Burada iki kısım var. Bir tanesi, sektörün devam etmekte olan sorunları var, çözülmesi gereken sorunlar var. Bir de, bu sorunları çözmesi gereken kurumun çözülmesi gereken sorunları var. Biraz önce o sorunlardan biraz bahsetmiştik.Şimdi bulunduğumuz noktada sektörün sorunları nedir diye bir bakarsak; Son 5-6 senedir bizim telekomünikasyon işletmecilik sektörü yani telefon, internet, vs hizmetleri veren işletmecilerin toplam gelirleri 16- 17 milyar dolar arasında gerçekleşiyor, kendini tekrar ediyor, büyümüyor. Birinci meselemiz budur.
Nedenleri ayrı; bir kısmını da bahsettik. Yani, bir kısmı yerel, bizim düzenimiz ile alakalıdır, bir kısmı dünyadaki gelişmeler ile alakalıdır ama böyle bir sorun vardır ve konuşulmak zorunda. İkincisi, bu sektörün büyümesi ile ilgili sorunların bir tanesi de, olağanüstü yüksek vergilerdir. Üçüncüsü, tüketicinin cebinden çıkan paranın giderek daha çoğuna ortak olan ITH veya OTT denilen yani internet tabanlı hizmetler veren dünyadaki özellikle Amerika’daki işte Facebook’lar, Google’lar türündeki kuruluşların hem bizde, hem başka ülkelerde işletmeciler üzerine yaptıkları baskıdır; kaynakların büyük kısmını onlar alır hale gelmiştir.
Diğer Yandan ilgilenmemiz gereken Ödemeli Yayıncılık Platformları (Pay TV), Veri Merkezi İşletmeciliği gibi yeni ve çok önemli alanlar da var. Bunların sorunlarını çözmek, gelişmelerini sağlamak, gerek içerdeki, gerekse dünya ile rekabet sorunlarını ortadan kaldırmak için de çaba harcamamız gerekiyor.
Bir de esas başladığımız nokta ile günümüzü karşılaştırdığımızda gördüğümüz ve benim en başta söylediğim rekabet şartları dediğimiz şey, yeterince gelişmiş değildir; bunun düzeltilmesi gerekiyor.
Fiber alt yapı konularında da çok önemli eksikliklerimiz var. Türkiye’nin fiziki alt yapısının büyütülebilmesi ile de ilgili olarak düzenlemeleri ilgilendiren çok önemli konular var. 3-4 senedir fiber konusunda geç kalmaktayız, gelişme, yaygınlaşma sağlayamamaktayız.
Bir bu tür sorunlarımız var, öbür tarafta da kurumsal olarak BTK’nın çalışma şartlarının, ortaya çıkış şartlarının değiştirilmesi gerekiyor. 15 senelik tecrübe önemli bir tecrübe. BTK’nın başına gelen veya kuruluna gelenlerin genellikle sektör nedir, düzenleme nedir gibi konularda fazla fikri olmayan, atandıktan sonra konuyu öğrenmeye başladığı bir düzen bu.
Bu kişilerin bütün hayatı başka yerlerde geçmiş; “ al bakalım bunu rekabete aç” deniyor. İlgili firmalar var, ortaya çıkmış, “biz bu alanda özel teşebbüs olarak yapacağız Telekom hizmetini” diyen. Bunlar da kavramı biliyorlar ama tam nasıl işleyeceğini de bilmiyorlar. Bizler de bir zamanlar aynı durumdaydık ama biz de çok şey öğrendik 15 sene boyunca. Hem kurumdakiler için, hem bizim için, hem genel kamuoyu için, tüketici dernekleri için, bu alanda çalışmakta olan basın kuruluşları için bir eğitim oldu.
Biraz önce bahsettiğim gibi BTK’nın oluşması ile ilgili, karar alınması ile ilgili, kaynakların kullanılması ile ilgili sorunlar var. Rekabet Kurumu ile bağlantılı sorunlar var. Bunların şimdi konuşulması lazım.
Biz bunun karmaşa içinde değil, sektörün tüm unsurlarının adaletli bir şekilde işi çözmek için beraber çalışmalarını sağlayacak ortamı yaratmak için çalışıyoruz.
BTK’nın kurul üyelerinde önemli ölçüde değişmeler oldu, Bakanlık’ta değişmeler oldu, firmaların üst yönetimlerinde değişmeler oldu, Rekabet Kurumu’nda değişmeler oldu, şimdi hükümette değişiklik var. Bütün bunları da dikkate alarak, yeni seçilen BTK Kurul üyeleri ile görüştük. Geleneksel olarak gerçekleştirdiğimiz “Sapanca Telekomünikasyon Zirvesi” türünden çalışmalar ile şimdi ne yapalım sorusuna beraber cevap aramak istiyoruz. Tekrar düşünmek için “ biz ne yapıyoruz, hangi unsurlarda yapıyoruz?…” tekrar tartışmamız lazım.
BTK’nın da kendi kendini bu şekilde bir tartmaya ihtiyacı var. Önümüzdeki aylarda bunu başlatacağız. “BTK bundan sonra nasıl olmalı? Bundan sonra amacı ne olmalı?” konusunu beraberce çalışmamız gerekiyor.
Yeni Kurul üyeleri ile yaptığımız tüm konuşmalarda buna onların da çok ihtiyaç duyduklarını gördüm. Bu, iyi bir durum; inşallah bunu gerçekleştirebiliriz. Bunu bizden başka da yapacak kimse yok. Elimizde tecrübe kazanmış bir kurum, tecrübe kazanmış firmalar var, TELKODER burada önemli bir unsur, gelip bu tartışmaları ilgi ile izleyebilecek sizin gibi basın, bunlara kafa yormuş, yazmış, çizmiş insanlar var. Daha iyisini yapmalıyız şimdi.
Turk-internet.com : Bence de! Benim suallerim bu kadar. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Yusuf Ata Arıak: Bir şey vardı, hatırlatayım: Siz bilirsiniz, “ TELKODER son 15 senede ne yaptı?” diye bir çalışmamız vardı. Onu bir gözden geçirdim sizin ile konuşmadan önce. “TELKODER ne yaptı, sektörde neler oldu?” diye. Tabii, burada çok şey var hatırlatmamız gereken. Birkaç tanesini hatırlatmak isterim.
Turk-internet.com Birkaç tanesini şimdi hatırlatalım isterseniz !!
Yusuf Ata Arıak: Olur: ben sadece adını söyleyeyim. Mesela, telekom konusu ilk defa 2011 yılında partilerin programlarına geçti. Bunda bizim de bir katkımız var. İlk defa partilerin programlarına giriyor. Biraz geriye gidelim: 2006 yılında, 9 yıl önce, Türk Telekom, TELKODER’in kapatılması için dava açmış; Allah’tan uzun çalışmalardan sonra beraat etmişiz. 2003 yılında da Türk Telekom gene ses tekelini ihlal ettikleri gerekçesi ile internetten ses hizmeti veren birçok firmayı mahkemeye vermiş. Bunlar 2003 yılındaki, 12 yıl önceki anlayışları gösteriyor.
Bugünkü Türk Telekom yönetiminde böyle bir şey mümkün olamaz tabii ama 2003 yılında bunlar olmuştu.
Teşekkür ederiz Yusuf Bey bu söyleşi için!