Telkoder’in Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak : “Alternatif işletmecilere mevcut alan kodlarından farklı olarak +1 alan kodlu numara verilmesi kararının kaldırılmasına yönelik açmış olduğumuz davada da Danıştay’ın rekabeti gözetecek bir karar almasını umuyoruz.”
2009 ve 2010 yılına ilişkin değerlendirmelerini aldığımız Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği TELKODER’in Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, rekabetin tam anlamıyla tesis edilememesi dolayısıyla tüketicilerin bir çok imkandan faydalanamadığını ifade ediyor. 2009 itibariyle, sabit telefonda Türkiye’deki alternatif işletmecilerin pazar paylarının yüzde 12 iken AB’deki alternatif işletmecilerin
pazar paylarının yüzde 40 olduğu örneğini veren Arıak, BTK tarafından “Fiyat Sıkıştırması ve Yıkıcı Fiyatlandırmanın Önlenmesi Yönetmeliği”nin çıkarılmasını ve piyasanın sağlıklı gelişmesinin desteklenmesini istediklerini belirtiyor.
turk.internet.com: 2009 yılı bitti. Son 1 yıl içinde ne değişti; ne gibi gelişmeler oldu?
Yusuf Ata Arıak: Telekomünikasyon sektöründe rekabet ortamının 2009 yılında da sağlanmadığını görüyoruz. Sektörümüzde 2009 yılındaki en önemli gelişme olmaları beklenenen şehiriçi görüşmelerin rekabete açılması ve Sabit Numara Taşınabilirliği yasal olarak başlamasına rağmen düzenleme eksiklikleri nedeniyle uygulanamadı. Bu nedenle tüketiciler bu uygulamaların getireceği imkanlardan hala yararlanamıyor.
Rekabetin önündeki engeller arasında tarife kısıtlamaları, alternatif işletmecilere farklı alan kodu numarası tahsisi ve ara bağlantı sorunları vardı.
Rekabete zaten kapalı olan Hesaplıhatt’ın yanı sıra Standarthatt da 2009 sonuna kadar rekabete kapatıldı. Alternatif işletmecilere mevcut alan kodlarından farklı olarak +1 alan kodlu numara verilmesi engeli hala sürüyor.
Sabit Numara Taşınabilirliğinin uygulanamaması nedeniyle bu güne kadar hiç bir sabit numara taşınamadı. Bugüne kadar 10 milyondan fazla abone mobil numarasını taşımışken aynı durum sabit telefon numaraları için geçerli olmadı. Mobil numara taşınabilirliğinin mobil aboneler için sağladığı fayda, sabit telefon abonelerinden esirgendi.
Diğer yandan, sektörümüzün önemli hizmetlerinden olan hızlı internette de 2009 yılında rekabet ve abone sayısında yeterli gelişme olmadı. Yerel ağ paylaşım fiyatlarının yüksek oluşu ve
diğer sorunlar ve engeller nedeniyle hızlı internet alanında beklenen gelişme yaşanamadı.
Telekomünikasyon sektöründe 2009 yılı için alternatif işletmecilerin Türkiye’deki ve AB’deki pazar payları
karşılaştırıldığında daha gidecek çok yolumuz olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor. 2009 yılında sabit telefon alanında alternatif işletmecilerin Türkiye’deki pazar payı yüzde 12 iken AB’deki alternatif işletmecilerin pazar payı yüzde 40 olarak gerçekleşti. İnternet alanında bu oranlar ise Türkiye’de yüzde 7, AB’de yüzde 54 oldu.
Telekomünikasyon işletmeciliği toplam cirolarını ve ciro artış oranlarını karşılaştırdığımızda ise, Türkiye telekomünikasyon sektöründe rekabet ortamı olmaması nedeniyle yeterli gelişmeyi gösteremediğini de çok açık bir şekilde görüyoruz: Telekomünikasyon işletmeciliği toplam cirosu AB’de 2000 yılında 191 milyar euro iken 2008 yılında 357 milyar euro oldu ve yüzde 87 oranında artış gösterdi. Bu rakamlar Türkiye’de 2000 yılında 8,52 milyar dolar, 2008 yılında 12,86 milyar dolar oldu ve artış oranı yalnızca yüzde 51’de kaldı.
2009 yılında da Türkiye telekomünikasyon sektöründe Türk Telekom ve Turkcell etrafındaki iki kutuplu yapı varlığını sürdürdü. Hem sabit hem de mobil telefon alanlarında sınırsız tarife uygulamaları öne çıktı. Bu iki kutbun kendi aralarındaki kıyasıya rekabet, hem kendilerini, hem de sektörü şiddetle etkilemeye devam etti. Bundan alternatif işletmeciler de zarar gördü, sabit telefonda rekabet gelişemedi.
Diğer yandan, kamu kuruluşları telekomünikasyon hizmetlerini ihalesiz olarak satınalmaya devam etti.
turk.internet.com: 2010 yılında ne gibi gelişmeler yaşanacağını düşünüyorsunuz? Geçen seneye göre beklentileriniz nelerdir?
Yusuf Ata Arıak: 2010 yılına çok sevindirici bir gelişme ile başladık. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu tarafından 21 Mayıs 2009 tarihinde alınan bir kararla, StandartHatt abonelerinin 2010 yılı başına kadar, HesaplıHatt abonelerinin de yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar alternatif işletmecilerden şehiriçi telefon görüşmesi hizmeti almaları yasaklanmıştı. Söz konusu BTK kararının iptal edilmesi için TELKODER tarafından açılan davada, Danıştay 13. Dairesi TELKODER’in başvurusunu haklı bularak BTK kararının
yürütmesini durdurdu.
Bu elbette bir başlangıç. Bunun hemen arkasından, Alternatif işletmecilere mevcut alan kodlarından farklı olarak +1 alan kodlu numara verilmesi kararının kaldırılmasına yönelik açmış olduğumuz davada da Danıştay’ın rekabeti gözetecek bir karar almasını umuyoruz.
Telekomünikasyon alanında rekabetin tam olarak sağlanabilmesi için Toptan Hat kiralanması düzenlemesinin yapılması, sabit numara taşınabilirliğinin uygulanır hale gelmesi, işletmecilere Türk Telekom ile aynı alan kodları üzerinden numara tahsisinin başlaması, altyapı/hizmet ayırımının sağlanması, Yalın ADSL uygulamasının başlatılması gibi pek çok konularda da ilerleme sağlanması gerekiyor.
ADSL aboneliğinin gerçekleştirilmesi için herhangi bir sabit telefon aboneliği zorunluluğunu ortadan kaldıran Yalın ADSL uygulamasının bir an önce başlaması gerekiyor. Yalın ADSL’in uygulanmaması tüketicinin aleyhine oluyor ve Sabit Numara Taşınabilirliğinin uygulanmasına engel oluyor.
Bununla birlikte rekabetin geliştirilmesi ve sabit numara taşınabilirliği için gerekli olan “Toptan Hat Kiralama” yönetmeliğinin en geç 2010’un ilk aylarında yürürlüğe girmesini bekliyoruz.
Wimax yetkilendirmesinin 2010 yılı içerisinde yapılmasını ve hızlı internet alanında rekabetin artmasını bekliyoruz.
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 13’ncü maddesi gereğinin yerine getirilmesi ve BTK tarafından “Fiyat Sıkıştırması ve Yıkıcı Fiyatlandırmanın Önlenmesi Yönetmeliği”nin çıkarılması ve piyasanın sağlıklı gelişmesinin desteklenmesi gerekiyor.
Diğer yandan, abonelerin hizmet aldıkları işletmecilerini kolayca değiştirebilmelerine imkan sağlayacak düzenlemenin yayınlanması, Altyapı/Hizmet Ayırımı gibi çalışmaların da 2010 yılında tamamlanmasını bekliyoruz.
Kamu kuruluşlarının telekomünikasyon hizmetlerini ihale yoluyla almaları zorunluluğuna uymalarının sağlanması da gerekiyor.