısıyla artış oranları da gerçekte daha yüksektir.